11

1.1K 117 20
                                    

Furkan Olgaç - Benim İklimim İncitmez Seni
Rei6 - Ah Canım Sevgilim

________

Sahil kalabalık olmasına rağmen bu gece sakindi. Havaların son güzel günleri olduğu için ipini koparan buraya gelmişti. Seungmin gözlerini kapatıp önceki geldiklerine kıyasla daha dalgalı olan denizi dinledi. Dalga seslerinin rengi bile mavi gibiydi onun için.

Chan yanında kıpır kıpır bir şarkı mırıldanırken gözlerini açtı. Nemden daha da kıvırcıklaşmış saçlarını sağa sola sallayıp oturduğu yerde ufak ufak dans ediyordu. Kendine fazla düşünme şansı tanımadan telefonunu kaldırıp videoya almaya başladı.

Chan fark ettiğinde yaramaz bir çocuk gibi gülüp kameraya baktı. "Ne yapıyorsun?"

Kıkırdadı. "Çok güzel dans ediyordun. Devam etsene."

Chan ikiletmeden dansına devam ederken Seungmin kahkaha attı. Zaten gözler yeterince üzerlerindeydi, bir de gülüşüyle bunu daha fazla arttırmamak için sessiz olmaya çabalıyordu.

Chan yaptığı şeyi fark ettiği an dansını durdurdu. "Neden sessiz gülmeye çalışıyorsun?"

"Zaten çok fazla göz üzerimizde gibi, bir de ben dikkat çekmek istemiyorum."

"Eğer kahkahanı duymama izin vermezsen dans etmem."

Telefonu hala kayıttayken yere indirdi. "O niyeymiş?"

"Çünkü gülüşün çok güzel ve beni bundan mahrum bırakamazsın."

Yanakları kızardı. "Diyorsun?"

"Diyorum. Şimdi..." Dansına devam etti. "Gülüyor musun gülmüyor musun?"

Seungmin bu sefer kendini tutmadan özgürce gülerken çevredeki gözler daha çok üzerlerine dönmeye başladı ancak umursamadan yalnızca eğlendiler.

Bir süre sonra zaman ilerlediği için sahil iyiden iyiye boşalırken Seungmin aynı hikayeyi bir de Chan'dan dinliyordu.

"Geçen gün öfkelenme nedenim de buydu işte. Başıma gelecekleri az çok biliyordum. Minho bir yanda, Felix bir yanda ne yapacağımı bilemedim. Onları beraber yaşamaya başladığımız o dönemde öyle berbat bir psikolojiden çekip çıkarmak zorunda kaldım ki... Hala yaralarını sarmaya çalışıyorum. Hala iyileşmek için çabalıyorlar."

Seungmin belki tam olarak anlayamazdı ne yaşadıklarını ama durumlarını tahmin etmek zor değildi.

"Felix hep kendini suçladı, hala da suçluyor. Annesinin ölümüne sebep olduğuna inanıyor. Minho desen, o yaşta travması olmuş Felix'i kaybetmek. En ufak hastalığında etrafında dört dönüyor. Felix nasıl oldu da şımarık bir çocuk olarak büyümedi anlamış değilim."

"Çünkü Felix kıymet bilen birisi. Karşısındakinin sevgisini kullanmak yerine o sevgiye layık olmaya çalışıyor. Güzel civcivim..."

Seungmin'in dediği mantıklıydı. Chan bir kez olsun Felix'in Minho'ya karşı gelidiğini görmemişti.

"Böyle işte. Hepimizin kendince zor bir hayatı var ama gecenin sonunda gerçek ailemin yanında uyuyorum. Evimin o eski ıssızlığını hissetmeyeli uzun zaman oldu."

"Umarım hiç hissetmezsin bir daha da."

Chan başını salladı yalnızca. "Zamanın ne getireceği belli değil maalesef."

Seungmin bunu iyi biliyordu. Hayatın bir anda hiç beklemediğiniz bir vuruşu sizi sağdan alıp sola fırlatabiliyordu.

"Peki sen Seungmin?"

Brawe With Brave | SeungChan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin