FİNAL

20.8K 1.4K 433
                                    

Hayatın insanlara sürprizleri olur, buna lafım yok ama benim yaşadıklarım biraz... fazla gibiydi.

Bugüne kadar yaşadığım kaoslar bir yana Yiğit ile ilişkimizin başlamasından bir dakika geçmeden Murat abim ve babama basılmıştık. Önde duran babam adımı seslenen kişiydi. Murat abim ise kırmızı görmüş boğa gibi Yiğit'e bakıyordu.

Yanımıza geldiklerinde babam doğrudan kolumdan tutup yanına çekmişti beni. Yiğit'e baktığımda korkuyor gibi görünmüyordu, sadece ciddi bir ifade vardı yüzünde. Saygılı bir şekilde ellerini önünde birleştirmiş ama başı dik duruyordu. Şuradan kazasız belasız nasıl çıkacaktık acaba?

"İçeri geçin." Dedi babam bir süre sertçe baktıktan sonra. "Konuşacağız."

Dediğini yapıp en önden eve yürürken arkamdan geldiklerini duyuyordum. Salona girdiğimde artık nasıl bir ifadem varsa herkesin dikkati bana dönmüştü. Sonra da arkamdan gelenlerin halini görüp toparlanmışlardı.

"Hayırdır abi?"

Kuzey amcam babama sorusunu yönelttiğinde adam öldürmedim, ne bu tavır diye yüzlerine haykırmak istiyordum.

"Çocukların bizimle paylaşacağı bazı şeyler varmış."

Ne! Yahu daha ben hazmedemedim, kime neyi açıklayacağım? Şurada feminizm üzerine bolca nutuk çekmek ve odama çıkmak istiyordum ama kendime güvenim sıfırdı.

Herkes yeniden bize dönerken ben ne diyeceğimi hesap ediyordum ama o sırada Yiğit konuşmaya başladı.

"Biz Yeşim ile sevgiliyiz."

Bu kadar net olmak zorunda mıydı acaba? İtiraz edip, bir de işin yalan katmayacaktım ama şokla ona bakmayı da ihmal etmemiştim. Yiğit bu ilişkinin arkasında sağlam duracak kişiydi, ben ise... neyse.

Ortamdaki erkek cinsi gerildi. Babam, abilerim, amcam ve hatta Ege. Ona ne oluyorsa? Manyak mıdır nedir... Annem ise daha çok şaşkın gibiydi. En azından o benden yana olur diye umuyordum. İşte senin testin bu Mehtap Hanım, bakalım annelik görevini hakkıyla yerine getirebilecek misin?

"Yiğit, akşam akşam hayırdır? Yürek mi yedin evladım sen?"

Amcamın sözlerinin üzerine tek elimle alnımı ovuşturdum. O sırada bilekliğimi gören Mete "Bir de hediyeni alıp mı geldin? Az önce yoktu o bileklik?" derken tehditkar bakışlarını Yiğit'e dikmişti.

"Ay ama çok şık bir şeymiş-" diye annem söze girecekken babamın öksürüğü ile bu yarım kalmıştı.

"Çocuklar siz yaşınızdan başınızdan haberdar mısınız? Daha okulunuz var, Yiğit'in askerliği var, bu çok erken bir evlilik olur-"

"Ne evlenmesi ya!" derken babama hayretle bakıyordum. Neyse ki bu sefer tek değildim, herkes aynı ifadeyle ona bakıyordu ama babam gayet kararlı gibiydi.

"Evlenmeyecekseniz, bu ciddi bir ilişki olamaz değil mi? Ben de kimsenin kızımla gezip tozmasına müsaade edemem."

Ben bu adama yeniden Hakan Bey falan desem, nasıl olurdu?

"Ay abartma Hakan! Ne evlenmesi... Ayrıca ne var çocuklar sevgiliyse, biz hangi çocuğumuzun ilişkisine müdahale ettik de şimdi Yeşim'e karışıyoruz?"

Annem gözümde çok başka yerlere ulaşıyordu şu an. Merdivenleri hızlı hızlı tırmanıyordu resmen.

Herkes bir anda sert tavrını anneme yönelttiğinde Yiğit'ten bomba etkisi yaratan o soru gelmişti.

"Madem evlenirsek rahat edeceksiniz... Yeşim benimle evlenir misin?"

"Yiğit sen de bir dur Allah aşkına." Diye mırıldanırken içimden nereye düştüğümü sorguluyordum. Ortamdaki erkeklerin hepsi akıl sağlığını yitirmişti şu an. Tek akıllı annem ve ben kalmıştık.

Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin