" Asıl herşey, şimdi başlıyordu!" ...
∆
"Bırakacaksın beni! İğrenç herif, katil! Bırak beni bırak,seninle kalacağımımı düşünüyorsun gerçekten sen? Asla!
Beni yanında tutma amacın ne senin ha,korkuyormusun yoksa polise giderim diye? Kork bencede çünkü gideceğim zaten. Eninde sonunda seni mahvedeceğim! Beni şuan burada öldürmediğine bin pişman edeceğim seni. Neymiş bedel ödeyecekmiş! Sen öyle bir bedel ödeyeceksin ki zaten... Yaptığın herşeye pin pişman olacaksın."Babamın katili beni arabalara doğru götürürken çıplak ayak,dona dona yürüyor diğer yandanda ağlaya ağlaya saydırıyordum.
"İstersen seni karakola ben götüreyim küçük hanım. Anlat herşeyi,ama şimdiden söyleyeyim yani bir bok olmaz! Kimse bana hiç birşey yapamaz. Üstelik seni öldürmüyor yanımda tutuyorsam,bu sadece sana acıdığım için. Küçüksün, kimsen yok artık. Zavallısın."
Ağlamam dahada şiddetli hale gelirken son lafıyla beynimden vurulmuştum. "Sen bir zavallısın asıl, madem bu kadar insanlık gösterisi yapacaktın,niye babama da acımadın mesela?"
Kolumu öyle bir sert tuttu ki,çığlık attım hemen. "Kes sesini! Acın var diye hak ettiğin gibi davranmıyorum, ama haddini bil artık ufaklık! Tek katil benmiyim,senin babanda katil. Senin baban,benim kardeşime acıdımı ki bende ona acısaydım? Şimdi tek kelime daha edersen..."
"Ne? Benide mi öldürürsün?"
Ses çıkartmadan gözlerime bakmaya devam etti.
"Öldürsene dedim" Sesim sanki öldürmesi için ona yalvarırmış gibi kırık dökük çıkmıştı."Ben çocuk katili değilim." Dedi.
"Bende çocuk değilim." Dedim.
"Çocuksun. Çocuk olmasan,bu kadar güçlü olmazdın!" Dedi. Dediğinden hiç bir şey anlamadım ama içimde bir yerlere dokunmuştu.
Güçlü olduğumumu ima etmişti? Ben güçlümüydüm?
Güçlü olmak zorundaydım. Babama sözüm vardı benim,daha yerine getirmem vasiyetler vardı.Durmak istedim.
Oda benimle durdu.
"Seninle kalmak istemiyorum. Haklısın bak,babam kardeşini öldürdü. Senide, senide...anlamak istiyorum. Ama bildiğin gibi olmamış babam bana,onu öldürmeden önce herşeyi anlattı. O...""Herşeyi biliyorum küçük kız. Beni tanımıyorsun! Ben bir işi,aslı bir yana en ince detayına kadar öğrenmezsem yapacağım şeyi yapmam. Yapmazdım. Ama sonuç olarak,o tetiği kim çekti mesela!? Kim sıktı kardeşimin kafasına?" Dedi. Kardeşinden bahsedince gözlerinde ki yıkılmışlığı gördüm. Zaten bu sorudan sonra sustu. Yutkundu. Gözleri dolmuş gibiydi. Ama siyahi yeşil gözleri o kadar koyu ve derindi ki hiç birşey anlaşılmıyordu pusundan.
Cevap veremedim bende.
Evet babamın katiliydi karşımda ki,aynı zamanda bende onun kardeşinin katilinin kızıydım. Aslına bakarsak,oda masum olan taraftı bende,ama bizde yanmıştık ortada.
Acı aynı acıydı!
Birisi babaydı,diğeri kardeş.
Ama yinede ona,asla eyvallah diyemezdim ki ben...Babamın kafasına sıkmıştı. Bana o korkunç geceyi yaşatmıştı. Babamı o şekilde görmeme sebep olmuştu. Babamı öldürmüştü. Benden almıştı. Sahi artık babam yoktu değil mi? Bu düşünceyle yeniden ağlamaya başlamışken "bak,ben seninle kalamam!" Dedim.
Yeniden yürütmeye başladı beni.
Israr ederek durdum.
"Sana baktığımda babamı görüyorum sadece! Katilisin onun. Sende bana baktığında hep kardeşini göreceksin,yapma bunu... İkimizede yazık değil mi? Tamam,polise falan gitmem ben,yeterki özgür bırak beni. Ben senden iğreniyorum,nefret ediyorum." Dedim bağıra bağıra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN GÜNAHI
RomanceEsra'nın tüm hayatı, 15 yaşında annesini kaybettikten sonra başlamıştı. Yıllar boyunca okulunu dahi bırakıp tamamen, annesinden sonra hayata küsen kumarbaz, içkici babasının borçlarını ödemeye adamıştı kendisini. Amacı, yıllarca onu yeniden hayata d...