It's Ours Now -JiKook ✓

🐥Toplantı🐥

Arkadaşlar hani evet anladım yeni bebek istiyosunuz arka arkaya aynı yorumu atmanıza gerek yok 2-3 farklı öneri atın uzatayım dmvksmgksmgksmfksmf

Neyse artık mecburi zaman geçişi+finalden önceki son bölüm oldu bu

Bir sonraki bölüm final of içim içimi yiyor Single Dad'e gelmeyi unutmayın göremezsem ağlarım bakın

Sınır 230 oy 300 yorum

Jimin içini kemiren gerginlikle son kez üstünü kontrol etti. Klasik yumuşak pastel renklerde kazak, altında da kot giymişti. Minik kızının ikinci okul toplantısı için idealdi.

"Pekala Jimin; fazla soru sormak yok, velilerle muhabbete girmek yok, öğretmenle özel konuşmak yok. Git ve gel."

Kendi kendine verdiği telkinler sinirini bozsa dahi yapacak bir şeyi yoktu. İlk toplantıdan dili yanmış omega, şimdikine çok daha temkinli gidecekti.

"Anne! Anne!" Sıkılgan kızının seslenmesiyle daha fazla odada durmayıp içeri gitti.

Koltukta oturmuş minik omega iki eliyle başına destek olmuş, ki bu sayede yanakları daha da ortaya çıkmış, puflayıp duruyordu. Beklemeyi hiç ama hiç sevmiyordu!

"Geldim kızım, hadi gidelim." Sonunda istediği cümleyi duyan kız bir çırpıda koltuktan inip hemen annesinin elini tuttu. Daha okula gideceklerdi, bahçede arkadaşlarıyla oynayacaktı, yeni aldığı çantayı gösterecekti... Çok işi vardı çok!

Binadan çıkıp aşağı indiklerinde annesinin elini bırakarak koşa koşa şirin arabalarının yanına gitti. Jungkook büyük bir iş sonrası aldığı primle eşinin altına oldukça güzel ve kullanışlı bir araba çekmişti. Üstelik hurdaya dönen arabasıyla aynı model olması, Jimin için arabayı oldukça değerli kılmıştı.

"Hadi herkes kendi koltuğuna." Jimin arka kapıyı açıp, kızını koltuğuna oturtup emniyet kemerini taktı. Burnunun ucuna minik bir öpücük kondurduktan sonra kendi yerine geçti.

Yolculuk kızının favori şarkılarına bağıra bağıra eşlik etmesiyle geçmişti. Jimin her ne kadar eşlik ediyor olsa da gerginlikten ölüyordu. Yine de kızına belli etmemek için çok çabaladı. Okula vardıklarında güler yüzle inip kızını da indirdi, el ele giriş yaptılar geniş bahçeye.

"Hoşgeldiniz!" Güler yüzlü öğretmenini gören Minju koşa koşa gidip sarılmıştı alfaya.

"Hoşbulduk Junmyeon hocam." Jimin ne kadar soğuk terler dökse de nezaketinden ödün vermeden konuşmuştu.

"Buyurun isterseniz içeri geçin, Minju da arkadaşlarıyla oynasın burada. Toplantımız birkaç dakika içerisinde başlayacak."

Jimin öğretmeni onayladıktan sonra kızıyla vedalaşarak lüks olduğu girişinden belli anaokulunun içine girdi. Derin nefesler eşliğinde uzun ve renkli koridoru aşıp, cehennem olarak adlandırdığı 'Kelebekler' sınıfının kapısını açtı.

Daha açtığı andan itibaren burnuna çeşit çeşit parfüm kokusu geldi. Topuklu ayakkabıyla tutulan ritimler, bir sürü farklı ses perdesinin oluşturduğu uğultu...

"Ya geçenlerde bi meeting 'set'lenmişti... Ya evet ama 'schedule'ıma asla uymuyordu. Ne yapayım 'cancel'ladım ben de..." (ya geçenlerde bi toplantı ayarlanmıştı... Ya evet ama programıma asla uymuyordu. Ne yapayım iptal ettim ben de...)