Etrafa alıcı bir gözle süzüp her yeri küçük detayına kadar inceledim. Oldukça temiz ve büyük bir yerdi. Çok kalabalık değildi ama az da değillerdi. Tekme, yumruk sesleri içeriyi doldururken bir yandan da bağırışma sesleri geliyordu. Birbirlerini cesaretlendiren, güç toplamaya çalışan bir dizi insan sesleri... İlk kez böyle bir ortama giriyordum bu yüzden şaşkınlığımı maruz görmesi için ondan anlayış bekliyordum.
"Savaşa girmişsin gibi bakmana gerek yok. Ben de zaten senin canını okumayacağım," gülerek dişlerini gösterdiğinde kaybolan gözlerine baktım. Keşke hep gülsen, kedi çocuk.
"Hanbin hyung! Hoşgeldin," iyi bir vücudu olduğu her halinden belli olan çocuk gülerek Hanbin'e sarıldığında bu kişinin kim olduğunu çözmeye çalışıyordum. "Ben yokken bir yaramazlık yok, değil mi?" Göz kırparak sorduğunda çocuk duruşunu hemen düzeltmiş ciddi bir hale bürünmüştü. "Hayır. Her şey kontrolüm altında!" Kocaman gülümseyerek baktığında Hanbin'in ona güvendiğini bakışlarından anlamıştım.
"Tanıştırayım; Gunwook. Gunwook bu da koruması olduğum bir müşteri," benden bahsediş şeklinden ötürü yüzüm düşse de yapmacık bir tebessümle karşılık verdim. Askerlik arkadaşım dese daha çok samimi olurdu. Yine de kendimi bozmayarak çocuğa elimi uzattım. Gülümsemesini bozmadan sıcak bir şekilde elimi sıktı.
"Yüzü tanıdık geliyor," dudaklarımı ıslatıp gergin bir şekilde bakışlarımı etrafta gezdirmeye başladım. Sorgu başlıyordu. "Gelir çünkü bu Jeon Hoon." Hanbin gururla göğsünü kabartarak omuzlarını dikleştirdiğinde bilerek yaptığını anlamıştım bu yüzden başımı sağa çevirip güldüm. Beni sürekli güvende hissettirmesi en çok ihtiyacım olan şeydi. Ve sürekli belki isteyerek belki istemeyerek yapıyor olması paha biçilemezdi.
"Yuh! Nereden buldun, hyung?" Bir kahkaha patlattığında biraz patavatsız birisini olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Ya da tamamen doğal birisi olduğu için kendini kontrol etmiyordu. Onun gibi olmak isterdim. "Ben onu buldum," Hanbin'in bir şey söylemesine fırsat vermeden araya girdiğimde bu sefer sıranın bana geldiğini hissetmiştim. Onu göklere çıkarmak istiyordum. Ve cüretkar konuşmak benim için hiç sorun değildi.
"E o zaman bir fotoğraf çekiliriz, değil mi?" Çocuk şirin bir şekilde yanakları ortaya çıkacak kadar gülümsedi. Görünüşü korkutucu görünse de bu kadar sevimli bir kişiliğe sahip olması şaşırtıcıydı. Büyük ihtimalle ben de dışarıdan çok sevimli duruyor olmalıydım ama içimin ne olduğu bariz ortadaydı.
"Çekinin ama fotoğraf bir yerde dolanmasın. Onun kariyeri için riskli olur. Ki burası benim iş yerim," Hanbin kısaca hatırlattığında onaylayarak başımı salladım. Gunwook da kabul ederek hızla bir fotoğraf çektirmiş daha sonra ortalıktan kaybolmuştu. Rahatsız eden bir tipe benzemiyordu. Selamlaşmış, gereken konuşmayı yapmış ve gitmişti. En sevdiğim insan tipi.
Hanbin bana boks eldivenleri vermiş ve kendi kıyafetlerinden rahat bir şeyler vermişti. Üzerimde onun kıyafetlerini gören herkes ilgili bir şekilde süzmeye başlasa da umursamamak için elimden geleni yapıyordum. Buradaki herkes Hanbin'i çok seviyor görünüyordu. Benim kariyerime nasıl sahip çıkıyorsa ben de onun kariyerini zedeleyecek bir şey yapmak istemezdim.
"Önce elime bir yumruk at. Gücünü ölçeceğim," derin bir nefes aldıktan sonra gücümü toplayarak açtığı iki eline baktım. Sağ elimle sol eline son gücümle yumruk attığımda eli kıpırdamamıştı bile. Şaşırarak ona baktığımda gülmüştü. Tekrardan derin bir nefes alıp ciğerlerime doldurduktan sonra yine yumruğumu eline geçirdim. Bu sefer biraz daha hareket ettirmişti.
"Cidden nasıl bu kadar zayıf olabiliyorsun? Sizin seçmelerde fiziksel aktivitelerin önemli olduğunu düşünüyordum," tek kaşını kaldırarak sorduğunda bu sorgulama şekline anlam verememiştim. "Bir senedir yokum ortalıkta ve ağır bir kaza geçirdim. Normal böyle bitik düşmem," her şeyi bu kazaya bağlamaya devam edersem geriye benden bir şey kalmayacaktı ama aklıma daha iyi bir bahane gelmiyordu. Hanbin de çok zekiydi. Bu yüzden açık vermekten korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 kids | haobin
Fanfiction- Hao ve Hoon ikiz olmalarına rağmen anne ve babalarının boşanması sonucu farklı yaşam tarzlarında büyümüş iki çocuktur. Bir gün Hoon'un ölüm haberiyle, Hao onun yerine geçer. Ve Hao o çok istediği Hoon'un hayatının bir cehennem olduğunu ancak ailey...