" Zevk aldığın acı, seni en tüketen acıdır." Dedi."
"Ya seninle tükenmek istiyorsam?"
ESRA DURAN
Saat neredeyse 10'a kadar arkadaşlarımla partilemiştik. Çok eğlenmiştik.
Begüm hala rahatsızdı bu yüzden o ve Cahit Ahmet abiyle birlikte oturma grubuna Alp'in yanına geçmiş birşeyler içiyorlardı. Alp oturduğu yerden gözlerini hiç benden ayırmadan beni izliyordu.Bütün arkadaşlarım kendine bir kadeh birşeyler almışken Rana elinde bir tane de bana getirdi. Almadan önce Alp ile bakıştım.
Başını onaylarcasına sallayınca inanamadım.
İçebilirsin demekti bu galiba.
Hayatımda ilk defa alkol kullanacaktım. Çok meraklı değildim ama bugünün şerefine içebilirdim. Çünkü ben bugün yeniden doğmuştum. Alp'in ellerine, onun evine doğmuştum. Elinde ki kadehi alırken heyecanlanmıştım.
"Al bakalım hafif, ilk başlangıca uygun bir içki." Dedi Rana.
Başımı sallarken dudaklarıma götürdüm kadehi.
Acımsı bir tadı olsada keskindi, kokusu pek güzel değildi.Bir kadeh, bir kadeh, bir kadeh derken iyice mayhoş olmuştum. Gözlerim ağırlaşmıştı. Hafiftim, bir kuş kadar. Ve sürekli gülesim geliyordu.
Bir anda çalan slov müziğin aksine Daddy Yankee Gasolina çalmaya başlayınca tüm kızlar olarak gülmüştük. Oğuz hoca ve erkek arkadaşlarımız geriye toplanırken kızlar birer birer piste çıkmaya başlamışlardı. Onlara gülerek tezahüratlar yaparken Alp'e dönüp güzel bir bakış attım.
Rana, Betül, Büşra, Elif, Aleyna, Su, Ceylin, Işıl ve diğer kız arkadaşlarım deliler gibi dans ediyordu. Bense geriden onları izliyordum. Bir anda hepsi toplanıp gelip benide aralarına aldılar. Allah'ım saçmalardım şimdi ben.
Ama öyle olmadı.
Sarhoşluktan mı bilmem. Şarkının ritmine o kadar güzel uydu ki bedenim. Aleyna çok kıvrak bir kızdı. Bale eğitimi alıyordu küçük yaştan beri. Yanıma yaklaşıp "Esra bir ayrı seksisin." Dedi. Komiğe gidince güldüm. Oda güldü ve durup sarıldık sonra yeniden devam ettik dans etmeye.
Hem söylüyor hem havalarda uçuyorduk.
Şarkının nakaratına gelince hep bir ağızdan el ele verip "A ella le gusta la gasolina (Dame más gasolina)" Diye bağırdık ve ellerimizi havaya kaldırıp dönüp durduk.Dönüp Begüm'e baktım. Elimle gelsene işareti yapsamda gelmedi. Başını işaret etti. Bu kıza ne olmuştu bu günlerde yoksa bu bar gibi ortamda asla sus pus oturacak bir kız değildi o.
Erkeklerde sonradan bize katılmaya başlamışlardı.
Can Berk çok tatlı bir çocuktu. Cooldu ve espri yapmaya bayılıyordu. Onunla çok iyi anlaşıyorduk. Bacakları ve kolları ile çok komik ama aynı zamanda şarkı ile uyumlu bir dans yapmaya başladı. Onu tezahüratlemeye başladık. Bir kaç erkek arkadaşımız daha ona destek verince yine iç içe dans etmeye başladık.Saat on bir civarı partimizi bitirdik.
Çok güzel bir geceydi. Yeniden doğmaya karar verdiğim bu gece, hayatımın en güzel günü olarak geçmişti. Alp Soydan sayesinde...
Bütün arkadaşlarımı tek tek uğurladım. Hepsi çok memnun olarak gitmişlerdi. Son olarak Oğuz hocayada sarılıp "teşekkür ederim hocam, iyiki geldiniz." Dedim.
"Ne demek." Dedi ve göz kırpıp çıktı. Ona sarılırken Alp'in görmemesine çok dikkat ettim. Çünkü başka bir erkekle yakınlık kurduğumu görünce kızıyordu.Sultan abla yanımdaydı. Onları geçirmeme yardımcı olmuştu. Hizmetçiler salonu harıl harıl temizlemeye başlamışken Sultan abla bana kapıyı kapattıktan sonra sarılıp "iyiki doğdun kızım." Dedi ve cebinden çıkardığı küçük hediye paketini uzattı.
"Ah, abla ne gerek vardı." Dedim gözlerimi kısıp dudak bükerek.
Açıp içinde ki güzel pembe kuvars taşları ile kaplı taraklı tokayı çıkardım.
"Çok güzel." Dedim ona minnetle bakarak ve sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN GÜNAHI
RomanceEsra'nın tüm hayatı, 15 yaşında annesini kaybettikten sonra başlamıştı. Yıllar boyunca okulunu dahi bırakıp tamamen, annesinden sonra hayata küsen kumarbaz, içkici babasının borçlarını ödemeye adamıştı kendisini. Amacı, yıllarca onu yeniden hayata d...