16

22.3K 1.3K 153
                                    

Ders bitiminde hiçbir şekilde arkama dönmemiş, sadece Melis ile sohbet etmiştim. Çok geçmeden kafam da dağılmıştı zaten. Demir de neyse ki benimle uğraşmamış, kendi arkadaşları ile takılmıştı. Gün sonunda Sedef ve Ege'nin tartışarak kapıya gelmeleri ile Melis'le bakıştık. İkimiz de bu iki keçinin birbirinden hoşlandığını görebiliyorduk ama büyüyü bozacak değildik, kendileri akışta fark edecekti zaten.

"Ya sana ne? İstediğim kişiyle konuşurum!"

"Bana bak kızım, dağdan geldin, bilmiyorsun buradaki tipleri. Önce arkadaşıma sardın kafayı, şimdi de en sorunlu tipe. Yerinde dur bir!"

"Öncelikle ben değil, arkadaşın bana sardı ve sorunlu dediğin tipin hiçbir sorununu görmedim, gayet kibar bir tip."

"Ya ne demezsin, kibarlıktan kırılacak beyefendi... Kibarcık."

"Size ne oluyor yine?" diyen Melis'ti. Ben sessizce izliyordum sadece.

"Bu kızın seçimleri de kendisi gibi ters, onu konuşuyorduk."

"Bana diyene bak! Senin takıldığın o Tuğçe'ye ne demeli?"

"Ne varmış Tuğçe'de? Gül gibi kız."

"Aynen gül! Dikenlerinden görünmüyor ama gülü! Geldim geleli laf sokup duruyor bana."

Ukala bir gülüş oluştu Ege'nin yüzünde.

"Kıskanıyordur, beni paylaşamaz da kendisi."

"Benden mi kıskanıyor?" dedi şokla Sedef. "Dünyada bir sen kalsan, yine de senin gibi bir aptalla birlikte olmam ben!"

Ege'nin ukala tavrı anında sinirle gölgelenirken "Çok meraklıyım ya ben de sana, olmazsan olma!" demişti. Bu muhabbet gittikçe saçma bir hal alırken araya girmeye karar verdim.

"Tamam çocuklar, bugün için yeterince tartıştınız. Bence yarın devam edin." Deyip Sedef'e sarıldım, sonra da Melis ile vedalaşıp, bizi bekleyen arabaya doğru ilerlemeye başladım. Ege de arkamdan geliyordu. Tam arabaya binecekken Ege'ye döndüm sinsi gülümsememle.

"Neler oluyor Ege Bey?"

"Ne olacak abla, bir şey olduğu yok." Dese de telaşlanır gibiydi. Zorlamadım.

"İyi öyle olsun bakalım." Derken arabanın kapısını açmış, önce geçmesi için kenara çekilmiştim. O da soğuk soğuk terleyerek binmişti arabaya. Neyse en azından bir eğlence çıkmıştı bana da.

*

Eve geldiğimizde içeri girmemle Özgür'ün sinirle karışık gülen yüzüyle karşılandım.

"Ooo canım kardeşim okuldan gelmiş, nasılsın Yeşim?"

Ne oluyor şu an? Özgür Ege'yi bir kenara itmiş, beni de kolunun altına almıştı. Bu sırada bizi gören Mete ve Caner salondan olanları anlamaya çalışıyorlardı. Ben de tabii.

"Neler oluyor?" dedim şaşkınca.

"Sen daha iyi bilirsin neler olduğunu, gel dışarıda bir konuşalım." Diye beni arka kapıdan bahçeye çıkardığında geçen gün eğitim için buraya gelen kız ile karşılaştım. Kollarını göğsünde bağlamış, tek kaşı havada bana bakıyordu. Ya hayır ya! Ötmüş müydü hemen!?

Arkamızdan gelen Caner, Mete ve Ege de bizi izliyordu. Derken çiftlik tarafından da ailenin kalan kısmı gelmişti.

"Neler oluyor burada? Özgür?"

Murat ciddiyetle bize bakarken Hakan Bey ve Mehtap Hanım da benim Özgür'ün kolunun altındaki acınası halime bakıyorlardı. Hay ben böyle işin!

Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin