10

26.1K 1.6K 92
                                    

Çabanın anlamsız kaldığı bir güne kadar gelmiştik. Ulusoy'ları bir süredir görmüyordum ama avukatlarını sık sık kapımızda buluyorduk. Resmiyette Ulusoy olma hızım, o adamların cidden gücü olduğunu bana haykırmıştı sanki. İtiraz hakkım yoktu sanki. Yeşim Ulusoy yazan kimliğim elimde, babamın, annemin çaresizliğini izleye izleye kabullenmem gerekiyordu sanki biyolojik ailemi. Evde sesi yüksek çıkan tek kişi Sedef'ti. Deliriyordu öfkeden, bunu kabul edemeyiz nidaları ile her birimize tek tek geliyor, konuşmaya çalışıyordu ama görünen o ki çok yakında kendi ayaklarımla o eve gitmezsem, polisler eşliğinde zorla gidecektim.

Babama bir süre önce Melis'i nüfusuna alması için dava açmasını söylemiştim. Melis'i seviyordum ama Korkmaz ailesinin bu denli çaresiz kalması da kanıma dokunuyordu. Babam ben incinmeyeyim diye bu işe kalkışamadığı için de özellikle gidip söylemiştim. Babam da konumu sebebiyle işleri olabildiğince hızlandırmış ve Melis de artık bir Korkmaz olmuştu. Nihayet bugün de bir buluşma ayarlamıştık bizim evde. İki aile bir araya gelecek ve konuşacaktık. Odama çıkıp, eşyalarıma baktım, düzenime baktım, hepsini terk edecektim belli ki. Bu arada okul da açılmıştı, şimdilik eski okuluma gidiyordum ama her an bu da değişebilirdi.

"Geldiler." Diyen Sedef odama gelmişti üzgün bir ifadeyle. Bir şey demeden sarıldık ve bir süre öyle kaldık. Herkes biliyordu ki bu işten kaçışımız yoktu.

"Sadece bir yıl." Dedim ayrıldığımızda. "Bir yıl sonra reşit olacağım ve kimse beni zorla alıkoyamayacak."

"Odana dokunmayacağız zaten, geldiğinde aynen hazır olacak." Dese de bu pek mümkün değildi çünkü bu evde Melis için geriye sadece çatı katı kalmış olacaktı. Orası da pek kullanışlı ve rahat bir oda değildi. Yine de bir şey demedim, çoktan bunu annemlere söylemiştim. Benim eşyalarım yukarı taşınacak, buraya da Melis için yepyeni bir oda yapılacaktı. İtirazlarını savuşturup durdum, tam olarak bir onay cümlesi de duyamadım ama yine de bir noktada buna mecbur kalacaklardı. Melis iyi bir kızdı, onu gerçekten çok seviyordum. Ben huzursuz olacağım diye onun da gerçek ailesi ile ilk dönemleri mahvolmamalıydı.

Beraber aşağı indiğimizde kalabalık ailenin salonumuza oturduğunu, annemle babamın da rahatsızlıklarını gizlemeden baş köşeye kurulduklarını gördüm. Hakan Bey ile aralarında bakışlarıyla bir düello gerçekleştiriyorlardı sanki. Ortamdaki nefret çok yoğundu.

Salona girmeden önce kenarda duran valizleri görmemle duraksadım. Melis ailesi ile anlaşmıştı yani burada kalma meselesinde ama ben hala içimdeki minicik umuda tutunuyordum, şimdi bu valizler yeşermeye çalışan o umudumu ezip geçmişlerdi. Hiçbir eşyamı hazırlamamıştım ki daha...

Ben ve Sedef odaya girince herkesin bakışları bize döndü. Sedef annemle babamın yanına doğru gitmişti, o sırada odada da pek yer kalmamıştı. Hakan Bey ve babam aynı anda yanlarında yer açma girişiminde bulununca tuhaf bir durum oluşmuştu. Düşünmeden babamın yanına gidip oturduğumda yüzündeki zafer ile gülümsediğini son anda görmüştüm ama Hakan Bey'e baktığımda bozulmadığını gördüm.

"Ben sizinle gelmek istemiyorum." Diyerek sessizliği böldüm ve Hakan Bey ile Mehtap Hanım'ın gözlerine baktım. "Ancak..." dedim konuşmalarını beklemeden. "...Avukatınızla gönderdiğiniz kimliğim, kendi irademle gelmezsem polisle beni alacağınız gibi tehditler sebebiyle elimi kolumu bağladınız."

"Üstelik Melis konusunda da diretmiyorsunuz gördüğüm kadarıyla-"

"Her an korumalarımız çevresinde olacak." Diyen Hakan Bey'e babam itiraz etmek için konuşacakken devam etti. "Biliyorum Savcı Bey itiraz edeceksiniz ama Yeşim'in yaşadıkları malum. Melis ile de konuştuk, bir itirazı yok. Zaten bu şartla sizin yanınızda kalmasına izin verdik."

Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin