" Bazı cezalar, kurallarını çiğneyemeyeceğin
kadar ağırdır... "∆
Gün boyu televizyon izlemiş,tamı tamına üç katlı olan evi gezmiş Alp'in odası hariç her yere girip çıkmıştım.
Bu evde ki en sevdiğim yer ise en üst katta ki kocaman kütüphane olmuştu.
Hem kocaman,hemde kitaplarla dolu olan raflarla çevriliydi her yer.
Kendime okumak için,kafam dağılsın diye bir kaç tane kitap bile seçmiştim hatta.Sultan ablaya sormuştum neden o kadar çok kitap,ve bu evde o kütüphane var diye.
Alp'in kitap okumayı çok sevdiğini ve üstelik, o kitapların hepsini okuduğunu öğrendiğimde bugüne kadar geçirebileceğim en büyük şoku geçirmiş olabilirdin.
Küçük dilimi yutmuştum hatta.
Alp gibi bir adam ve kitap okumak?
O bir mafyaydı,katil,kirli işlerin lideri, karanlık.
Onu kitap okurken hayal edemiyordum.Şimdi ise yine oturmuş Netflix'ten sıradan seçmiş olduğum bir filmi izliyordum.
Hava oldukça kararmıştı.
Hatta geç oluyordu.
Ama benim hala hiç uykum gelmiyordu.
Ve filmin geri kalanını bitirmek istiyordum.
Hizmetçiler, bugün mutfakta ki bir arıza için gelen tamirciler,korumalar sürekli ortalıkta volta atıp durmuş oldukları için hem sıkılmamış,hemde kendimi iyice toplamıştım.
Mesela ne zaman babamı hatırlayacak olsam hemen başka bir şeye yöneliyor kendimi unutturuyordum.
Bu şimdilik en iyisiydi.
Benim güçlü olmaya ihtiyacım vardı.Sultan abla birden "kızım,ben uyumaya çıkıyorum. Sende odana çık, Alp beyi bekliyorsan o daha çok geç gelir,belki gelmez bile..." Dedi.
Ne Alp beyiydi ya?
Ben o mafya bozuntusunun neyini bekleyecektim?
Niye bekleyecektim."Ben kimseyi beklemiyorum Sultan abla. Sen yanlış anlamışsın. Filmi sevdim,bitirmek istiyorum." Dedim kendimi haklı çıkartmayı umarcasına.
"Tamam kızım,o zaman ben uyuyorum. Birşey olursa seslen! Bu arada lütfen bir çılgınlık yapayım deme!" Dedi ve yalvarır bir bakış attı. Kısacası kaçmaya falan kalkışma demeye çalışıyordu nazikçe.
Ama bilmiyordu tabi,Alp ile anlaştığımızı...
Amacım asla kaçmak olmayacaktı. Bir gün ondan alacağım intikamın bedelini ona ödettikten sonra, o beni serbest bırakacaktı ve ben bu evden elimi kolumu sallayarak çıkıp gidecektim.Sultan ablanın adına üzülmüştüm. Çok yorulmuş olmalıydı,zavallı kadın bu evde ki her işe kendisi liderlik yapıyordu. Birde geldiğimden beri bana...
"Yapmam merak etme. Rahatça uyu sen,hem hizmetçiler,korumalar ortada volta atıyorlar, istesem de birşey yapamam!" Dedim ve göz kırparak kahkaha attım.
Sultan ablada güldü.
Yaşadıklarımı, hayatımı,bu evde neden kaldığımı bilmiyordu! Sadece kendine verilen emirlerle,işlerle alakadar dürüst,merhametli bir kadındı. O burada yıllardır çalışıyormuş. Eşi,kızı dört yaşındayken hastalıktan vefat edince, gençliği boyunca evlenmemiş kızı için çalışıp durmuş. Şimdide hala çalışarak kızını okutuyormuş. Aynı zamanda da çok güzel bir anneydi Sultan abla.
"Tamam o zaman." Dedi ve merdivenlere yürüdü. Kumandayı alıp filimi durdurarak ayaklandım.
Rahat birşeyler giyinip öyle izlemek istiyordum.
Sultan ablanın arkasından bende odama çıkmıştım.Dolabı açıp kırmızı,siyah çizgileri olan saten bir pijama takımı bulup giyinerek aynanın önüne geçip öğlen sıkılarak topuz yapmış olduğum saçlarımı yeniden açıp güzelce taradım.
Daha sonra tekrar aşsağı inmiştim. Televizyon köşesine geçmeden hemen önce mutfağa girip kendime bir bardak meyve suyu doldurdum.
Hala kendi ellerimle yemek yiyemiyordum,midem almıyordu ama birşeyler içebiliyordum.
Bugün bu yüzden yemeğimi sürekli Sultan abla yedirtmişti bana. Hemde hiç sogulamadan. Utanıyordum bu durumdan,hemde çok. Ama elimde değildi. Anksiyete gibi birşeydi. Bir anda oluşmuştu. Engel olamıyordum.
Ne zaman geçerdi, geçecekti hiç bir fikrim yoktuda...
![](https://img.wattpad.com/cover/342107163-288-k596174.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN GÜNAHI
Storie d'amoreEsra'nın tüm hayatı, 15 yaşında annesini kaybettikten sonra başlamıştı. Yıllar boyunca okulunu dahi bırakıp tamamen, annesinden sonra hayata küsen kumarbaz, içkici babasının borçlarını ödemeye adamıştı kendisini. Amacı, yıllarca onu yeniden hayata d...