It's Ours Now -JiKook ✓

🐥Sürpriz🐥

Of aşkolarım çok beklettim ya🥺
Ama cidden geçerli sebeplerim var
1- Bölümü erken yazdığımda ve sınırı geçmediğinizde çok sabırsızlandığım için siz sınırı geçene kadar bölümü bitirmeyip geçtiğinizde tamamlıyorum.
2- Ömrümde ilk kez bu kadar çok gezdim+bütüm olduğundan gezme dönüşü uyuyana kadar da büt projesi üzerine çalışıyorum😭

İşte yani anca vakit buldum aşkolarım🥺

Telafi için aşırı uzun yazdım ama haberiniz olsun

Sınır 240 oy 300 yorum

Tatillerine bu şekilde devam edemeyeceklerini bilen çift, dönüş için havaalanına doğru yola çıkmışlardı taksiyle. Bu hamle, tatile ayırdıkları bütçeyi büyük oranda yakmalarına sebebiyet vermişti fakat bu mutlulukla çok da umurlarında değildi.

Alfa yolculuğun başlarında elini, birkaç gündür olduğu gibi, eşinin dümdüz karnından çekmese de bir anda yaşadığı parlamayla telefonuna dönmüştü. Büyük bir ciddiyetle elleri klavyede dolaşıyor, arada bir de hesap makinesine geçip bir şeyler yazıyordu.

"Aşkım ne araştırıyorsun sen?" Alfa son hesaplamalarını yapabilmek için gözünü ekrandan ayırmadan konuştu.

"Bebeğim iki saniye bekle... On iki milyar! Vay be!"

"Ne bu?" Sonunda hesaplamaları biten alfa meraklı eşine dönebilmişti.

"Şimdi bi düşün. Kızgınlık dışındakileri hesaba katmayacağım. Mühürlendiğimizden beri hesaplasak, on yıldır her yıl dört kere kızgınlığa giriyoruz."

"Ee?"

"Etti sana kırk kızgınlık. Her kızgınlıkta ortalama üç kere birlikte olduk desek, oldu yüz yirmi birliktelik. İnternetten baktım, her boşalmada on milyonla ikiyüz milyon arası sperm geliyormuş. Her seferinde ortalama yüz milyon sperm dersek, on iki milyar! Resmen on iki milyar içerisinde biri sonunda tuttu!" Dakikalardır yaptığı araştırmanın sonunda hayretler içerisinde eğilip omeganın karnına uzun bir öpücük kondurdu. "Babasının minik mucizesi!"

"Kook yuh, ciddi ciddi hesapladın mı bunu?"

"Aşkım ama baksana, bebeğimiz gerçekten mucize. Bebeğimiz diyorum Jimin. Jimin..."

Alfa, öğrenmelerinin üstünden iki koca gün geçmiş olsa dahi hala inanamıyordu. Diline takılmış gibi sürekli 'bebeğimiz' diyip duruyordu. Öylesine mutlu, şaşkın ve heyecanlıydı ki!

"Jungkook! Sürekli böyle konuşma. Anlaşmamızı unutma bak, en azından üç ayı dolana kadar kimseye söylemeyeceğiz. Sadece sen ve ben."

Alfa eşine hak verdiğinden başını sallayarak onayladı. Anlaşmaya uymaları gerçekten gerekliydi.

En basitinden otuz beş yaşındaki omega için hamilelik zaten riskliydi. Olası herhangi bir durumda, kimseyle bu konu hakkında konuşmak istemezlerdi. En azından yoğun düşük riski geçene kadar beklemek istiyorlardı.

Bir de Minju vardı. Küçük kız Jeon ailesinin tek torunu olarak şımartılmaya çok alışmıştı. Babasının biriciği, annesinin çileği olarak tek çocuk olmayı seviyordu. Tabi, bir noktada kardeşi olma ihtimali yalnızca büyükannesi tarafından hatırlatılsa da, senelerdir olmayışı onda 'hep tek çocuk olacağım' düşüncesini oluşturmuştu. Bir anda kardeş haberi alması... Tepkisinden asla emin olamıyorlardı.

Bu yüzden üç ay saklamaya çalışacaklardı. Bu süreçte hem yoğun düşük riskini atlatacaklar, hem de Minju'yu kardeş fikrine alıştıracaklardı. Plan kusursuzdu.