KARO KRALI (+18)

20. Bölüm

  Bu kadar iyi hissettireceğini asla tahmin edemezdi. Mereo ilk adımı atarken tamamen görev bilinciyle atmıştı. Gözlerini kapatıp göz yumacağını ve hemen biteceğini düşünmüştü. Sanki katlanması gereken bir şeymiş gibi...

  Tam tersiydi. Bacaklarının arasındaki sızı, karıncalanma ve vücutlarındaki sıvılar asla hayal ettiği gibi olmadığının bir kanıtıydı. Yanında çıplak bir şekilde uzanan Noviez de ondan farksız görünüyordu. Gözlerini kapatmış uzanırken heykele benziyordu.

  Ona karşı güçlü bir utanç duygusu hissetti. Bu halini gören tek kişiydi ne de olsa. Kulağına fısıldadığı sözleri hatırladığında kızardı. Noviez ona utanmamasını söylemişti ama yine de kendini bundan alamıyordu. Mereo otuz bir yaşında olgun bir kadın olarak hiç yaşamamış olduğu bu deneyimden utanıyordu.

  Oldukça tuhaf bir durumda olduğunu hissetti. Bu adamla az önce sevişmişlerdi. Bu adam kocasıydı. Aynı zamanda omuz omuza savaştığı adamdı. Ordu üniforması dışında hiçbir kıyafetle görmediği bu adam, çıplak bir şekilde yanında uzanıyordu. Kaslı vücudu göz alıcıydı. Mereo, sanki bu fırsatı bir daha elde edemeyecekmiş gibi onun vücuduna bakıyordu.

  Garip atmosferi kırıp ilk konuşan Noviez oldu. Başını ona çevirmeden "Banyo yapmalıyız." dedi.

  İkisinin de vücudu sırılsıklamdı. Bilhassa Mereo'nun bacaklarının arası adamın menisiyle kaplıydı. Banyo yapması gerekiyordu ama bunu yapacak mecali yoktu. Şu anda parmağını bile kıpırdatamazdı.

  "Sen banyoya git, ben gelemeyeceğim." diye cevap verdi güçlükle.

  "Neden? Benimle yıkanmak istemiyor musun?"

  Mereo bakışlarını Noviez'e çevirdi ve garip garip baktı. Neden birlikte yıkanmaları gerekiyordu ki? Çoktan o işi tamamlamamışlar mıydı?

  "Ayağa kalkacak halim yok."

  Dürüstlükle söylediği bu sözler utancını arttırdı. Bunun üzerine Noviez yattığı yerde doğrulup endişeleyle karnına bakmaya başladı.

  "Üzgünüm. Yeni iyileştiğini unuttum. İyi misin?" diye sordu. Bir yandan parmağını yara izinin üstünde gezdiriyordu.

  Karnındaki dokunuş Mereo'yu uyarmaya yetmişti. Sıcak parmaklarını hissettiğinde dudaklarını ısırdı. Yarası çoktan iyileşmişti, hissettiği tek şey onun sıcaklığıydı. "İyiyim. Merak etme acımıyor."

  O kadar tuhaftı ki başını kuma gömmek istedi. Kendini aynı anda hem çok utangaç hem de çok iffetsiz hissediyordu. Noviez'in ona bakan mavi gözleri de tuzu biberiydi. Derin mavi bakışları endişeyle yüzünde dolanıyordu. Alt tarafının tamamen çıplak olduğunu görmezden gelirse aslında bayağı tatlıydı.

  "O halde yorulduğun için mi kalkamıyorsun?" diyen Noviez, masumca sormuştu. Her ne kadar masum gözükse de esas niyeti onu konuşturmaktı. Bu tuhaflığı elinden geldiğince çözmek istiyordu.

  Mereo "Evet." diye cevap verdi utana sıkıla. Adam ona bakarken çıplak vücudunu örtme isteğiyle boğuşuyordu. Çoktan her yerini gördüğü gerçeği ise utancına utanç kattı. Biraz önce yaşadıkları sanki bir hayal gibiydi.

  Adam ani bir hareketle yataktan kalktı. Bu hareketiyle ışık çıplak vücuduna daha fazla vurmuştu. Dağılmış gri saçları, terli üstü, kaslı vücudu ve aşağıdaki V çizgisi... Mereo onun vücudunu seyrederken adam iki elini yatağa koydu ve kadının üstüne eğildi.

  Bu yakınlaşmaya şaşıramadan Noviez bir kolunu sırtına, bir kolunu bacaklarının arasına koyarak kadını kucağına aldı. Mereo ise neye uğradığını şaşırarak düşmemek için kollarını boynuna sardı. Şimdi çıplak vücutları yeniden temas ediyordu. Sıcaklıkları yeniden birbirlerine karışmaya başlamıştı.

  "N- Ne yapıyorsun?"

  "Karımı banyoya taşıyorum."

  Doğal bir şeymiş gibi söylemişti. Sanki ilk kez yapmıyormuş gibi onu kucağına almıştı ve banyoya taşıyordu. Karım... Evet, artık onun karısıydı. Bu adamla evli olduğuna hâlâ inanamıyordu. Mereo henüz kabullenme evresindeyken bu adam tereddüt etmeden ona 'karım' demişti. Yorgun olduğunu söylediğinde tereddüt etmeden onu kucağına almıştı. Biraz önce yaptıkları seks muhteşemdi. Bugün kendini tamamen onun karısı olarak hissediyordu. Böyle olacağını hiç ummuyordu. Her şeyin bir görevden ibaret olacağını sanmıştı ama değildi. İkisi gerçekten evlenmişti. Bu hissin verdiği rahatlıkla başını adamın çıplak göğsüne koydu. Sıcaklığı, tüm kaslarını mayıştırmaya yetmişti.