7

1K 150 55
                                    

Biraz uzun bir bölümle geldim. İyi okumalar.

________

Chan kollarını etrafına sardığı dizlerini kendine çekmiş denizi seyrederken Seungmin de sessizce yanında çapraz oturup bağdaş kurmuştu. Chan'ın onu güneş batmaya yakın sahile getirmesi tam da ondan beklediği bir şeydi.

Yarım saati geçmişti belki de, pek emin değildi. Yanındaki adamın ağzını bıçak açmıyorken emin olduğu tek şey karşısındaki denizin sesi ve parmaklarını soktuğu sahil kumu harika hissettiriyordu.

Tabii Chan'ın can sıkıntısı olmasaydı onu keyiflendiren her şey daha uzun süreli olabilirdi.

Elini kumun içinden çekip çırptı. "Burayı seviyor olmalısın, bir nevi saklanma yerin olmuş gibi. Doğrusu beni getirmene şaşırdım."

Chan dediği kelimelerin bir tanesini dahi kaçırmazken gülümsedi. "Çok uzun zaman sonra buraya getirdiğim ilk kişisin. Şaşırmakta haklısın aslında."

Seungmin aldığı dürüst itirafla gülümsedi. Pekala, anlaşılan Chan flört etse bunu çok güzel başarabilecek birisiydi.

İyi de, bu düşünce niye aklına gelmişti ki şimdi?

İyi yana salladığı kafasıyla şimdiye dönüp Chan'a odaklandı.

"Biraz daha iyisin sanırım. Denizi önceki kadar çok dalgalandırmıyorsun."

Chan her zamankinden biraz fazla durgun görünen denizin hemen dibindeki kıyısında hafif bir meltem estirmişti. Koca denizin yalnızca kıyı kısımları narin narin hareketliyken düşüncelerini toparladığı sırada bırakmıştı.

Seungmin'in bunu fark etmiş olması onu afallatmıştı. Şaşkınlığıyla gülerek yanındaki çocuğa döndü. "Nasıl fark ettin bunu?"

Seungmin omuzlarını silkti ve işaret parmağını ileriye uzattı. "Denizin ortasında dalga namına hiçbir hareket yok. Yalnızca bizim önünüzdeki kıyı dalgalanıyor, anlamak zor olmadı."

"Vay... beklemiyordum. Zeki olduğunu biliyordum ama iyi de bir gözlemci olduğunu fark etmemiştim."

Seungmin gülümsedi. Söyleyip söylememekte kararsız kalsa da kaybedeceği bir şey olmadığı için dürüst olmaya karar verdi.

"Aslında ben de senin bu kadar çevrendekileri düşünen birisi olduğunu bilmiyordum. Felix arada anlatırdı, evet ama yine düşündüğüm bu kadar değildi. Özellikle ailen yerine koyduğun insanlar öl dese ölecek gibisin."

Chan'ın yüzü durgunlaşırken Seungmin yanlış bir şey söyleyip söylemediğini düşündü bir an.

"Öyle. Sevdiklerim benim her şeyim, yaşama sebebim diyebilecek kadar hem de. Hala bu dünyadan defolup gitmediysem onlar için."

Duyduklarını idrak etmeye çalıştı toprak olan. Sevdiklerine bu kadar bağlı olmasına sebep olan şey neydi merak etmişti.

"Karşılaştığımızda berbat görünüyordun. Jeongin'e bir şey mi oldu? Dersi vardı sanırım bugün."

Chan başını iki yana salladı gözleri denizdeyken. "O iyi, bir sorun yok. Çabuk toparladı."

"Sorun ne o zaman? Seni bu kadar sessizleştiren şey ne?"

Chan yine sustu. Bazen ne kadar çok anlatmak istese de hiç konuşmak istemezdi canı.

Seungmin süren sessizliğine düşündüğünden mi yoksa konuşmak istemeyişinden mi olduğunu kestiremediği için bir süre bir şey demedi. Tam konuyu değiştirmesi gerektiğini düşünürken Chan araladı dudaklarını.

Brawe With Brave | SeungChan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin