Buna ama 160 oy 250 yorum altı gelmez yani ben size söyleyeyim
Tiz sessizlik ikisinin de canını sıkıyordu. Omega hala kağıtlarda göz gezdiriyor. 'Sen yanlış anlamışsın.' diyebileceği bir nokta arıyordu fakat nafileydi.
"Şa-şaka?"
"Değil. Şaka değil. Nasıl karşılayacağından emin olmadığımdan-"
"Jungkook ben... biraz yalnız kalmalıyım. Üzgünüm." Tek gözünden akan yaşla birlikte alfayı tek bıraktı koltukta. Aceleyle bir süredir oma tesis edilen misafir odasına ilerdi.
İçeri girdiğinde kapıyı kilitlemedi. Alfa onun özel alanına saygısızlık edecek biri değildi. Yavaş bir şekilde yatağına oturdu. Kahkahalarla gülmek isterken hıçkıra hıçkıra ağlamak da istiyordu.
Jimin tam bir karmaşaydı. Bir yanı ,büyük bir çoğunluğu omegası oluşturuyordu, mutluydu. Uzun süredir idealliği üzerinden hayallerini süsleyen alfa, resmen onu eşi olarak; biyolojik babasının en baştan istemediği, annesinin de zar zor ısındığı bebeği de evladı olarak gördüğünü söylüyordu. Paha biçilemez güzellikteydi. Ne ara ettiğini bilmediği bir duanın kabulü gibiydi.
Oysa diğer yanı büyük bir haksızlık olduğunu söylüyordu. Alfa türlü zorluklarla okumuş, güzel bir iş bulmuş, harika bir eve ve gelir seviyesine tek başına sahip olmuştu. Çok iyi birisiydi. Ne olursa olsun resmiyette bekardı. Her türün isteyeceği kişiydi. Şimdi ise yalnızca yardımcı olmaya çalıştığı omegaya bağlanmak zorunda kalmıştı.
Belki alfa yalnızlığı seviyordu. Belki başka birisiyle olabilme ihtimalini isteyecekti. Bu zamana kadarki çabalarına ve çabasıyla birlikte gelen malına, karnında yavruyla konmak istemiyordu omega.
"Ttalgi... Ben mi çok abarttım acaba? Alfanın yanında fazladan kalmak için uğraştım durdum. Masajı kendime yapabilecekken hep ona yaptırdım. Hep seninle konuştu, seni çok sevdi. Sana hep onu sevmeni söyledim, abartmadın mı anneciğim?" İki eli ile birlikte okşuyordu yavrusunun ara ara oluşturduğu çıkıntılarla kendini belli ettiği karnı.
"Yapamayız. Kalamayız daha fazla burada. Onu kurdunun zorlamasına mahkum bırakamayız aşkım. Belki... belki bir şekilde idare ederiz. Biliyorum, pek bir vasfım yok... Ttalgi... Özür dilerim..." Kendini tutmaya çalışıyordu omega fakat imkansız gibi bir şeydi. Gözyaşları ondan izinsiz akıyordu adeta. Günlerdir nasıl bitmediğini sorguluyordu.
Bencildi Jimin. Nasıl ki önceden zorluklarla karşılaşmamak için intihar edecek kadar bencilse şimdi de alfayı zorlamak isteyecek kadar bencildi. Omegası ve alfa eşti. Kendi de içten içe bunun farkındaydı. Alfa yavruyu da benimsemişti. Yavrusu doğduğunda alfa babasının, ki bu artık Jungkook oluyor, feromonlarını anımsatacaktı. Onlarca bilimsel test yapmadan alfanın yavrusu olmadığı söylenemezdi bile.
Çekirdek aile olabilirlerdi. Jimin evde yavrularına bakar, ev işlerini yapar. Alfası geldiğinde ise bol bol şımartılır, çok mutlu bir yaşam sürerdi. Peki alfa bunu ister miydi? Yoksa zorla sokulduğu bu yaşam biçimine sadece ayak mı uydururdu?
Hayır, Jimin bunu yapamazdı. Kendinden bile olmayan bir çocuğa babalık yapmasına göz yumamazdı, alfa bu duruma düşmek için fazla mükemmeldi.
İçeride ise başka bir karmaşa olsa da Jungkook rutinlerini bozmamaya karar verdi. Yüzünde zorlama olduğu belli olan tebessümle doktorun verdiği haftalık listeden günün yemeğini hazırladı. Tatlı olarak birkaç gündür üzgün olduğu için alıp dolaba koyduğu çilekli pastadan bir dilim kesti. Yemekleri ve sofrayı hazırladığında ise ağır adımlarla omeganın odasının önüne geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Ours Now -JiKook ✓
FanfictionOmegaverse|mpreg Hiçliğin ortasındaki omega, istenmeyen bir bebekle, istenmediği bir yaşamı sürdürmek istemiyordu. Neyse ki hiç tanımadığı alfa, tüm düşüncelerini tersine çevirdi. Jikook #1 20/05/2023