18

21.3K 1.3K 126
                                    

Akşam eve geldiğimde sevinçle müzik grubuna girdiğimi paylaşacak birilerini aradı gözlerim. Okuldayken kızlara ve Ege'ye söylemiş, annemle babamı aramıştım zaten ama heyecanım dinmemişti. Babam bol bol pratik yapmam için önceki evimde kalan piyanomu en kısa zamanda göndereceğini söylemişti ama odam küçüktü, nereye koyacağımı henüz bilmiyordum.

Mutluluktan zıplayarak içeri girmiş, odamda üstümü değiştirmiş ve lavabonun önüne gitmiştim. Doluydu ve ben sıkışmıştım. Dışarıda tuvalete gitmemek için direnince oluyordu böyle şeyler.

Kapıyı tıklattım içerideki acele etsin diye ama sadece ıslık sesi duyuyordum. Biri banyo yapıyordu ve bayağı keyifli gibiydi.

"İçerideki! Ne zaman çıkarsın?"

Ve Mete'nin sesi geldi.

"Yeşim sen misin?"

Gözlerimi devirdim.

"Yok Murat."

O sırada merdivenlerden inen Murat'ı görmem ise bayağı yerinde olmuştu. İçeriden Mete'nin gevşek gülme sesleri gelirken ben ciddi bir ifadeye sahip olan Murat ile bakışıyordum.

"Abi diyeceksin abi." Derken inmeye devam etmiş ve alt kata inen merdivenlere doğru yürümeye devam etmişti. Arkasından ağzımı yüzümü eğerek sessizce taklidini yapmaktan kendimi alamamıştım. Mutluluktan çok fazla sinir bile olamamıştım kendisine.

"Ya çıksana!" diye kapıya ayağımla vurup, sonra da acıyla diğer ayağımın üstünde zıplamaya başlamıştım. Bir yandan da vurduğum ayağımı tutuyordum.

"Tamam tamam çıkıyorum, patlama." Dedikten beş dakika sonra kapı açılmış, bense tüm bu süre zarfında önce ayağımı ovuşturup rahatlatmış, sonra da arada kapı yumruklamak suretiyle çıkmasını beklemiştim.

Bornozuyla çıkan Mete, ellerini bornozunun cebine koymuş sırıtarak bana bakıyordu.

"Çok mu sıkışmış benim ufaklığım." Derken bir tane yüzüne geçirmemek için zor duruyordum.

"Nereden senin ufaklığın oluyorum ben be!?" derken bir yandan onu dışarı itip, bir yandan ben içeri giriyordum. O sırada Özgür odasından çıkmış, kaşları çatık halde bize bakıyordu.

"Lan kafa beyin koymadınız, işim gücüm var. Dağılın."

Tabii uzun zamandır Mete beyi çıkartmaya çalışıyordum ama burada haklı bir davaya sahip olan bendim.

"Valla Özgür abicim, kardeşim Yeşim bir alt kattaki lavaboya inmek yerine burada benim başımı patlattığı için ben de oldukça kızgınım-"

"Alt katta da mı tuvalet var?" derken bunca zaman neden bu bilgiye sahip olmadığımı düşündüm. Alt katta durmuyordum ki hiç, hep odamdaydım.

"Neden söylemedin daha önce!?" diye bu sefer de buna kızacakken mesanem daha fazla oyalanmama izin vermediği için onlara konuşma fırsatı vermeden kapıyı kapattım. Ve Mete'nin yeniden gülme sesi geldi. Baştaki olumsuzluklar olmasa da sevmezmişim ben bunları...

*

Akşama doğru Hakan Bey'in çağırısıyla ahıra, Haylaz'ın yanına gittim.

"Haylaz, biraz özgür ruhlu bir atımız. Bazen söz dinler ama kafasına estiğinde onu Murat hariç kimse durduramıyor. Tuhaf bir biçimde iyi anlaşıyorlar, bu yüzden buraya gelmeden önce ondan taktik almaya çalıştım ama dersi ben verebilirim deyince vazgeçtim. Bu derste hocan ben olacağım, seninle yapabileceğim aktivite fırsatlarını tepemem."

"Yine de uzman tavsiyesine ihtiyaç olursa diye gelmek istedim." Diyen Murat içeri girdiğinde Hakan Bey kollarını göğsünde bağlamış, kaşları çatık ona bakıyordu. Murat ise oldukça ukala bir gülümsemeye sahipti.

Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin