KARO KRALI (+18)

21. Bölüm *+18*

  Küvet çoktan hazırdı. Hizmetçiler her şeyi önceden halletmişlerdi. Suyu en doğru sıcaklıkta büyü ile sabitlemişler ve güzel kokulu yağlarla doldurmuşlardı. Tüm havluları, yeni gecelikleri kapının arkasındaki bölüme asmışlardı.

  Noviez küvete gidene kadar onu kucağından indirmemeye kararlıydı. Çıplak vücutları birbirine sıkıca temas ediyordu. Sıcaklıkları birbirine karışmıştı. Noviez, her ne kadar Mereo hatırlamasa da onu daha önce de bu şekilde taşıdığını anımsadı. Savaşın ortasında, şeytan tarafından ciddi şekilde yaralandığı sıradaydı. Mereo bilincini mana alanının içindeyken tamamen kaybetmişti ve o an onu yakalayabilecek tek kişi bu adamdı. Yarasını gördüğünde o kadar telaşlanmıştı ki parçalanmış kıyafetlerinin arasından görünen çıplak tenini fark etmemişti bile. Şimdiyse bunun ödülü gibi arzuladığı kadın tamamen çıplak bir şekilde kollarındaydı.

  Küvetin yanına geldiğinde Mereo telaşla gözlerini kaçırdı. "Ben kendim devam edebilirim. Buraya kadar taşıdığın için teşekkür ederim." dedi sesi içine kaçmış bir şekilde.

  "Sen kendin devam edersen ben ne olacağım?"

  Mereo onun sorusunu anlamadı. Ta ki adam onu yavaşça suya bırakana kadar... O zaman havada duran penis ile karşı karşıya geldi. Kulakları kıpkırmızı olurken başını ani şekilde karşı tarafa çevirmişti.

  Tepkisi çok tatlıydı. Az önce hiçbir şey yapmamışlar gibi bakmak bile kızarmasına sebep oluyordu.

  "Burada sadece bir küvet mi var?" diye sordu masumca. O da olmadığını biliyordu ama bir umut sormuştu.

  "Neden? Beni yanına almayacak mısın?"

  Aslında istiyordu. Onunla birlikte küvete girme ve yıkanma düşüncesi kötü değildi. Aksine hoşuna gitmişti ama bacaklarının arası sızlıyordu. Bu haldeyken yakınlaşmalarının doğru olup olmadığını bilmiyordu.

  "Sadece bir küvet varsa seni dışarıda bırakacak değilim." derken hâlâ başka yöne doğru bakıyordu. Hem utanıyor, hem reddetmiyordu. Kızıl saçlarının uçları ıslanmıştı ve şişmiş göğüsleri, kızarmış dudakları ile oldukça davetkardı. Adam bu daveti reddetmek istemiyordu.

  Yavaşça küvete adım attığında Mereo'nun tüyleri diken diken oldu. Su dalgalanmıştı ve bir kısmı yere dökülmüştü. Adam kayarak arkasına oturdu. Çıplak vücudu hemen arkasındaydı. Bacaklarını öne doğru uzattığında kalçası adamın sol dizine değdi. Değmesiyle irkilmesi bir olmuştu.

  Öte yandan onun çekici sırtını seyreden Noviez'in durumu hiç iyi değildi. Onu ilk gece fazla zorlamamayı düşünmüştü ama içgüdülerini kontrol etmek imkansızdı. Kızıl saçlarının omuzlarından dökülüşü bile ayrı bir ereksiyon sebebiydi. Hiçbir kadına kolay kolay ilgi göstermeyen Noviez, konu bu kadın olduğunda ergen bir çocuğa dönüşüveriyordu.

  Noviez dayanamayarak kollarını öne uzattı ve kadının ince beline sarıldı. Onu yavaşça kucağına doğru çekerken hiç direnç göstermemişti. 'Olmaz.' veya 'Dur.' dememişti. En ufak bir tepki görse bile vazgeçerdi belki ama Mereo, bunu istiyormuş gibi hiçbir hareketine itiraz etmedi.

  Beline sıkıca sarıldığında artık kadının kalçaları penisi ile temas ediyordu. Mereo bunu hissettiğinde dudaklarını ısırdı. Belki bacaklarının arasındaki hissi sevdiğinden, belki de itiraz edemeyecek kadar yorgun hissettiğinden... Bilmiyordu. Tek bildiği o ne yaparsa yapsın reddetmediği gerçeğiydi.

  Adam dudaklarını nazikçe boynuna götürdü. Bir eliyle saçlarını sola doğru attırırken öbür eli yavaşça aşağı kaydı. Karnının alt kısmını okşamaya başladığında Mereo aldığı hazla birlikte gözlerini kapattı. O bölgeye dokunmamıştı bile ama boynundaki öpücük ve karnındaki el onu uyarmaya yetmişti.

  Noviez daha fazla beklemek istemedi. Bir elini göğsüne attı ve acımasızca sıktı. Diğer eli hâlâ karnındaydı ve dudaklarının arasından çıkan bir dil, boynunu yalamaya başlamıştı. O esnada kendini tutmaktan çok uzaktı. Bu kadar lezzetli bir şey yerken kendine hakim olmayı da istemiyordu zaten...

  Mereo inlememek için dudaklarını ısırırken elleriyle Noviez'in ellerini tuttu. "Bekle. Gerçekten burada mı yapacağız?" dedi aklında kalan son dirençle birlikte.

  Noviez kadın onu göremese bile kaşlarını kaldırdı. Bu tuhaf soruyu gerçekten sorup sormadığını merak etti.

  "Bu yerde ne gibi bir sorun var karıcığım?"