Ttalgi'miz azıcık büyüdü ablaları...
Aşkolarrr neredeyse 12 saatte sınırı geçtiniz alın size bölüm. Geçenkini daha okumayan çok kişi vardır kontrol etmeden okumayın bunu.
210 oy 300 yorumu geçebilecek misiniz acaba??
İki yaşındaki minik Minju çok gizli bir görevdeydi. Dikkatli olmalıydı, sessiz olmalıydı, kuş gibi hafif hareket etmeliydi. Eğer planı tamamen işlerse... Müthiş bir gece geçirecekti.
Boyu neredeyse doksan santime ulaştığından beşiği çok daha büyük, oyun alanı gibi bir yatakla değiştirilmişti. Korkulukları hala yerindeydi fakat bir tarafı diğerlerinden çok daha alçaktı ve Minju oradan inecek yolu bulacak kadar zekiydi.
Önce yatağın içine doluşturdukları peluşları ineceği yere fırlattı, kendi için minik bir dağ yaptı. Kısa korkuluğa iki eliyle de tutunup ayağa kalktı. Gerçekten alçak olduğundan bacağını üzerine atması ve oradan da peluşların üstüne düşmesi pek de zor olmamıştı.
Yine de dirseği peluşların arasından yere çarpmayı becermişti, canı acımıştı ama olsun... Büyük görev uğruna küçük bir fedakarlıktı.
Herhangi bir durumda odaya giriş kolay oldun diye kapıyı açık bırakıyordu ailesi, bu da tamamıyla Minju'nun işine yaramıştı.
Minik parmaklarıyla kapıyı açıp yavaş yavaş ilerledi ebeveynlerinin odasına gelene kadar. Geldiğinde ise aynı sessizlikle kapıyı ittirmeye çalıştı fakat işe yaramamıştı.
Kaşları sinirle çatılan Minju parmak uçlarına çıkıp zorla kapı koluna ulaştı. İlk engelde pes edecek hali yoktu! Neyse ki kendi ağırlığıyla birlikte biraz zorlansa da açabilmişti kapıyı. Derin bir nefes verip içeri girdi.
Önce yatağı kontrol etti. Annesi de babası da mışıl mışıl uyuyordu. Bu iyi bir şeydi. Aynı şekilde. parmak uçlarıyla ilerledi yatağa doğru. İlk annesinin tarafına baksa de girebileceği bir yer yok gibi gözüküyordu. Üzülse de bu sefer babasını denedi.
Başta hiç yer yok gibiydi. Hüzünle başını önüne eğdi Minju. Ağlayabilirdi bile, öyle üzgündü. Sonra büyük bir mucize oldu, babası yatakta dönüp adete Minju için yer açmıştı!
Tüm hevesi yerine gelen Minju aceleyle tırmanmaya çalıştı yukarı, oysa satenimsi örtü yüzünden bir türlü tam tutunamıyordu.
"Of... Kayıyo..." Yanaklarını havayla şişiren omega yatağın kenarına sessiz bir tekme attı. Neyse ki yine bir mucizeyle babası yorganı kenara çekmiş, tok çarşaf kumaşının ortaya çıkmasını sağlamıştı.
Bu fırsatı kaçırmamak için aceleyle tırmandı yatağa omega, yerleştiğinde üzerine yine ve yine mucizeyle örtülen örtüyle sonunda huzura ulaşmıştı... Kısmen.
Babasını çok rahatsız etmek istemiyordu fakat bu kadar ilerlemişken görevi tamamen bitirmek istiyordu. Bu yüzden sessiz sessiz babasının üstüne attı önce bacağını, sonra kolunu da atıp kendini yukarı çekti, en tepeye geldiğinde diğer tarafa bıraktı kendini ve işte; tamamen huzura ulaşmıştı.
Bir elini annesinin sarı saçlarına attı, diğer elini de babasının büyük burnuna. İşte şimdi tamamen huzurla uyuyabilirdi.
Bir süre sonra uykuya dalan aile üyeleri tabi tüm gece aynı pozisyonda kalamamışlardı. Arada Minju annesinin üstüne çıkmış. Artık silikleşmiş süt kokusunu alabilmek için minik burnunu göğsüne sürtmüştü. Bazen de babasının üstüne çıkmış, tüm yüzünü kapatacak şekilde uyumuştu. Tabi nefes alamayan alfanın uyanıp yavruyu tekrar aralarına alana kadar sürmüştü. Bazense tamamen boşluğa gitmiş, gözünü açtığında ebeveynlerinin sıkıca sarıldığını görmüştü. Kendini dışlanmış hissetmemek için bu kez de ikisinin birden üstüne uzanmıştı. Kısaca oldukça hareketli bir gece geçirmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's Ours Now -JiKook ✓
FanfictionOmegaverse|mpreg Hiçliğin ortasındaki omega, istenmeyen bir bebekle, istenmediği bir yaşamı sürdürmek istemiyordu. Neyse ki hiç tanımadığı alfa, tüm düşüncelerini tersine çevirdi. Jikook #1 20/05/2023