🐥Kaza🐥

11.4K 598 379
                                    

Hoşgeldiniz ballarımmm
Şuraya bi tarih atarsanız müthiş olur

İlk bölüm hafif dramatik oldu ama akış için gerekli
~mutluluğu birbirlerinde bulacaklar~

Ayrıca bölüm boyunca dinlediğim şarkı
Hotline Bling- Billie Eilish cover instrumental looped (best part)

Youtubea bunu yazarsanız lacivert üstüne Billie resmi var açın dinleyin. Resmen bu dünyadan değil bu şarkı.

"Siktir siktir siktir! Lütfen iyi ol!" Alfanın gözünde ne jilet gibi ütülettiği takım elbisesi ne de yetişmesi gereken uçağı vardı. Gözlerinin önünde olan kaza her şeyi silip atmıştı adeta.

Bilinçli bir şekilde yapıldığı belli bir kaza gerçekleşmişti. Koskoca yolda, hiçbir korna sesi olmadan son hızla gövde genişliğinden yıllardır orada olduğu belli olan ağaca çarpmıştı bir araç.

Alfa, gözleri önünde gerçekleşen bu hadiseye tepkisiz kalamazdı. Her insanın yapacağını yapmaya çalışacaktı. Ne olursa olsun, o kişiyi kurtar.

Aceleyle arabasından indi, kapıyı bile kapatamadan  hafif hafif duman çıkmaya başlayan araca koşturdu. Şoför koltuğunda oturan kişi, kemerinin takılı olmamasıyla direksiyona oldukça sert çarpmış, alnının ortasında kanayan bir yaraya sahipti.

Aracın kapısı biraz sıkışık olsa da sert bir kuvvetle zar zor açtı alfa. Aceleyle sarışın bedeni arabadan çıkarttı. Vücudu adrenalin salgılarken çoktan tüm vücudunu ter kaplamıştı bile. Bir ölüme tanıklık etmek istemiyordu.

Yaralıyı fazla hareket ettirmemesi gerektiği birkaç saniyeliğine çıktı aklından. Baygın yatan bedeni zorla da olsa gelin stili kucağına aldı. İkisini de riske atmak istemediğinden koşar adımlarla kendi aracına koştu.

Yaralı bedeni kendi aracının arka koltuğuna boylu boyunca yatırdıktan sonra asıl yapması gerekenleri hatırladı. Aceleyle '911'ı aradı. Bulunduğu yeri, bir aracın patlayabileceğini, yaralıyı kendi aracına aldığını teker teker anlattı. En yakın hastaneye bulunduğu konum yalnızca birkaç kilometre uzakta olduğundan görevliler hastayı, oldukça dikkatli olmak şartıyla, kendi getirebileceğini, araç için bir ekip göndereceklerini, böylece zamandan kazanacaklarını söylediğinde onları ikiletmedi.

Hastaneye vardıklarında, arka kapıyı açıp yaralıyı gösterdiğinde, sedye yanında koşar adım takip ettiğinde, özel odaya alınan omegayla bekleme yerine oturduğunda, stresle gözleri bir saate bir de kapıya gittiğinde neden bu kadar adrenalin dolduğunu bilmiyordu. Neden bu kadar endişeliydi? Neden bu kadar üzgündü? Neden heyecanlıydı? Neden uzun süre sonra yaşıyormuş gibi hissediyordu?

Çıkacak herhangi bir sonuca karşı ne yapması gerektiğini de bilmiyordu ki. Herhangi bir akrabası var mıydı omeganın? Herhangi bir cenaze durumunda kim ilgilenecekti? Ya da yaşıyor diyelim, bu sefer yaralı haliyle kim ilgilenecekti? Onlara ulaşmak alfanın mı göreviydi?

Yetişmesi gereken bir uçak vardı, yarım saat önce kalkan. Gideceği şehir için çoktan çoğu işlemi halletmişti. Busan'da bulunan evinde yalnızca temel eşyaları duruyordu. İş yerinin de Seul ayağına geçişini yapmıştı bile. İş yerini arayıp izin mi istemeliydi? İzin istese bile ne yapacaktı ki? İllaki birkaç saate omeganın tanıdıklarına haber verilirdi. Belki de gece için bilet almalıydı.

"Siz getirmiştiniz değil mi omegayı?"

Kapının açılmasıyla birlikte ayağa kalktı alfa, aceleyle kafasını salladı.

"Yaptığımız tetkikler sonucu kötü bir şey gözükmüyor, tabi her ihtimale karşı testler yapıldı. Yarım saat içerisinde çıkarlar. O sırada omega da uyanır zaten. Eğer bir yakınını tanıyorsanız-"

It's Ours Now -JiKook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin