26

772 89 43
                                    

Kim Seungmin - Ghost (Cover)

Bilmem dikkatinizi çekti mi, bölüm için seçtiğim her şarkıyı kafamda tamamen o bölümü yansıttığı için seçiyorum. Özellikle medyaya yabancı şarkıların da Türkçesini koyuyorum ki dinlerken eğer bilmiyorsanız anlamını da öğrenmiş olun. Bunu bilerek şarkıyı dinler ya da bölümü okursanız daha çok mutlu olurum. :)

İyi okumalar.

--------

"Lix'i bırakmak için son şansın Seojun."

"Gitmemize izin vermek için son şansın Changbin."

Felix'in bacakları tutmuyordu artık. Seojun onu boğazından sıkarak ayakta tutmaya çalıştıkça Changbin deliye dönmek üzereydi.

"Güzellikten anlamıyorsan anladığın dilden konuşurum ben de." Changbin'in arkasındaki aslan daha da parlarken Seojun aşırı parlaklıktan rahatsız olan gözlerini kıstı. Boştaki elini yüzüne götürürken sıkılı dişleri farkında olmadan canını yakıyordu.

Changbin fırsatı bulduğu gibi öne atıldı ve yumruğunu Seojun'un suratının tam ortasına indirdi. Dengesi bozulan adam geriye sendelerken Felix'i tuttuğu gibi kendine çekti.

Kollarında yığılan Felix düşen tansiyonu yüzünden bayılmıştı çoktan.

"Lix!" Yüzünü açığa çıkarıp rahat nefes almasını sağlasa da Felix'ten bir tepki gelmedi.

Sakin kalmaya çalıştı ancak ateşi ve toprağı çoktan kudurmuş gibiydi. Gözlerine yansıyan öfkeli alevi toprağıyla sakince hareket eden bedenine büyük bir tezat oluşturuyordu. Burnuna dikkat ederek Felix'in sırtını duvara yaslayıp oturttu ve ayağa kalktı.

"Canına mı susadın Seojun?"

Seojun yeni dengesini sağlayabilmişti. Adımları gerisin geri ilerlerken bir elini Changbin'den yana kaldırdı. "Lix'i aldın işte. İş büyümesin, bırak da gideyim."

"Gerizekalı herif. Kolaydı ya kaçıp gitmek... Ayrıca ona bir daha Lix deme." Elini yine yüzünün hizasında kaldırdı ve arkasında yeniden beliren büyük aslan eşliğinde bu sefer toprağını çağırdı parmaklarına. "Sana ders vermek zevkli olacak."

Gözü dönmüştü ve bunun da fazlasıyla farkındaydı. Changbin aynada görmekten en nefret ettiği yanını şu an tüm gururuyla üzerinde taşırken Seojun'a yapabileceği her türlü işkence yollarını hayal ederek gülümsedi. "Taş mı yuttursam yoksa direkt iki ateşten duvar arasına mı sıkıştırsam acaba?"

"Changbin... Tamam bak sessizce gideceğim, bir daha da bulaşmayacağım. Kavga etmemize gerek yok." Seojun'un korkusu artık daha barizken üzerine gelen adamla geri geri yürüyordu. Hızla koşarsa arkadaki çıkıştan kaçabileceğini düşünüp arkasına döndü.

Tabii bu planı Changbin'in hemen arkasında yükselttiği duvara çarpmasıyla suya düşmüştü.

"Bedelini ödeyemeyeceğin oyunlara girme Seojun." Yavaş yavaş karşısındaki adama yaklaştı. "İşin sonunda korkak gibi kaçmaya çalışacağın savaşlara başlama Seojun..."

Changbin'in derisinde ilerleyen alevleri arkasındaki aslanla daha da bütünleşmesini sağlarken aslanı da arkasında sokağı inletecek şekilde kükrüyordu.

"Felix ile ne işin var anlamış değilim ama işin sonunda ikimiz de net bir yola girmiş olacağız."

Başını yan eğip baştan ayağı süzdü karşısındaki adamı. "Belli ki mızmız bir arkadaşımızsın. Saf ateş olduğunu da biliyoruz. Ben seni toprağımı kullanır da yenersem sen dersin ki şimdi haksızlık yaptı. Bu yüzden toprağımı kullanmayacağım."

Brawe With Brave | SeungChan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin