🐥Bam🐥

3.4K 418 390
                                    

(Hadi sınırı geçin de hemen yeni bölümü atayım)

Aklıma bir türlü bölüm konusu gelmiyordu. Mecburen o an geldi...

Sınır tabi yani bu çılgın ve devamını merak ettiğinize emin olduğum için 230 oy ve 300 yorum dmgksmvksmgksmg

Pazar günleri doğduğu andan beri -ki bu da üç yıla tekabül ediyordu- Minju'nun en sevdiği gündü. Tüm gün ailesiyle beraber oynuyor, dışarı çıkıyordu. Resmen mükemmel günün tanımıydı!

"Aşkım giyindiniz mi?!" İçeriden gelen babasının sesiyle heyecanlansa da sabit durmaya devam etti Minju. Annesi, yana yakıla aldırttığı ve evde kaç tane olduğunu dahi sayamadığı büyük kurdeleli tokasını takıyordu çünkü.

"Az kaldı Kook. Minji'nin saçını yapıyorum şimdi!"

Minik kız omuzlarına gelen saçlarını toplamayı pek sevmese de süslü tokaları çok seviyordu. Bu yüzden annesindeng yalnızca önüne gelmeyecek kadarını toplamasını istiyordu.

"Benim kızım çok güzel olmuş!" Jimin son düzeltme sonrası tombullaşmış yanakların her ikisini de öpüp ayağa kalktı. Kızı kareli, kırmızı beyazlı elbisesi ve kırmızı büyük tokasıyla adeta hediye paketine benziyordu. "Gel gidelim babanın yanına."

"Hayır ben!" Minik kıza elini uzatsa da tutmamıştı küçük kız. Tamam, yataktan inerken biraz zorlanıyor olabilirdi ama bu demek değildi ki o tek başına beceremez!

Bağımsızlık duygusuyla beraber birkaç dakikalık uğraş sonrası yataktan inmiş, paytak paytak babasının yanına koşmuştu.

"Baba bak! Bak baba! Bak çok tatyı oydum!" Minik kız kitaplarda gördüğü prensesler gibi elbisesinin eteğini tutup kendi çevresinde hızla döndü.

"Bakayım kolların da çok tatlı olmuş mu?" Minik yavru hazin sonu bilse dahi saf saf koltukta oturan babasının kucağına tırmanıp kolunu uzattı. Giyinmeden önce misler gibi yıkanmış, en sevdiği duş jellerinden sürünmüştü. Yani evet, kolları tatlıydı.

Tabi yavrunun düşünceleri aksine babası için tatlılık ölçütü duş jelinin kokusuyla değildi. Önce iki eliyle de sıkıca tuttu tombul kolu, birkaç kere huylandırmak için üfledi, ardından ufak ufak ısırmaya başladı. "Imm çok tatlı!"

"Ya baba bıyak! Bıyak! Anne! Anne kuytay!" Minik yavru boştaki eliyle babasının kafasını itmeye çalışsa da hiçbir işe yaramıyordu bu çabası.

"Hayatım bırak kızın kolunu, iz kalıyor bak." Annesi sözlü müdahalede bulunsa da fiziken hiçbir şey yapmamış hatta dış kapıyı açmış ayakkabısını giyiyordu. Resmen ihanet...

Neyse ki babası, kızının kontrol edemediği feeomonlarından hislerini anladı, bol bol diş izi olan kola bir sürü öpücük kondurdu. "Tamam annesi hemen bırakıyorum."

Eh, Minju'nun gözünde annesinin uyarısı çok daha önemli bir yer kazanmıştı bu davranış nedeniyle.

Yavrusunun kendisini çok daha iyi hissettiğini anlayan alfa kollarını minik bele sarıp ayağa kalktı. Yeni alınan kırmızı babetlerini çoktan giyinmiş olan kızının ayakkabı giyme sıkıntısı olmadığından onu kucağından indirmeden kendi giyinmiş, çekirdek aile olarak dışarı çıkmışlardı.

Gidecekleri yer, tabi ki parktı. Minju her gün annesiyle gidiyor olsa da babasıyla gelmeyi de çok seviyordu.

"Aşkım bu banktayım ben, göz hizamdan uzaklaşmayın." Parka ulaştıklarında en sevdiği banka oturmuştu Jimin. Ağacın gölgesinde, tüm park gözleri önünde... Bir ebeveyn için ideal banktı.

It's Ours Now -JiKook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin