23 - AV VE AVCI

6.6K 246 66
                                    

"Kan kokan bir av olarak,bazen avcıların eline kendi ayaklarınla,kendin gitmen gerekirdi!" ...

"Ben her zaman kaybetmiştim, ama hiç bir zaman yenilmemiştim!" ...

1 GÜN SONRA

İnsanlar neye adarlar kendilerini.
İşe,zevke,aileye,hayata...
Benim şuan adaya bilecek hiç birşeyim yoktu mesela. Sadece hayallerim vardı, onlar bana umut veriyorlardı... Umut etmek çok güzeldi. Üşüyünce ısınmak, ağlayınca gülmek, yürürken özgürce koşmak, yaz yağmurları altında dans etmek gibiydi...

Benim,bu hayatta çok büyük kayıplarım olmuştu her zaman. Ben her zaman kaybetmiştim,ama hiç bir zaman yenilmemiştim!
Annem,melek gibiydi. O gülünce bahar gelirdi kara kışlara. Çiçekler açar, kuşlar cıvıl cıvıl öterdi. O gittikten sonra bir tarafım hep eksik kalmıştı benim...

Babam,o eşsiz bir babaydı yıllar önce... Annem gittikten sonra hem onun,hem benim hayatım değişti. Babam tutunamadı, onu ne kadar düştüğü boşluktan tutup çekmeye çalıştıysam gücüm yetmedi.
Ve kaybettim. Onuda kaybettim!

Bir tane olsun kardeşim yoktu.
Arkadaşım yoktu. Yalnızdım bu hayatta, hiç kimsem yoktu!
Ama yalnız hissetmiyordum nedense, bu ev gün geçtikçe bana iyi geliyordu.
Çünkü hayallerimi bir bir avuçlarıma veriyordu. Alp veriyordu!

Alp Soydan! Kimdi o!?

Hala bile tanımıyordum onu.
Kestiremiyordum kim olduğunu.
Bir bakmışsın zarar veriyor,bir bakmışsın kıyamıyor sarılıyordu.
Değişik ve ilginç bir adamdı. Ve sanki birazda gizemli... Geçmişte, sokaklardayken neler yaşadığını bilmek istiyordum. Onu daha fazla tanımak istiyordum nedense!?

Bazen de hiç,onun hakkında düşünmek bile istemiyordum!
Çünkü hep olmasada,bazen onun gözlerine baktığımda siyahi yeşilleri bana o lanet geceyi anımsatıyordu. Babamı canice öldürüp kanlar içinde bıraktığını, boğazımı sıkarak beni son nefesimde Ahmet abinin gelip elinden almasını,ve zorla bu eve bir bagajın içinde getirildiğim, saçlarımdan sürüklenip, gözümün üstüne yumruk yiyip, köpeklere yem edilmekle tehdit edildiğim günleri hatırlayıp duruyordum.

Akılsız bir kızdım ben!
Ve tüm akılsızlıklarım korkumdandı. Zayıflığımdan,eksik yanlarımın daima ağır basmasındandı!

Ölmekten, canımın yanmasından çok korkuyordum.
Herşeye rağmen,babamın dışarıda beni arayıp duran tehlikeli borçlularına rağmen bile burada,bu evde babamın katilinin yanında kalmamalıydım öyle değilmi!?
Bu gurursuzluktu, ve bu zavallı babama ihanetti!

Ama yinede, işte bana iyi gelmişti bu ev!
Alp beni yıktığı kadar, toparlıyordu...
Bu bir gerçekti.
Ona abi diyordum. Ama hiç abim gibi hissedemiyordum!
Ona karşı artık nefret bile hissetmiyordum çünkü!

Sadece,yardımına gerçekten muhtaçtım, bu evde olmaya muhtaçtım. Tüm borçlarımızı kapatmıştı. Beni babamın geride bıraktığı borçlardan da,o borçların sahibi karanlık insanlardan da o kurtarmıştı aynı zamanda!

İki gün sonra dershaneye başlayacak olmak, eğitimime devam edebilerek ileride belkide kendime güzel bir meslek elde edip,bu evden gidip temiz, bembeyaz bir sayfaya yelken açacak olabilmemin hepsi de onun sayesinde olacaktı.

Ve ne olursa olsun babama verdiğim sözlerin hep arkasındaydım ama ben.
Babam beni,o dolaba koymadan önce oku ve bu şehirden git,kendine temiz bir hayat kur demişti. Ona bu sözü vermiştim. Ve ayriyeten kendime bir intikam sözü daha vermiştim! Bir gün her ne olursa olsun bu evden,Alp'ten intikamımı alarak defolup gidecektim. Tüm verdiğim sözleri yerine getirecektim...

BABAMIN GÜNAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin