Elementleri zamanla sizin anlamanız için kitabın içine yedirerek anlatmayı düşünüyordum ancak bu bölümü okurken biraz daha anlaşılır olabilmesi için erkenden vermeye karar verdim. İyi okumalar.
Bang Chan - Hava ve Ateş
Lee Know - Su ve Toprak
Changbin - Ateş ve Toprak
Hyunjin - Su ve Ateş
Jisung - Toprak ve Hava
Felix - Toprak ve Su
Seungmin - Toprak ve Toprak
Jeongin - Hava ve SuFelix ve Minho kardeş oldukları için aynı element çiftlerine sahipler. Ancak durum Chan ve Jeongin için biraz farklı. Bunun nedenini de ilerleyen zamanlarda öğreneceğiz.
________
Seungmin kapının önünde ne kadar sabit duruyorsa Hyunjin ve Felix de bir o kadar hareketliydi. Sağa sola giden arkadaşlarını izlemekten yorulup gözlerini kapattı.Jisung ve Jeongin içerde kurul toplantısındaydı. Uzayacak bir mevzu değildi ama sonucunun ne olacağı hakkında endişeliydi.
Göz ucuyla Chan, Minho ve Changbin'in durduğu köşeye baktı. Chan koltukta oturmuş, diğer ikisi ise hyunglarını konuşturmaya çalışıyordu.
Chan kendisini huzursuz eden bir durum olduğunda kendini dış dünyadan soyutlamaya meyilliydi. Seungmin'in üç yıl içerisinde bunu anlaması zor olmamıştı.
İçindeki dürtüyle kendini tutmadı ve kalkıp yanlarına ulaştı. "Hyung?"
Ellerinin arasına aldığı başını kaldırıp Seungmin'in yüzüne baktı Chan. Kibarca gülümseyip dikkati üzerinden dağıtmaya çalıştı.
Güldüğü zaman ne kadar güzel olduğunu ve herkesin dönüp ona tekrar tekrar baktığını bilmeden.
"Bir şeyler getireyim ister misin? İstersen dışarıda biraz hava alalım?"
Chan teşekkür ederek reddetti. Sanki Jeongin çıkar çıkmaz onu görmeliydi, buradan ayrılmak istemiyordu.
"Onlar gireli çok oldu ama toplantı daha yeni başladı. On beş dakika da olsa kafanı dağıtmana yeter."
Göz kırptı. "Aynı zamanda bana kahve teklifinde bulundun. Derslerimiz de bittiğine göre bence iyi bir fırsat."
Chan dediklerini düşünürken ettiği kahve teklifi yüzünden mahçup olmamak adına kabul etti. Başka türlü asla bu kapıdan ayrılmazdı zaten.
Başıyla onaylayıp ayağa kalktı. Tam diğerlerine dönmüştü ki Changbin konuşmasına izin vermedi.
"Endişelenme hyung, kendimi kapıya zincirler yine de ayrılmam buradan."
Changbin'in sözleri Chan'ı güldürdü ve minnetle sırtını sıvazladı. "Sağ ol Bin, geliriz birazdan."
Sonrasında Seungmin'e katılıp merdivenlerden inmeye başladılar. Sessizce ilerlerken Seungmin boğazını temizledi. "Jeongin düne göre daha iyi görünüyordu."
Chan başını salladı. "Dün bir ton şey içirdim ona, eğer iyi olmasaydı cidden sorun çıkarırdım."
Seungmin güldü. "Yok yok, çok daha iyi görünüyor. Ne yapıp içirdiysen işe yaramış."
Kantinden birer kahve aldı Chan, ücretini itiraz kabul etmeyip kendi ödedi. Ardından da hava güzel olduğu için bahçede çimlere ilerlediler.
Chan hava elementiyle çimlere küçük bir rüzgar gönderdi ve oturacakları yeri kabaca temizledi. Kahve kokusu ikisi arasında yükselirken Chan hala konuşmuyordu.
"Endişeni anlayabiliyorum hyung ama sen dedin, bu çocuklar daha önce de sorun çıkarmışlar. Çok uzamadan bitecektir ki lavaboya girerken kamera kayıtları da var. Basbayağı belli hırpaladıkları. Delil sağlam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brawe With Brave | SeungChan ✓
أدب الهواة"Her elementin öfkesi farklıdır. Ateş her yeri kora dönüştürür, su boğar, hava fırtınalarıyla yerle bir eder ve toprak da taş üstünde taş bırakmaz. Aslında hepimiz birbirimizi öldürebilecek potansiyellere sahibiz. Yine de bir şekilde yüzyıllardır bu...