" Herkes,bir bedel
öder küçük kız" ...Adam arabadan indiğinde,sonunda kardeşinin intikamını almış olarak eve döndüğüne çok mutluydu.
Ama o küçük kızın varlığından haberi yoktu,ve ona sahip çıkması gerektiğini hesap edememişti.
Sahip çıkmasa,ortalığa atsa buna katiyen vicdanı el vermezdi.
Zaten onun varlığını bilse,belki... Belki babasınıda öldürmezdi bile.
Ama oda bir ihtimal.
Şimdi,evine girip duş aldıktan sonra kardeşini görmeye morga gideceğini düşündü.O an bir yıkılma geldi.
Zaten kalp rahatsızlığı olan bir adamdı. Ağlayamıyordu da. Etrafı onun adamları ile kuşatılmışken onlara güçsüz gözükemezdi! O bir mafyaydı,aynı zamanda iş adamıydı!
Kardeşine asıl bunu yapan tetiği çekmiş olan o kızın babası değildi, tetiği çektiren yıllardır piyasada ki en büyük husumetlisi Orkun'du.Bunu biliyordu...
Ve kardeşinin üzerine öyle bir yemin içmişti ki,Orkun'u canlı canlı arka bahçede beslediği,her biri neredeyse aslan boyutlarında ki,cinsi pek iyi olan azgın köpeklerine yedirtecekti!
Onu mahvedecekti!
O kızın babasıda her ne olursa olsun ölmeyi hak etmişti.Ve sonuç olarak o küçük kız, yalnız kalmıştı. Kimsesinin olmadığını söyleyince adama bir pişmanlık gelmişti. Yalnızlığı iyi bilirdi!
Oda zamanında sokaklarda büyümüş,yalnızlık kaldırımı yollarında eskiler toplayarak kola şişeleriyle toplar oynamıştı.Evet,sonra bir adama rast gelmişti.
Ziya Soydan!
O adam,kendisine tüm bu gücü, ihtişamı,kudreti,zenginliği ve merhameti veren adamın ta kendisiydi.
Şu an şu dünya üzerinde neye sahipse hepsi onun sayesindeydi!
Ama o,kendisine emanet edilene ne kadar koruyor, gözetiyor olursa olsun sahip çıkamamıştı işte.Mert onun öz kardeşi değildi,ama beraber büyümüşlerdi. Abi kardeş olmuşlardı. Her zaman ona,en sert, en korumacıl,en merhametli,en şevkatli ve en seven bir abi olmuştu.
Fakat buna rağmen koruyamamıştı.
Manevi babası Ziya'nın ona,ölmeden önce tek vasiyetiydi Mert.
O vasiyetide yerine getirtememişti.
Şimdi Türkiye'de namı olsa neye yarardı!?
Sadece yemini için,ve o küçük kıza bir hayat verebilmek için nefes alacaktı bundan sonra.Yemini, Orkun'u köpeklerine yedirtmekti. İşlediği günahın bedeli ise o küçük kızı yalnız bırakmamak, fakat ona her baktığında da Merti görecek olmaktı...
Adamları büyük,siyah parmaklıklı devasal bahçe kapısını açarlarken, şoförü zaten en önde ki araba oldukları için rahatça bahçeye sürdü ve büyük çeşmenin yanında durdurdu arabayı.Şoförü inip gelerek kapısını açtı ve oda aşşağıya indi.
Derin bir nefes çekti.
Oda insandı,oda ağlamalıydı.
Ama ağlayamıyordu işte.
Bahçeye bir göz gezdirdi,o an içten içe ağlamaya başladı.Abi at şu topu lütfen ya! Birde mafya olacaksın ha,hile yapıyorsun!
Niye amına koyayım mafyalar hile yapmıyor mu? Zaten hilenin aslını biz yapıyoruz. Adam öldüren hile yapsa ne olur?
∆
Abi,sen bisiklet sürmeyi biliyormusun?
Biliyorsan banada öğretirmisin?∆
Abim benim,sana baktığımda babamı görüyorum biliyormusun? İyiki varsın, bana hiç onun eksikliğini hissettirmiyorsun!
∆
Abi sence annem cennettemidir?
∆
Cennet neresi abi,güzel bir yermi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN GÜNAHI
Roman d'amourEsra'nın tüm hayatı, 15 yaşında annesini kaybettikten sonra başlamıştı. Yıllar boyunca okulunu dahi bırakıp tamamen, annesinden sonra hayata küsen kumarbaz, içkici babasının borçlarını ödemeye adamıştı kendisini. Amacı, yıllarca onu yeniden hayata d...