21. BÖLÜM: NEFRET

36 19 1
                                    

Bugün

Bana ulaşmaya çalıştın ama bana yardım edemiyorsun.
(You tried to reach me but you just can't help me)

~THE DRUG İN ME İS YOU~

13.00

"İlaçları içmek istemiyorum," diye mırıldandım.

Elimdeki ilaç şişesini çöpe attım ve lavabodan aldığım peçeteleri üstüne attım. Birnevi üstünü kaplamış oldum. Kimse fark etmez, diye düşündüm.

Yatağımın üstüne oturup masanın üzerindeki saçları elime aldım.

Bir süre siyah saçlarıma bakıp durdum. Sonra onları da sinirle çöp kutusuna attım.
Saçma ama saçlarımı neden kestiğimi bilmiyordum. Bir anda içime doğmuştu, kesmek. Acılarımdan kurtulmak için yaptıysam da boş gibi gelmişti. Bir işe yaramamıştı.

Odamın kapısını açıp, koridora çıktım ve etrafa bir süre baktım. Birkaç deli bana bakıp el salladı. Onalara nefretle bakıp sevimli Mario'nun odasına doğru ilerledim.

"Ne yapıyorsun?" diye sordu bir deli. Eliyle kolumu tutmuştu.

Durdum ve öfkeyle kolumu çektim. Delinin yüzüne birden sert bir tokat attım.

"Ne diye kolumu tutuyorsun!?" dedim haykırarak.

Deli, ne olduğunu anlamadan koşarak yanımdan ayrıldı. Arkama dönüp ona baktım. Ne için kolumu tutu ya da bana neden soru sorduğunu bilmiyordum ama tokat attığım için pişman değildim...neden olsaydım ki?

Sevimli Mario'nun odasının önüne gelince kapıyı hafifçe çaldım. Bir süre sonra kapı açıldı. Onu görmemiştim. Herhalde açıp geri içeri geçmişti.

Yavaşça ışıkları sönük olan odaya girdim. Sonra çok karanlık olduğunu fark edip ışığı açtım.

"Işığı kapat!"

"Neden?"

"Gözüm ağrıyor. Kapat şunu!" diye bağırınca ışığı tekrar kapattım ve yanına geçip yatağın köşesine oturdum.

Eline takılı bir serum vardı.

Neden taktılar acaba?

"Neyin var? İyi misin?"

"Yok bir şeyim. Sen niye geldin?" diye sordu. Elleri ile yüzünü kapatıp yatağa uzandı.

"Sadece seni görmeye geldim," dedim ona doğru eğilerek.

"İyi, gördün ve şimdi git," dedi. Hayla eliyle yüzünü kapatmıştı.

"Neden serum taktılar?"

"Sakinleşmem içinmiş falan filan işte."

Derin bir nefes alıp ortamdaki gerginliği kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Zihnimi bir süre boş bıraktım.

Bu süre içinde odadan çıkmadım. En son sevimli Mario, yatakta doğrulup bakışlarını yere dikti.

"Saçına ve yüzüne ne oldu?"

"Değişmek istedim," dedim.

"Pek değişmiş gibi değilsin," dedi. "Önemli olan içindeki değişme."

Önüme döndüm ve birkaç dakika konuşmadım.

"Jude"yi gördüm mü?" dedi birden.

Başımı kaldırıp ona baktım.

"Hayır," deyip tırnaklarımı yemeye başladım.

"Sanırım artık Jude...Jude değil."

"Haklısın," dedim. "Onunla sonra ilgileneceğim."

Yardım (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin