🐥Üniversite🐥

3.3K 382 408
                                    

Aşkolar sabahına eğlencesine TYT'ye giricem. Rakip sanmayın beni kalem oynatacağımı sanmıyorum mdvksmgksmfksmf

HEPİMİZE BAŞARILAR DOSTLARIMM

Baya uzun oldu bu bölüm

230 oy 300 yorumu hızlı geçersiniz diye düşünüyorum

"Babamın ofisi?" Minju ayaklarını sallaya sallaya oturduğu, babasının büyük ofis koltuğunda; elindeki sabit telefonla sekreter taklidi yapmaya bayılıyordu.

"Sesin çocuk gibi geliyor?"

"Senin sesin çocuk!" Telefonu sinirle kapattıktan sonra hiç umursamadan üzerine çalıştığı resme devam etti. Arama önemli olabilirdi... ama olmaya da bilirdi. Hem babası ona kıyamazdı da. Önemli olsa dahi ona kızmadan bir şekilde hallederdi.

Uslu sandığı kızını büyük odada tek bırakan alfa toplantısını büyük bir rahatlıkla sürdürüp kulağına gelen bir sorun olmadan tamamladı. Herkes toplantı salonundan çıkıp kendi odasına giderken alfa önce şirketin yemekhanesinden kızı için ayırttığı tatlıyı alıp sorasında odasına döndü.

"Baba!" Minju uzun süredir -yalnızca otuz dakika- görmediği babasını çok özlemişti, bu yüzden aceleyle sandalyeden atlayıp dizlerine yapıştı alfanın. "Çok özledim seni! Resim çizdim hem bak!"

Toplantı sonrası direkt odalarına girmiş olan Sope çifti gördükleri manzara nedeniyle içten içe özlemle dolmuşlardı. Yakınlarda üç yaşına girecek yavruları, çalışan çift çocuğu olarak bakıcı tarafından bakılıyordu. Bebekleri Minju gibi ofise gelmek için fazla küçüktü. Yoongi ne kadar arada işi bırakmayı düşünse de, bugüne kadarki attığı tüm kariyer hedefi adımlarını çöpe atmak istemiyordu. Bu yüzden haftasonlarını tamamen çocuğuna ayırıp özlemini bastırmaya çalışıyordu.

"Bakayım aşkım ne çizmiş?" Jungkook tatlıyı masaya koyduktan sonra kızını kucağına alıp çizime baktı. Minju önceden soyut çalışmalar yapıyor olsa da artık ikinci sınıfa giden koskocaman bir kızdı, çizdikleri çok daha anlaşılır haldeydi.

"Bak baba bu sen... Bu ben... Bu da annem. Bak annem garip garip şeyler yapıyor."

Çizimde Jungkook çalıştığı büyük şirketin önündeydi. Jimin ise bu sene yerleştiği üniversitesinin önünde, evde çeşit çeşit olan teknik resim malzemeleriyle çizim yapıyordu. Asıl Jungkook'un hoşuna giden detay ise Minju'nun ikisinin ortasında olup, olağanüstü uzun(!) kollarıyla ikisinin de elini tutmasıydı.

Jimin bir sene yoğun lise tekrarında da Otomotiv Mühendisliği'ne girişinde de en büyük korkuları Minju'yu ilgisiz bırakmaktı. Normal yaşantılarında Minju 7/24 annesiyle olmaya çok alışmıştı. Özellikle Jimin ilk ders çalışmaya başladığında kendisine ayrılan vaktin azaldığını fark eden Minju test kitaplarını saklamaya çalışmış, üstlerini karalayıp okunmayacak hale getirmişti.

Neyse ki bir süre sonra düzenlerini oturtmuşlardı. Resminden dahi anlaşılıyordu ki Minju bu duruma alışmış, kötü etkilenmemişti.

"Çok güzel olmuş kızım. Bunu da buzdolabına asarız eve geçince. Şimdi tekrar otur bakalım." Jungkook tekrar kızını kendi rahat sandalyesine oturtup kendi için tabure çekmişti kenara. " Sen tatlını yerken ben de son işlerimi bitireyim, sonra anneni okuldan almaya gidelim."

Minju heyecanla başını sallayıp çilekli tatlısını afiyetle yemeye başlamıştı. Neden bilmiyordu ama çileğe bayılıyordu! Belki de bu yüzden ailesi ona bazen 'Ttalgi' diyordu.

Ofiste işleri biten baba-kız, Yoongi ve Hoseok ile vedalaşıp arabalarına bindiler ve omeganın üniversitesine doğru yola çıktılar . Öylesine şanslıydılar ki mühendislik fakültesi olmasına rağmen şehir merkezine yakındı üniversite.

It's Ours Now -JiKook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin