İyi okumalar.✨️
––––––––
Kasım ortalarında kış kendini tam anlamıyla hissettirmeye başlamıştı. Kar düşmemişti ama yağmurlar bastırdığı için mont olmadan dışarı çıkmak mümkün olmuyordu.
Minho hastaneden elleri cebinde çıkmış aylak adımlarla kaldırımda yürüyordu. Doktorun dedikleri hala aklını karıştırsa da net bir şey demedikleri kaçıncı seferiydi saymamıştı.
Sürekli kontrole gelmemi istiyorlar ama hala söyleyebildikleri net bir şey yok. Kaç kez daha doktor değiştirmeliyim?
Derin bir nefes aldı sıkıntıyla ve akşamında Felix'e ne diyeceğini düşündü. Yine aynı şeyleri söyleyecekti söylemesine ama her seferinde kardeşinin morali daha da bozuluyordu. Üstelik sağlığı hakkında bir daha Minho'ya güvenmeyeceğini söylemişti ve dediğinin de arkasındaydı. Bir aydır düzenli olarak abisinin tahlillerini kontrol ediyordu, on doktorla konuştularsa bunun beşinde Felix de Minho'nun yanındaydı.
Ona yalan söylediği ve kendini gizlediği için her geçen gün daha da pişman oluyordu.
Değerlerinin normal çıkması da başka bir sorundu. Element doktorları kalbinde yabancı bir enerji dolaştığını anlıyorlar ama normal çıkan değerler sonucu ellerinden bir şey gelmediği için yalnızca sakinleştirici ilaç verip gönderiyorlardı.
Tedavi etmesi için değildi ilaçlar, olur da enerjisi bedenine ağır gelir ve kontrolden çıkarsa hakimiyet kurmasına yardımcı olsun diyeydi.
Bunu Felix'e hiçbir zaman söylememişti. İlaç kullandığını biliyordu ama ne için kullandığı hakkında o kadar da bilgi sahibi değildi.
Kullanmıştı ilk zamanlar ama sersemletmişti onu, iki gün boyunca sarhoş gibi gezmişti. Kendinden tiksindiğini hissettiğinde de bırakmıştı.
Yabancı enerjinin büyüdüğünü de hissediyordu. İçten içe fazlasıyla huzursuz hissetse de bunu belli etmemeye çalışıyordu ancak Felix'ten saklanmak artık çok zordu. Bulduğu ilk fırsatta elementleriyle abisinin kalbini kontrol ediyordu. Bir şey demese de Minho onun da rahatsız olmaya başladığını pekala anlamıştı.
Başı yeniden ağrırken saçlarından geçirdi parmaklarını. Köşedeki bir büfeden kendine sıcak bir şeyler aldı. Pipetini dudağında sabitlemiş yürüyüşüne devam ederken adımları sağ tarafından duyduğu ismiyle duraksadı.
"Lee?"
Hyunjin.
Yavaşça sağına döndü ve çantası sırtında yanına yaklaşan Hyunjin'i görmesiyle gülümsemeye çalıştı.
Doğru... Bunlar yetmezmiş gibi bir de aklımı karıştırmayı başarmış bir Hyunjin var.
Hyunjin yanında durdu merakla. "Ne arıyorsun burada?"
Omuz silkti. "Her zamanki şeyler işte."
Hyunjin fazlasıyla arkalarında kalmış hastaneyi görünce dudaklarını birbirine bastırdı. "Kontrole mi geldin?"
Başıyla onayladı.
"Ne dediler?"
Derin bir nefer bıraktı bıkkınlıkla. "Ben doktor değiştirmekten bıktım ama onlar aynı şeyleri söylemekten bıkmadılar."
Yan yana yürürlerken Minho elindeki içeceğini Hyunjin'e uzattı. "Al, iç biraz. Kıpkırmızı olmuşsun soğuktan, içini ısıtır."
Hyunjin teşekkür edip bardağı aldı ama içemeyecek kadar tadı kaçmıştı. Minho'ya ne olduğunu öğrenmeden bir türlü rahatlayamayacağını anlayalı çok olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brawe With Brave | SeungChan ✓
Fiksi Penggemar"Her elementin öfkesi farklıdır. Ateş her yeri kora dönüştürür, su boğar, hava fırtınalarıyla yerle bir eder ve toprak da taş üstünde taş bırakmaz. Aslında hepimiz birbirimizi öldürebilecek potansiyellere sahibiz. Yine de bir şekilde yüzyıllardır bu...