Odalarına girdiklerinde Mereo aniden dün geceyi hatırladı. Ne kadar tutkulu olduğunu hatırlıyordu da... Ateş Kraliçesi olarak anılan Mereo'nun bile utanmasına sebep olmuştu. Bunun ilk sebebi sevişmeye dünden razı olmasıydı. Her dokunuşa çılgınca tepkiler vermişti. İkinci sebebiyse seviştiği kişinin çocukluk arkadaşı olmasından kaynaklanıyordu. Utanıyordu ama ilginç bir şekilde iki sebepten de nefret etmemişti. Daha çok, bu onu tahrik eden şeylere dönüşmüştü.
Loş ışık yatak odalarını aydınlatırken gözleri banyo kapısına çarptı. Banyoda bile devam ettiklerini hatırlayınca kulakları kızardı. Başını başka yere çevirip yaşananları unutmaya çalışıyordu ama nereye baksa gözünün önünde başka bir görüntü beliriyordu. Sahi, ilk gece için fazla dolu geçmemiş miydi?
Az bile geldiğini düşündü. İçindeki ahlaksız sesler henüz yaşananların çok az olduğunu fısıldıyordu.
Noviez için de durum pek farklı değildi. Onu tutan tek şey Mereo'nun canını yakma korkusuydu. Zaten dün gece yeteri kadar düşüncesiz davranmıştı. Defalarca kez boşalırken bir kez bile durmayı düşünmemişti. Bunu ancak sabah olduğunda ve kendine geldiğinde fark edebildi. Ne kadar kızsa da olan olmuştu. Bu sebeple bir müddet kendini tutmayı planlıyordu. Tek istediği Mereo'nun bir an önce iyileşmesiydi. Yaraları hızlı iyileşmiş olsa da Noviez onun içten içe yaralı olduğunun farkındaydı.
"Işığı söndürmemi ister misin?" diye soran Noviez, bir yandan onun ateş kırmızısı saçlarını beline kadar salışını seyrediyordu.
Mereo omzunun üstünden kısa bir bakış attı. Açık mavi gözleri öyle bir bakmıştı ki adeta seksiliğin tanımı gibiydi. Bir saniyelik göz temasının ardından yeniden önüne döndü ve "Kapatabilirsin." diye cevap verdi.
Mereo, Noviez'e beklemeden üstündeki kıyafetleri çıkarmaya başladı. Kat kat elbisesi bir kalıp gibi üstüne yapışmıştı. Sinir bozucuydu. 16 senelik kaçak hayatında bir defa bile elbise giymek zorunda kalmamıştı. Şimdiyse elbisesiz bir günü geçmiyordu. Korkunç bir işkence olduğunu düşündü. Kraliçe olmanın bir bedeliydi. Yalnızca basit bir gecelik giymek için bile kırk takla atıyordu.
Noviez, onun çırpınışını hem tatlı hem de seksi bulmuştu. Yine de kendine hakim olma sözü verdiğinden bu muhteşem görüntüyü seyretmemeye çalıştı. Eğer biraz daha seyrederse ciddi şekilde sertleşecekti ve durması imkansız hale gelecekti.
Bu sırada Mereo, tüm omurgasını boydan boya kaplayan iç elbisesinin fermuarını tutmaya çalışıyordu. Ne zaman fermuara uzansa karnındaki yaranın gerildiğini hissedip nefesini tutuyordu. Birkaç denemenin ardından yatağın köşesine oturdu. Fermuara ulaşması imkansız görünüyordu ama pes etmek onun kanında yoktu. Sabaha kadar denemeye devam edebilirdi.
O an boynunda soğuk parmakları hissetmesiyle dumura uğradı. Soğuk parmaklar fermuarı indirirken aynı zamanda tüm omurgasını okşamıştı. Tüm vücudunu saran iç elbise düştüğünde nihayet dolaşımının rahatladığını hissetti. Ama bu kez sorun, ciddi şekilde tahrik olmasıydı.
"Yardım ettiğin için teşekkür ederim." dedi zorla. Ardından hemen köşede duran geceliği üstüne geçirdi. Hepsi birkaç saniye içinde yaşanmıştı. Noviez'in yüzüne bile bakmamıştı. Belki baksa, yüzüne peydah olan arzulu bakışları görebilirdi.
"Böyle durumlarda yardım istemekten çekinme. Her şeyi kendin yapmaya alışmışsın."
Noviez hafiften azarlayıcıydı. Bunun sebebi gerçekten Mereo'nun hiçbir iş için başkasından yardım istememesiydi. Şeytan savaşında da aynısı olmuştu. Mereo, Noviez'in gücünü hesaba katmadan savaşmıştı. Kendi başının çaresine bakabilmesi güzel bir şeydi ama bir yerde bu artık ona zarar veriyordu. Noviez umutsuzca onun destek noktası olmak istedi. Onun yaslanabileceği bir duvar olmak, uzanamadıklarına uzanmak istiyordu.
"On altı yıl tek başına mana eğitimi yapıp, durmadan seyahat edince böyle şeylere alışıyor insan." dedi tebessüm ederek. Mereo bu yaşına kadar kimseye bel bağlamamıştı ve bağlamayı da düşünmüyordu. Bu bir güven meselesiydi. Her zaman bir sonraki adımı, güveninin boşa çıkması ihtimalini düşünürdü. Belki de bu yalnızlıktan geliştirdiği bir savunma mekanizmasıydı.
Noviez onun gibi birine nasıl ulaşacağını bilmiyordu. Mereo, ulaşılmazdı. Onunla evli olması yakınlıklarını bambaşka bir noktaya taşısa da hâlâ aralarında duvarlar olduğunun farkındaydı. Nefesini Mereo'nun boynuna doğru verirken "On altı yılı geride bıraktın. Sırada benimle bir ömür var. Şimdiden alışmaya başlamalısın." dedi fısıltıyla. Beyaz teni çok çekiciydi ve ısırmamak için kendini zor tutuyordu.
"Daha ilk gün olduğunun farkındasındır umarım."
Kesinlikle farkında değildi. Bir gün mü? Bir asır geçmiş gibiydi. Ona dokununca zaman farklı bir hızda akıyordu.
Noviez, onun beyaz teninden uzaklaştı ve komodinin üstündeki büyülü lambayı söndürdükten sonra yatağa girdi. "Dün birinci gündü, bugün ikinci gün ve uyuyup uyandığımızda üçüncü gün olacak. Günler hızlı geçiyor." derken gülüyordu.
Mereo da Noviez gibi başını yastığa koydu. Aynı şekilde gülerek ona cevap verdi. "O halde güvenimi kazanman için süren kısıtlı."
"Elimden geleni yapacağım."
"Elinden geleni ardına koyma."
Noviez, nefesini dışarı üflerken sitem ediyordu. "Çok hazırcevapsın, seninle inatlaşılmıyor." dedi bariz bir gerçeği dile getirerek.
İnatçıydı, bu konuda yapabileceği bir şey yoktu. Can çıkar huy çıkmazdı. Kocası da eninde sonunda buna alışacaktı. "Öyleyim." dedi tamamen kabul ederek.
"Savaş planında diretmenden anlamalıydım. Mereo, gelecekte... Bazı konularda eğer ters düşersek senden bana güvenmeni istiyorum. İnadını törpüle ve bana güven. Boşa çıkarmayacağıma yemin ederim."
Mereo onun kişiliğini biliyordu. Dünyada en çok güvendiği insan Noviez'di. Ama koşulsuz şartsız güvenmesi... Bu zordu. "Duruma göre bakarız." diye cevap verdi onun gözlerinin içine bakarken. Bir yandan içten içe sevişmek için ondan hamle bekliyordu. Noviez'den istediği tepkiyi alamamanın verdiği rahatsızlıkla alt kısmı sızladı. Kesinlikle onu çılgınlar gibi istiyordu. Yine de ikinci bir ahlaksız teklifi sunacak cesareti yoktu. İlk gece zaten yeteri kadar cüretkar davranmıştı.
"Duruma göre ha... Peki. Belki o zamana kadar fikrini değiştirebilirim."
Mereo, kalbindeki sıcak hisle parmağındaki yüzüğü okşadı. Ustası Acier'e aitti bu yüzük ve aralarındaki mutlak güvenin temsiliydi. Eğer bu dünya üzerinde onun fikrini değiştirebilecek biri varsa o da Noviez'di. Zorla evlendirildiği kişi o olduğu için bir nebze olsun içi rahattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARO KRALI (+18)
FantasiDikkat, +18 sahneler içerir. * Şeytanlarla olan savaşta ateşkes ilan edilmişti. Karo Kralı öldürülmüştü. Yerine geçecek bir varisi yoktu. Krallık dağılmak üzereydi. Krallığın büyükleri, Kraliyet ailesinin eski soyundan ayrılan iki büyük soylu ai...