SON

245 39 21
                                    


İnci sorgu odasında elleri masaya kelepçelenmiş memurları bekliyordu. Bacağını huzursuzca titretiyor, ellerini ovuşturuyordu. Mert ve bir başka memur içeri kalın bir dosyayla girince ağlayıp, feryat etmeye başladı.

"Ben bir şey yapmadım. N'olur... N'olur... Polis kardeş n'olur bırakın beni gideyim."

"Kes sesini" diye bağırdı Mert.

Kadın beklemediği bir tepkiyle karşılaşan her insan evladı gibi içine sinmiş halde arkasına yaslandı.

"Biz sormadıkça cevap vermeyeceksin. Ağlayıp sızlamak yok. Sadece cevap ver."

İnci korkuyla başını salladı.

"Burcu Mendereli'yi nereden tanıyorsun?"

"Baydemir Bey'in iş yerinde çalışırdı. Hem de sevgilisiydi. Umay'ımı maymun gibi oynattılar parmaklarında."

"Baydemir Alanlı ve Umay Arıkan'ı nereden tanıyorsun?"

"Eski işverenimdir. Umay'ımla boşandıkları güne kadar evlerinin işini yaptım."

"Baydemir Alanlı ve Burcu Mendereli arasında romantik ilişki yaşandığını mı iddia ediyorsun?"

"İddia etmiyorum, vardı. Biliyorum."

"Burcu Mendereli'ye karşı bir düşmanlığın var mıydı?"

"Hayır, memur bey niye olsun. Melek gibi kızdı."

"Az önce öyle demiyordun."

"Ben ne dediğimi biliyor muyum polis kardeşim. Çocuklarım merak etmiştir beni. Bırakın gideyim n'olur."

"Burcu Mendereli'yi nasıl öldürdün?"

"Ne? Ben öyle bir şey yapmadım polis kardeşim."

İnci hüngür hüngür ağlıyordu ancak ne kadar göz yaşları sel gibi aksa da yüzündeki paniklemiş ifadeyi gizlemesinin imkanı yoktu.

"Neden öldürdün kadını?"

"Ben yapmadım?"

"Kim yaptı peki?"

"Baydemir yapmıştır. O çağırmıştır eve."

Mert'in yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi. Dosyanın içinden bir fotoğraf çıkarıp kadının önüne attı.

"Burcu'yu Baydemir'in çağırdığını nereden bildin?"

İnci gözyaşlarını uzanabildiği kadarıyla silip önündeki resme baktı. Bir telefonun ekranının görüntüsüydü bu. Ekranda bir mesaj vardı; Bizim eve gel konuşalım.

"Bu mesaj tanıdık geldi mi?"

"Bak Baydemir çağırmış işte. Neden ben suçluymuşum gibi davranıyorsunuz? Ona sorunsanıza bunları."

"Bu mesajı sen mi attın?"

İnci ellerini masanın üzerinden çekip saklama isteği duydu. Elini çekmeye çalıştıkça demir halkalara çarpan kelepçe zincirleri şangırdıyordu.

"Ben nasıl atayım polis bey elin telefonundaki mesajı?"

"Kimin telefonunda bu mesaj İnci?"

"Ne bileyim ben. Onu siz bileceksiniz. Burcunun falandır herhalde."

"Pek zeki değilsin demi İnci?"

"Niye öyle diyorsun polis bey."

"Telefonu gömmeden önce parmak izlerini silmeyi unutmuşsun."

ENTELEKTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin