10

1.1K 119 60
                                    

Sezen Aksu - Biliyorsun

________

Felix yatağında uzanır halde tavanı izlerken odaya elinde suyla Minho girdi. Kardeşini her görüşünde kalbi sızlıyordu.

Yılların öfkesi yine ele geçirmişti onu, üstelik bu sefer kardeşi de görmüştü.

Günün kaçıncı küfrünü etti kendine bilmiyordu ancak hala yeterli gelmiyordu. Felix'in karşısında zayıflık göstermek asla istemediği bir şeydi. Ancak bu dünyada kardeşinin canını en çok yakan kişi karşısındayken hiçbir şeyi düşünememişti.

Aptallığına gülmek geçiyordu içinden. Bunca zaman gerçekten Chan Hyung'tan korkması komik geliyordu. Asıl korkması gereken kendisiyken bunu fark etmemişti.

Yine başkasını düşünmüştü, yine hata yapmıştı.

Felix yatakta hareketlenirken daldığı yerden çekti gözlerini. Elindeki su dolu bardakla yanına ilerledi ve yumuşak sünger oturuşuyla çöktü.

"Al bakalım, su getirdim sana."

Felix doğruldu ve tek seferde içti suyu. Yatağın yanındaki komodine bardağı bırakıp geri uzandı. Minho onu izlerken kollarını açtı ve kucağına çağırdı abisini. "Gel buraya."

Gülümsedi ve yavaşça Felix'in kolları arasına girdi. Tek dirseğinden hala destek alırken diğer eliyle saçlarını okşadı, yüzünün çillerini sevdi.

"Korkuttum seni, üzgünüm."

Cevap vermedi, derin bir nefes almakla yetindi. Abisi yüzündeki yıldızlarla ilgilenirken gözlerini kapattı.

"O gün... eğer Chan'la karşılaşmasaydık seni kurtaramayacaktım. Aksi ihtimali düşününce..." Minho'nun da gözleri kapandı istemsiz. "Seni az daha kaybediyor olmam hala aynı korkuyu yaratıyor bana. Dayanamıyorum."

"Sen varken bana bir şey olmaz ki. Bir şekilde korursun beni." Eli yavaşça abisinin karın boşluğundaki yara izine ulaştı. "Acı çekecek olan sen olsan bile."

Minho gözlerini tekrar açtığına yüzünün her bir milimini inceleyen irislerle karşılaştı.

Kendisi gözlerini babasından almıştı ancak Felix'in her şeyi annesindendi. Onun güzelliği karşısında kendisini lanetlenmiş hissediyordu bazen.

Tüm bu düşüncelerini toprağına gömdü ve kendini Felix'in üzerine bıraktı. Burnu boynuna denk geldiğinde hafifçe burnunu oynatıp tenine sürttü. Gıdıklandığı için kıkırdayan Felix'i güldürebilmenin verdiği hisse sıkı sıkı tutundu. "Seni eziyor muyum?"

Abisinin saçlarına yerleştirdi parmaklarını. "Hayır, kilo verdin. Eskisi kadar ağır değilsin."

Dudakları kıvrıldı kibarca. "Güzel. Çünkü bu gece yalnızca burada kalmak istiyorum."

O ikisi Minho'nun odasında dinlenirlerken Chan da Hyunjin'e olanları anlatıyordu.

"Felix'in doğumunda anneleri vefat etmiş. Ben de sonradan öğrendim. Babaları kabullenemediği için Felix'i öldürmeye çalışmış. Minho nasıl başardı bilmiyorum ama bir şekilde kurtarmış elinden onu. O gece uyku tutmadığı için dışarıda yürüyüş yaptığım sıra evlerinin önünden geçerken Minho da Lix'i elinden tutmuş sürüye sürüye evden çıkarıyordu. Beni gördüğü gibi de kardeşini bana bırakıp tekrar evine döndü."

Gözleri boşluğa dalarken keşkeler zihninde dolanıyordu.

"Ne oldu sonra? Hyung devam eder misin?"

Brawe With Brave | SeungChan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin