8. Bölüm

592 36 0
                                    

  Mereo, fazla manasının bir getirisi olarak havada süzülebilirdi. Bu sebeple yükseklikten korkmuyordu. Yine de altlarındaki dev metal kartalı gördüğünde nefesini tutmuştu. Noviez'in büyüsünün bu kadar gösterişli olabileceğini bilmiyordu. Bu zamana dek onu yalnızca savaşta saldırı büyüsü yaparken gördüğünden bu tarz büyülerini bilmemesi normaldi.

  Metal kartala ayak bastığında manayı hissetti. Oldukça kararlı ve güvenilir hissettiriyordu. Büyülü kılıç ustalarının liderinden beklendiği gibi manası güçlü, düzenli ve kararlıydı. Ülkenin en güçlülerinden olduğunu belli ediyordu.

  Noviez hâlâ Mereo'nun elini tutuyordu. Bırakmasını beklerken daha sıkı tutmuş, yetmezmiş gibi bir de belini kavramıştı. Beline dokunulmasıyla irkilen Mereo, daha önce kardeşleri dışında kimseyle bu kadar yakınlaşmadığını fark etti.

  Mereo'nun geri çekildiğini görünce Noviez onu habersizce tuttuğu için utandı. "Ben yaraların olduğu için desteklemek istemiştim." dedi kendini açıklamak istercesine.

  "Teşekkür ederim, uyandığımdan beri yaralarım hızla iyileşiyor. Yani sorun yok." diyen Mereo ise ona belini bırakmasını ima etmişti.

  Yavaşça elini belinden çeken Noviez, öbür eliyle Mereo'nun parmaklarını tutmaya devam ediyordu. Ellerini bırakacak gibi de görünmüyordu.

  Mereo onun pervasızca temas kurarken ne düşündüğünü bilemedi. İnsanları anlaması her zaman kolay olurdu ama çözülmesi güç bazı insanlar vardı. Müstakbel kocası da onlardan biriydi. Çocukluklarından beri onun ne düşündüğünü tahmin edemiyordu. O kendi söylemediği sürece de bilemezdi. İfadesiz yüzüyle, verdiği sakin cevaplarla savaş esnasında şeytanı bile delirttiğine şahit olmuştu.

  Kartal uçarak sarayın sınırlarından çıktı. Hızla Kuzeye doğru gidiyorlardı. Orada Nortahdiam Düklüğü dışında gidilecek bir yer yoktu. Soğuk bir bölgeydi. Büyü fırtınası yaşandığı için rüzgarlar dondurucu esiyordu. Bu sebeple göç almayan bir bölgeydi, dolayısıyla gelişmemişti. Öyle bir yere neden gittiklerini merak etmeye başladı.

  "Noviez, tam olarak nereye gidiyoruz?"

  Adam ifadesini bozmadan "Seveceğin bir yere." diye cevap verdi. Söylediğinden oldukça emin görünüyordu.

  Mereo sorusunun cevabını alamadığı için yineledi. "Yani nereye?"

  "Gidince görsen olmaz mı?"

  Gerçekten o kadar sabırlı bir insan olduğunu mu düşünüyordu? Mereo Krallıktaki en sabırsız insandı. "Şimdi bilmek istiyorum." dedi inatlaşarak.

  Noviez katı ifadesini bozmamıştı. Mereo ne kadar inatçıysa o da en az o kadar kararlıydı. "Maalesef beklemen gerekecek."

  Ağzından laf almak çok zordu. Mereo, onun her zaman böyle olup olmadığını merak etti. Daha önce savaş alanındayken ciddiydi ve cümlelerini her daim kısa tutardı. Onla asla özel bir konuşma gerçekleştirmediğini fark etti. Baş başa kaldıklarında bile her zaman strateji konuşmuşlardı.

  Rüzgardan uçuşan saçlarını bir eliyle tutmaya çalışırken oflayarak "Peki o halde, varmamıza ne kadar kaldı?" diye sordu.

  "Çok az kaldı. Geldik sayılır."

  Nortahdiam Düklüğünün bulunduğu yere gitmediklerini fark etti. Sanki ilerledikleri bölge Norta Dağıydı.

  Mereo'nun bu tahmini doğruydu çünkü birkaç dakika içerisinde kartal hızlandı ve Norta Dağı'nın tepesine doğru yükselmeye başladı.

  "Beni ıssız bir dağa götürerek ne yapacaksın Noviez?" dedi ima ile. Noviez bu imayı oldukça yanlış anlarken Mereo devam etti. "Öldürüp tahtı kendine mi alacaksın yoksa?"

  Noviez gözlerini kaçırdı çünkü öldürmekten çok daha farklı bir şey hayal etmişti.

  "Seni öldürmeyeceğim Mereo." dedi ciddiyetle. Artık onun bu saçma düşünceden kurtulmasını istiyordu.

  "O halde neden buraya geldik?"

  Güzel soruydu. Noviez, büyü gücüyle kartalı hızla dağın tepesine çıkarırken yükselen kırmızı ışıkları gösterdi. Mereo kırmızı ışıktan oluşan duvar benzeri mana çemberlerini gördüğünde kaşlarını çattı.

  "Müstakbel eşinle ilk buluşmanda şeytanın inine getirmiş olamazsın herhalde."

  Böyle soruyordu ama Noviez de normal biri değildi. Tam bir işkolikti. Şeytanın izini sürerkenki ciddiyeti herkes tarafından biliniyordu. Yani ilk randevularında Mereo'yu şeytan araştırmasına dahil etmesi oldukça olasıydı.

  Noviez her zamanki katı yüz ifadesiyle "İçine girdiğinde anlayacaksın." dedi.

  Mereo cevap vermedi çünkü kırmızı mana çemberine girmeleri birkaç saniye sürmüştü. Kartal mana çemberinin içine girdiğinde refleks olarak vücudunu mana derisi ile kapladı. Bu bir savunma mekanizmasıydı. Sıcak mana vücudunu kapladığında Noviez sırtına elini koydu.

  "Mereo, mana derisini etkisiz hale getir. Buradaki mana fazla düzensiz. Hissettiğin tek şey sıcaklık olacak."

  Fokur fokur kaynayan lavın manayı oluşturan esas etmen olduğunu fark etti. Tıpkı Noviez'in dediği gibi mana derisini kaldırdı çünkü o bir ateş büyücüsüydü. Buna karşın büyü temeli metal olan Noviez, kendine kalın bir mana derisi oluşturmuştu.

  Burası, muhteşem bir mana eğitim bölgesiydi. Noviez burayı seveceğini söylerken haklıydı. Sert mana vücuduna girip çıkarken damarlarının yeniden açıldığını hissedebiliyordu.

KARO KRALI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin