NF-Chasing
Şarkı Chan'ın yaşadığı ruhsal bunaltıyı en iyi yansıtan şarkılardan birisi.
Yorum yapmanızı seviyorum. İyi okumalar. 🌱
––––––––
Sahil kenarının soğukluğu aralık ayında daha da barizdi. Havanın ılıman olması gerekiyordu ama sebebi bilinmez bu yıl sonbahar ve kış fazla sert geçiyordu. Gökyüzü kar yağacağını her bulutuyla hissettirirken bir başka bulutlu hava da Chan'ın gözlerine aitti.
Ufuk çizgisinden ayırmadığı gözleriyle biraz olsun zihninin kargaşısını dindirmeyi amaçlıyordu ama çok da işe yarar bir çaba değildi. Derin bir nefes alıp gözlerini ufuk çizgisinden ayırdı ve denizde gezdirmeye başladı.
"Neden gizledin ki?"
Seungmin de bacaklarının etrafına kollarını dolamış yanında otururken neyi nasıl anlatması gerektiğini düşünüyordu.
Konuşmam gereken çok şeyim var ama bir o kadar da yorgun ve isteksizim.
Sessizliğini son bir saatte olduğu gibi yine bozmadı. Onun gözleri Chan'ınkiler gibi denizde değil daha çok kumsalda dolanıyordu.
Chan'ın neyseki düşerken başı yere gelmemişti, büyük bir fiziksel sorun çıkmazken anılar zihnini terk ettikten sonra Seungmin'i aldığı gibi bu soğukta kimsenin gelmeyeceğini bildiği denizin kenarına getirmişti onu.
"Artık konuşman gerekiyor Seungmin. İnsan sonsuza dek ancak ölürse susabilir."
"Senin ağzından ölüm lafını duymak istemiyorum artık."
Chan başarmıştı, tüm sorularının cevapsız kaldığı bir saatin ardından sonunda Seungmin'den bir sözcük duyabilmişti.
Ama bu da bir işine yaramamıştı.
"Seungmin ben anlamıyorum," Denizden koptu ve tüm bedeniyle Seungmin'e döndü. "Neden? En ufak bir bilgi bile benim için bu kadar önemliyken neden sustun? Neden hala susuyorsun?"
Anlamaya çalışıyordu; kibarlığını kaybetmeden, sakinliğini kaybetmeden her yönüyle düşünmeye çalışıyordu ama artık çok yorulmuştu. Beyin fonksiyonları iflas etmişti sanki. Üstelik gördüğü anıdan bu yana toprağı da tıpkı bir mide bulantısı gibi rahatsız etmeye devam ediyordu.
İçinde bir şeyler fazlasıyla değişmişti bir anda, zihni gibi bedeni de artık bir şeylere ayak uyduramıyordu.
"Lütfen susma artık, bir şey de ya... Bir şey de ne olur, kafayı yiyeceğim burada!"
Seungmin parmaklarıyla uğraşmayı kesti ve her şeyiyle yanında kendini haykıran adama baktı. "Çünkü kendi kalbin istediği için sev istedim."
O da Chan'a döndü ve dizleri üzerine oturdu. "Yanındaki insan isterse hiçbir duygu beslemediğin bir yabancı olsun, senin için önemli değil! Şayet söyleseydim ne kadar büyük bir üzüntü olacağının farkında mısın?"
Ellerini yumruk yapıp kucağına yerleştirdi. Yaşları hazırda bekler gibi yanaklarından süzülürken sesi git gide yükseliyordu. "Senin için sustum! Beni gördükçe kendini berbat hissetme diye sustum! Jeongin yeterince omzuna binmişti, bir de hiç tanımadığın biri olarak ben yük olayım istemedim!"
"Seungmin..." Chan ellerini yüzüne kapatıp ovuştururken derin bir nefes aldı. "Benim vicdanımın bir önemi var mıydı sence? Sevgilimmişsin, böyle bir durumda asıl gerçekleri öğrenmeye daha çok önem vereceğimi anlaman gerekirdi! Nasıl bunu es geçersin ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brawe With Brave | SeungChan ✓
Fanfiction"Her elementin öfkesi farklıdır. Ateş her yeri kora dönüştürür, su boğar, hava fırtınalarıyla yerle bir eder ve toprak da taş üstünde taş bırakmaz. Aslında hepimiz birbirimizi öldürebilecek potansiyellere sahibiz. Yine de bir şekilde yüzyıllardır bu...