7 - GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEK

10.1K 383 31
                                    

" İnsanlar,gerçekler karşısında
her zaman susarlardı zaten! " ...

Allah'ım,ne zaman çıkacağım bu dolaptan!?

Korkuyorum,çok korkuyorum her yer karanlık!

Silah sesleri geliyor.

Baba,baba,baba kalk yerden.
Elim kan,yüzüm kan,yine babamın kanı içinde yüzüyorum.

Çok karanlık.

Çok korkuyorum.

Bırakın beni,lütfen beni bırakın.

Babamı öldürdüler!

Babamın katilisin sen!

Benim babam,senin kardeşini isteyerek öldürmemiş!

Babamın katili,canisin!

Gözlerimi araladığımda dudaklarımın titreyişi hala devam ediyordu. Bomboş tavanla bakışmaya nerede olduğumu,nasıl olduğumu kestirene kadar devam ettim. Belkide artık bu kabuslarla uyanacaktım bundan sonra.

En son güzel bir yumruk yemiş, küçük bir paketmiş gibi bagaja koyulmuştum. Son hatırladığım tek şey sadece buydu.
Yataktan,bütün vücudum uyuşmuş olduğu için zar zor kalktım ve küçücük odanın içinde yürüyüp durmaya başladım.
Sonra pencerenin yanına gittim ve kalın perdeyi aralayarak dışarıya baktım,hava tamamen kararmıştı. Gözlerim önce kocaman olan bahçede,sonrada sur gibi olan duvarlarından etesine yani ormanlık alana kaydı.

Bir ormanın içinde,bir yabancı evdeydim!
Neredeydim ben?
Şuanlık bildiğim tek doğru olan şey,burası babamın katilinin eviydi?
Babama ne yapmıştılar?
Cesedini gömmüşlermiydi?
Nereye gömmüşlerdi?
Bana ne olacaktı?
Saatin kaç olduğunu düşünüp dururken duvarda asılı olan duvar saatini yeni fark etmiştim.
Saat on buçuğa geliyordu neredeyse!
Bu saate kadar baygın yatmışmıydım ben?
Bir an aklıma baştan aşsağı kan olduğum gerçeği geldi.
Bir titreme tuttu bedenimi anında derken üzerime baktım. Tertemizdi. Şaşırdım. Ve ürkmüştümde. Kim temizlemişti beni?
Zaten üzerimde ki kıyafetler, ayağımda ki çoraplara kadar bana ait değildi.
Beyaz bir sveat,gri bir eşofman giydirmişlerdi bana.
Elim nemli olduğunu yeni hissettiğim mis gibi kokan saçlarıma gitti.
Yatağın hemen çaprazında olan boydan aynaya doğru yürümeye başladı ayaklarım.
Tam karşısına geçip baştan aşsağı kendime baktım.

Tertemizdim.
Değil bedenimde,odada bile kırmızı rengine dair hiç bir şey yoktu.
Bu beni gayet mesut etmişti ama hala deliler gibi korkuyordum.
Sonra yüzüme baktım,dudaklarımın her yanı yara olmuştu,sağ gözümün üstü ise komple,dairesel bir şekilde mosmordu.
Yaralarımın üzerinde gezindi elim.
Gözümde ki morluğa dokunurken aklıma babamın göbeğinde ki morluk gelmişti.
Ben onu tekmeleyince olmuştu o morluk... O morluk ile beraber ölmüştü!
Vicdanım ayaklanıp bana sert bir tokat patlatırken,şişmiş, kıpkırmızı olmuş gözlerimden yeniden yaşlar dökülmeye başlamıştı sicim gibi.
"Canım babam,ne yaptılar bize böyle?..." Diye fısıldadım.

Ne olarak vardım artık ben bu dünyada!?
Hiç kimsem yoktu.
Babamda yoktu artık.
Bizi ayırmışlardı.
Ondan hatıra kalan hiç birşey bile kalmamıştı.
Banada,vicdana gelmiş katili sahip çıkmaya çalışıyor du!
Ne garip,ve iğrenç bir durumdu!

Ben bu evde kalamazdım. Babamın katili ile aynı evde kalamazdım. Onları görmeye dayanamazdım. En kısa süre içinde bir yolunu bulup kaçmalıydım buradan... Hemde en kısa süre içinde.
Her yanım mis gibi kokuyordu.
Ama,beni kimin temizlediğine dair hala aklımda korkunç şüpheler dolanıp duruyordu.
Bacaklarımda da çok kötü bir ağrı vardı.
Daha fazla ayakta durmak istemeden geçip yatağın üzerine oturdum.
Uzunca bir süre sessizce tüm bu olanları düşüne düşüne ağlamaya devam ettim ve diğer yandanda bacaklarımı ovdum.
Sonra lavaboya girmek için ayağıya kalkıp yan yana,odadan içeriye açılıyor olan başka iki kapıyıda açıp açıp bakarak,lavaboyu buldum.
İşimi bitirdikten sonra çıktıktan hemen sonra,bu seferde banyo olan bölüme girdim ve iki defa kendime gelebilmek adına yüzüme su çarptım.
Artık ağlamayı bırakmalıydım.
Güçlü olmalı,ve bu lanet insanların elinden kendimi bir an önce kurtarmalıydım.
Her ne olursa olsun polise gitmeliydim.
Kim oldukları umrumda bile değildi.
Sonuç olarak polis illaki birşey yapardı.
Onlar yapmasa bile ben kendi başımın çaresine bakardım.
Ama öncelikle şu evden kurtulmalıydım hemen.

BABAMIN GÜNAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin