2000 okunmayı geçmişiz, teşekkür ederim. Keşke geri dönüşleriniz de bu oranda çok olsa.🥲
Bölümden bağımsız bir şarkı var, haftalardır zihnimde dönüyor. Ömer Öz-Mavi, dinlemek istersiniz belki.
Neyse, yeni bölümle kapınızı tıktıklıyorum. Hepinize iyi okumalar.✨️
––––––––
"Chan ben de geliyorum."
Chan arabanın anahtarıyla birlikte ceketini de almış evden çıkmaya hazırlanıyordu.
Seungmin ise onu tek başına göndermemeye kararlıydı.
"Seungmin olmaz."
"O niyeymiş?" Askıdaki ceketini aldı. "Tek başına gidebileceğini sanıyorsan unut bunu."
"Seungmin Hyung haklı abi." Jeongin diplerinde bitti hemen. "Yalnız kalamazsın. Bırak da en azından birimiz gelsin seninle."
Chan derin bir nefes aldı. "Seungmin, Jeongin olmaz." Ellerini Seungmin'in yanaklarına koyup gözlerini birleştirdi. "En son yanımda olduğunda neler olduğunu hatırlıyor musun Seungmin?" Jeongin'e döndü. "Ya sen Jeong? Adam kafayı sana takmış durumda. Benimle gelmen ne kadar doğru?"
Seungmin yanaklarındaki ellerini tutup indirdi. "Bu umrumda değil Chan. İsterse aynısını yine yapsın. Seni tek başına bırakacak değilim."
"Seungmin bak gitmem lazım. Seni götüremem." Gerilmeye başlamıştı. "Siz ikiniz bu evde en çok korumam gereken kişilersiniz çünkü Himchan doğrudan size takık. Anlıyor musunuz?" Bakışlarıyla ikisinin yüzleri arasında mekik dokudu. "Kafadan kırık birinin benim yüzümden size zarar vermesine izin veremem."
Kapıya niyetlendi ancak Seungmin kilidi çevirip sırtını kapıya yasladı. "Gidemezsin."
"Seungmin..."
"Tek başına olmaz Chan! İnat etme! Jeongin'e baksana, ne kadar endişeli senin için. Bizi bu halde bırakıp gitmek içine nasıl sinecek?" Kapıdan ayrıldı ve Chan'a yaklaştı. "Bizi götürmeyeceksen bile birisini yanına almak zorundasın."
Minho bu kadar sessiz kalmanın yeteceğini düşündü ve arkasından omzuna elini koydu. "Chan Seungmin haklı. Ben seninle gelirim. Bundan sonra daha da dikkat etmemiz gerekecek. Adam ilk fırsatta saldıracaktır. Tek başına dolaşman doğru değil."
"Minho, benim gitmem daha iyi olur." Changbin araya girince gözler ona döndü. "Buraya da bir büyük lazım. Hem elim kolum uzun, orada bir şeyleri daha net öğrenmemizi sağlayabilirim." Göz ucuyla Felix'e baktı. "Ayrıca senin için fazlasıyla endişelenen birisi var burada. Onun yanında kal."
Minho Felix'e dönmedi ama elementlerindeki huzursuzluğu hissedebiliyordu. Changbin yavaşça başını sallayıp onu onayladı ve askıdan ceketini aldı. Kapının kilidini çevirdiğinde itiraz etmek üzere olan Chan'a döndü. "Eğer o dudaklarından tek bir itiraz sözcüğü daha dökülürse alevimi ağzına tıkarım, ejderha gibi tütersin. Gidiyoruz, hadi."
Kapıdan çıkmadan önce Chan'dan arabanın anahtarını aldı ve tüm kararlılığıyla gecenin karanlığına ilerledi. Chan ise ne yapacağım ben bu adamla edasıyla başını iki yana salladı ve kapıyı çekip çıktı evden.
Seungmin içindeki tedirginliği artarken sakin kalmaya çalıştı ancak fazlasıyla zordu bu. Derin bir nefes alıp iki eliyle boynunu ovaladı. Mental olarak güçlü olmasının avantajını yaşıyordu tam şu an ama aynı şeyi elementi için söylemek zordu.
Yine de kendisinden beter halde olan başka birisi daha vardı. Hava elementi yoktu ancak odanın bir anda buz kestiğini fark etmemek imkansızdı.
Gözleri Jeongin'i bulduğunda gerginliğiyle dudaklarını dişlediğini, parmaklarıyla oynadığını gördü. Sakin adımlarla yanına ulaştı ve dikkatini çekmek için koluna koydu elini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brawe With Brave | SeungChan ✓
Fanfiction"Her elementin öfkesi farklıdır. Ateş her yeri kora dönüştürür, su boğar, hava fırtınalarıyla yerle bir eder ve toprak da taş üstünde taş bırakmaz. Aslında hepimiz birbirimizi öldürebilecek potansiyellere sahibiz. Yine de bir şekilde yüzyıllardır bu...