Görüyorum ki 24 saat dolmadan sınırı şak şak geçiyorsunuz o zaman bi tık arttırmakta fayda var yaaaniiii
180 oy 300 yorum desem bakalım ne kadar sürede geçersiniz
Öhm öhm isim muhabbetini konuşmalarda tartıştık (eğer beni takip ederseniz böyle ayrıcalıklara sahip olabilirsiniz işte) hepiniz veledin adını Ttalgi sanıyomuşsunuz ya sövksmgksögksmfskf
Ttalgi cenin adıydı onu, çocuğu Sihirli Annem çilek yapmadık yani. Ama neyse merak etmeyin yorumlarda müthiş içime sinen bi isim bulduk ve o isimmm⬇️
"Minik Minju'm, tatlı kızım, baba seni bol bol ısırsın mı? Hop bi tur da benim midemde kalırsın, güzel olur değil mi?"
Jungkook bir eli yavrunun başını desteklerken diğer eliyle de minik bezli poposunu tutmuş, burnuna durmaksızın öpücükler konduruyordu.
"Kook bunaltma bak bunalırsa ağlar!" İçeride banyodan çıkmış üstünü giyen Jimin dahi duyuyordu öpücük seslerini. Oysa yavrusunun mayışık gözlerle babasına baktığı, dudaklarının ise mutlu bir şekilde büzüşüp durduğunu göremiyordu.
Minik omega babasından bunalamayacak kadar alışmıştı daha bir haftalık yaşantısında. İşe de gitmeyen alfanın kucağında saatlerce duruyor, arada karnını doyurmak için annesine gidiyor, tekrar babasına gittiğinde ise huzurla gözleri kapanıyordu. Tabi sonra gözlerini açtığında tepesinde dönen garip cisimlerin olduğunu bir yerde buluyordu kendini. Korkuyla babasını çağırıyordu. Yetişkin kulakları bunu ne kadar ağlama olarak isimlendirse de aslında yardım çığlıklarıydı. Neyse ki çok zorlamadan babası hemen yetişiyordu yanına. Onu önce parmaklıklar ardından çıkarıyor, daha sonra güven kokan göğsüne yatırıp konuşuyordu. Hem o dönen garip şeyleri de tek hareketiyle durdurabiliyordu. Büyük adam gerçekten çok güçlüydü!
"Min, şunun bakışlarını görmen lazım..." Gözlerini hızla kırpıştıran omega en fazla birkaç saniye başka yerlere bakabiliyor, hemen ardından babasına geri dönüyordu. Burnundan hemen sonra yanağına kayan öpücükler ise çok daha fazla mayıştırıyordu ama uyumak istemiyordu. Daha uyanalı birkaç dakika olmuştu. Hem sanki minik karnı da azıcık acıkmıştı.
İçeri giren süt kokusuyla, evet koku annesinden çok daha önce radarına yakalanmıştı, içten içe heyecanlanmıştı. Gözleri fıldır fıldır dolaşsa da fizyolojisi izin vermediğinden öyle çok dönemiyordu. Sırf bu yüzden annesini göremediğinde ise yine içini korku kaplamıştı. Yoksa o uçan cisimler annesini yemiş miydi?
Bu kez çığlık çığlığa anlattığı şey babasına annesini kurtarmaları gerektiği oldu, oysa babası onu göğsünden uzaklaştırdı. İhanete mi uğramıştı?
"Benim miniğim çok mu acıktı da ağlıyor? Geldi anne aşkım tamam ağlamayalım hadi." Babasının elleri yüzünden havada hareket eden yavru annesine geldiğinde ağlaması azalsa da hala kesilmemişti. Tamam, annesi yenmediği için mutluydu ama... Süt kokusu resmen dibinden gelse dahi hiçbir icraat yoktu yahu!
Niyetini belli edebilmek için zorlansa da burnunu annesinin göğsüne yaslayabilmiş hafif hafif gezdiriyordu. İçindense tek cümle geçiyordu: Yanımdasın dokunamıyorum, çok saçma!
"Aşkım sen otur koltuğa, şu perdeleri çekeyim de doysun minik Ttalgi'miz- yani Minju'muz. Ah minik çileğim."
Alfa sanki yavrusu yirmi yaşına gelmiş de cenin hallerini hatırlıyormuş gibi bir kederle perdeleri çekerken omega kıkırdamıştı onun haline.
Evet isim konusunda oldukça zorlanmışlardı. Aylarca Ttalgi dedikleri için başka bir isim düşünememişlerdi bile fakat gerekliliğini biliyorlardı. Jungkook asla gelecekteki bir salağın "Çilek de çok severim." muhabbetleriyle kızını tavlamaya çalışmasını istemezdi. Hoş, herhangi bir şekilde olmasını da istemezdi ama en azından direkt olarak bir malzeme vermeyecekti ellerine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Ours Now -JiKook ✓
Hayran KurguOmegaverse|mpreg Hiçliğin ortasındaki omega, istenmeyen bir bebekle, istenmediği bir yaşamı sürdürmek istemiyordu. Neyse ki hiç tanımadığı alfa, tüm düşüncelerini tersine çevirdi. Jikook #1 20/05/2023