15

23K 1.3K 189
                                    

Sandviçim bittiğinde kalkıp, Haylaz'ın yanına gitmek için ahıra doğru ilerlemeye başladım. Bu sırada Özgür'ün güzel bir kıza binicilik eğitimi verdiğini gördüm. Çitlerin yanına gelince durup, izlemeye başladım. Bir yandan ne yapacağını gösteriyor, bir yandan da kur yapıyordu. Kızın da kahkahalarından bu duruma ne kadar sevindiği belli oluyordu. İticiler. Bir süre daha devam ettikten sonra kız attan inmiş, Özgür de atı ahıra götürmek için yanından ayrılmıştı. Anlık bir kararla kıza doğru ilerlemeye başlamıştım, bir yandan da sevimli bir gülümseme takınmıştım.

"Merhaba, memnun kaldınız umarım eğitimden."

"Merhaba." Dedi o da gülümseyerek. "Bayağı iyiydi."

Sondaki iması ile bu sözlerin asıl sahibinin Özgür olduğu belli oluyordu.

"Ben eğitim aldığınız kişinin kardeşiyim. Özgür abim bu konuda çok başarılıdır, atlara fısıldayan adam deriz ona kendi aramızda." Diye inanılmaz klişe sözler ile kendisini överken kızın da ilgisini daha çok üstüme çekmiştim. Özgür hakkında konuşabileceği biri haline gelmiştim.

"Öyle mi? Çok güzel..." dedi hayran hayran. "Aslında buraya sadece eğitimler için gelmiyorum." Diye devam ettiğinde ise utanarak gülmüştü. "Ya böyle bir anda da tuhaf olacak ama sormadan edemeyeceğim, Özgür'ün kız arkadaşı falan var mı? Biliyor musun?" Bir yandan da Özgür geliyor mu diye kontrol ediyordu. O gelmeden öğrenmek istiyordu ki atılımda bulunsun.

"Yok." Dediğimde tam sevinecekti ki devam ettim. "Çünkü gay."

Yüzündeki değişim o kadar ani olmuştu ki. Tabii iki saattir flört ediyorlardı, her şeyi yanlış yorumladığını sanıyordu muhtemelen şu an. O sırada gelen Özgür'ü görünce kıza "İzninizle." Deyip, hızlıca ahıra doğru ilerlemeye başladım. Bu sırada Özgür ile göz göze gelsek de hemen gözlerimi kaçırmıştım.

*

"Haylaz... Seninle gezmek istiyorum ama hiç güven vermiyorsun be oğlum."

Avucumdaki şekerleri katur kutur yerken ben de onunla dertleşiyordum yine. Birkaç saattir Haylaz ile ilgilenip, duruyordum. Arada eve gidip gelmiştim, diğer atlara bakmıştım ama gel gör ki sürekli Haylaz'ın yanında buluyordum kendimi.

"Şimdi seni buradan çıkarsam yine ormanın neresine götüreceksin beni kim bilir."

"Yeşim abla?" diyen ses ile kapıya döndüm. Okuldan gelen Ege ilk benim yanıma gelmişti anlaşılan, üstünde forması duruyordu.

"Ne haber Ege?" dedim gülümseyerek.

"Ya sen yine Haylaz'ın yanında mısın? Sana bir at ayarlasak ya, rahat rahat biner gezersin."

Aslında bu dediğini bugün ben de düşünmüştüm ama başka atların yanına gittiğimde Haylaz'ın bakışları hep üstümde oluyordu ve ben ihanet ediyormuş gibi hissediyordum. Saçma olsa da durum buydu.

"Yok ya, bir süre daha bu beyefendinin keyfini beklemeyi düşünüyorum. Bana alışırsa ne ala, yoksa başka atlara doğru yelken açabilirim." Derken sona doğru Haylaz'a imalı bakışlar atmıştım, tabii o hiçbir şey anlamamıştı.

Ege gülerek karşılık verirken beraber ahırdan çıkmıştık.

"Ee okul nasıldı bugün?"

Modunun hızlı bir biçimde değişmeye başlamasıyla bir sorun olduğunu anlamıştım.

"Ya sen kardeşin olacak Sedef'e bunca zaman nasıl katlandın? Ben şimdiden delirecek gibiyim de."

"Hey hey sakin ol önce, Sedef'ime yalnızca ben laf söyleyebilirim. Hem ne oldu böyle?"

Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin