KARO KRALI (+18)

3. Bölüm

  Geçirdiği şok, herkesin yüzündeki garip ifadeyi açıklıyordu. Karşısında oturan Noviez'in yüzüne baktı. İfadesizdi, bu konuda söyleyebileceği bir şey yoktu. Gözlerinden bu evliliği onun da istemediği anlaşılıyordu. Tahta kendi başına çıkabilecekken şimdi Vermiallinlerin deli Varisi ile evlenmek zorundaydı.

  "Mereo, benimle gel." dedi yaşlı heyetinden eski Vermiallin Dükü. Dedesi heyet başkanından müsade isteyerek şoktan ağzını açmayan Mereo'yu kolundan tutup kaldırdı.

  "Karar verildiğine göre bugünkü toplantıyı sonlandırıyorum. Dağılabilirsiniz."

  Mereo dedesine saygı duyardı. Onun söyleyeceklerini dinlemek istiyordu. Az önce duyduklarının bir kabus olduğunu söylemesini istiyordu.

  Dedesi eski Vermiallin Dükü Marreal Vermiallin, onu kolundan tutup kendi odasına sürükledi. Odası ana saraydaydı ve toplantı salonuna çok uzak değildi. Ufak bir yürüyüşün ardından kapının önünde durdular. Dedesi odasına girip kapıyı kapattıktan sonra masasına geçip oturdu. Mereo da dedesinin karşısına oturmuştu. Genç kadın hâlâ kendine gelememiş, şok olmuş halde dedesine bakıyordu.

  Merreal Vermiallin, her zamanki ciddi ifadesiyle torununa baktı ve konuşmaya başladı. "Mereo, beni çok iyi dinle." dedi ürkütücü bir ses tonuyla.

  "Dede, gerçekten tüm bu yaşananların mantıklı bir açıklaması olsa iyi olur."

  Üzgün bir yüz ifadesiyle "Bu evliliği yapmak zorundasın Mereo." dedi. Ardından sesini kısarak konuşmasına devam etti. "Eğer bu yoldan gitmezsek Krallık gerçek anlamda yıkılacak. Soyluların arasında şeytana tapan müritler tespit ettik. Eğer sen veya Silvon Varisi fark etmez, biriniz tahta geçerse iç savaş çıkaracaklar. Sıradan bir karışıklık değil, bastırılması imkansız. Savaşa girmeden hepimiz mahvolacağız."

  "Ve bunu önlemenin yolu evlilik mi, dede? Gerçekten düşüne düşüne bunu mu düşündünüz?"

  Merreal Vermiallin başını öne eğdi. Bu konuda torununa mahcuptu. "Tüm toplantı boyunca ben ve kardeşin Fuaganel buna karşı çıktık. Ne yazık ki tek çıkış yolu bu gözüktüğü için oy çokluğu ile kabul edildi. Herkes kesin çözümün bu olduğuna inanıyor. Eğer sen kaçıp gidersen ve evlenmezsen bu iş..." Yalvarırcasına Mereo'nun elini tuttu. "Evliliği Fuaganel ve Leydi Drasha arasında yapacaklar. Eğer onlar da olmazsa Leolanel ve Annoelle..."

  Elleri buz kesmişti. Her duyduğu şeyle şok ifadesi daha da büyüyordu. Yaşlı heyeti bunamış olmalıydı. Bu nasıl bir mantıktı? En büyük varisler olmazsa bir küçüklerine mi geçeceklerdi? Çocukları evlenmeleri için zorlayacaklar mıydı? Mereo artık ne yapacağını bilmiyordu.

  "Dede sen ne dediğinin farkında mısın? Kardeşlerime ve ustam Acior Silvon'un çocuklarına gerçekten bunu yapacak mısınız? Eğer ben kaçıp gidersem bu iş onlara kadar uzayacak mı? Bana 'Ya evlen ya da sıra kardeşlerine gelir.' mi diyorsun? Onlar küçücük çocuk dede!"

  Kardeşleri kırmızı çizgisiydi. Onların kılına bile zarar gelse çıldırırdı. Üstelik bahsi geçen çocuklardan diğerleri de Ustasının çocuklarıydı. Ustası Silvon hanesinin merhum Düşesi Acior Silvon...

  Mereo öfke ile ayağa kalktı. Hızlı kalktığı için yaraları sızlıyordu ama bu acıyı azıcık bile önemsemedi. "Bana kafamı toparlamak için zaman ver."

  "Vermiallin Sarayı'na dön. Kötü durumdasın. Ülkemin ve ailemin hali yeteri kadar üzüyor beni. Sarayına dön ve bir an önce iyileş. Bu konuyu daha sonra tekrar konuşacağız."

  Başı dönüyordu. Yine de dönen başına aldırmadan dedesinin yanından ayrıldı. Vermiallin Sarayı'na dönmeyi istemiyordu ama dedesinin de dediği gibi kötü durumdaydı. Yaralı bedeni yaşadığı şokla sızlıyordu. Bir an önce ilaç içip uyuması lazımdı.