" Çünkü,bazı boşluklar
çok zor kapanır! " ...∆
ALP SOYDAN
Sessizdik ikimizde.
Ufaklıkta çok sessizdi.
Ben sessizdim.
Ruhum sessizdi.
Anlaşılan o ki bugün benimle barış imzalamaya karar vermişti.
Onu Mert'in yerine gerçekten koyabilirmiydim bilmiyordum ama bundan sonra bende, beni sinirletmediği, uslu durduğu sürece ona asla zarar vermiyecektim.Aslında bugünde vermeyecektim. Ama beni öfkelendirmişti. Hemde o kadar uyarmama rağmen! Sinirlendiğim zaman ki ben ile, normal benin arasında maalesef ki dağlar kadar fark vardı.
Birisi kirli,yer altının lideri karanlık bir canavardı. Diğeri ise böyle, merhameti başına bela olmuş, yufka yürekli bir adamdı...Kucağımda uyumak üzereydi şimdi. Bir bebeğin masumluğunda, düzenli düzenli nefes alıp veriyor,yarım açık gözleriyle yorgun yorgun yüzümü inceliyordu.
Belini elimle, şevkatli şevkatli okşadım. Mırıldanır gibi oldu. Bornozla duruyordu hala,yüzü ilk beni gördüğün de ne kadarda kızarmıştı. Utanmak ona yakışıyordu.
Küçük burnu,boynumdaydı hala. Ilık nefesi,orayı talan ediyor beni ister istemez geriyordu.Çok ama çok utanıyordu benden. Korkuyordu da. Ama ona karşı,hiç bir kirli emelim, düşüncem yoktu...
Zaten,daha önce ister istemez onu çırılçıplakken görmüştüm. Şimdi yarı çıplak görmüşüm, görmemişim ne olurdu ki sanki?
Ne değişirdi?Yinede,onu utanmasın diye bağrıma basıyordum. Benim yüzüm ise onun saçlarının arasındaydı.
Sıkıca sarılıyordum,oda iyice sokulmuştu bana. Tüm vücudu sıcacık olmuştu kollarımın arasında. Bu,sıcaklık onu iyice mayıştırdı ve gözleri yavaş yavaş kapandı artık.Şimdi hiç bir ses yoktu odada,o siyah boncuk gözlerde kapanmıştı. Sadece bir kedi gibi mırıldarcasına alıp verdiği küçük nefeslerini işitiyordum.
Gözlerim masum yüzünün her karesindeydi.
Bu gencecik yaşına rağmen çok duru bir güzelliğe sahipti, zayıftı falan ama vücudu oldukça olgundu.Dolgun göğüsler,ince bel,narin bilek hatları ve şekilli bir kalçası vardı.
Bembeyaz,akça pakça bir teni vardı.
Ama körpecikti bedeni.
Siyah,iri birer boncuk gibiydi sürekli sulak olan gözleri!
Bana ne zaman korkarak baksa, bakışları gözüme bir kedi yavrusu gibi geliyordu.
Masumdu işte. Belkide beni, onu böyle yanıma almaya iten tek sebep buydu.
Mert'te masumdu,ona kimse acımamıştı ama ben bu kıza acıyordum.Islak saçlarına götürdüm elimi. Saç diplerini ovmaya başladım yavaş yavaş. Dudakları hemen acıyla büküldü. Saçlarını çektiğim için, saç dipleri hasar almış olmalıydı. Onun canını yakmak istemiyordum.
Zaten acısı vardı, yaralıydı.
O yaşanılan herşeye rağmen küçücük,güzel ve çok güçlü bir yüreğe sahipti. Ama bunun farkında bile değildi.
Benden korkması iyiydi! Ama ben onu korkutmak istemiyordum.
Yaralı bir serçe gibiydi.
Narin vede kırılgan.Suya düşmüş gibi, çırpınıp duruyordu.
Bugüne kadar hayatını,burnundan gelerek yaşamış olmalıydı hep!
Babası gözlerinin önünde öldürülmüştü.
Ben öldürmüştüm. Hak etmişti!
Onun hakkında ki herşeyi biliyordum. Annesi ölmüştü. On beş yaşında okulu bırakıp gece gündüz aşşağılık babasını kirli dünyadan arındırmak için çalışıp durmuştu. Kalbi ne kadarda büyüktü! O babası için yıllarca bunları yapmışken,o it herif ise şimdi onun burada,bu durumlarda olmasının tek sebebiydi!Gerçi,belkide burada olması onun için daha hayırlı olmuştu!
Kilosu,boyu,TC sine kadar ona ait olan herşeyi biliyordum. Araştırtmıştım...Çok savunmasızdı,yorgundu. Onu tutup kaldıracak birisine ihtiyacı vardı sanki! Bunu biliyordum. Bu yüzden, olan herşeye rağmen şuan kucağımda uyuyordu. Belki de artık, kalkamıyordu hiçbirşeyin altından. Ağladığı zaman gözlerinde ki o zavallı çaresizliğe bir kaç kez rast gelmiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/342107163-288-k596174.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN GÜNAHI
RomanceEsra'nın tüm hayatı, 15 yaşında annesini kaybettikten sonra başlamıştı. Yıllar boyunca okulunu dahi bırakıp tamamen, annesinden sonra hayata küsen kumarbaz, içkici babasının borçlarını ödemeye adamıştı kendisini. Amacı, yıllarca onu yeniden hayata d...