Bugün
Karanlık bir gecede yine yalnızım.
(깜깜한 밤 또 혼자 있네)~KILLING ME~
(16.08)
"Naber Sara?" dedi Bayan Karol. Bahçede dolaştığımı fark edip yanıma geldi. "Nasılsın?"
Başımı çevirip ona baktım. Bahçede duran koca çınara kadar birlikte yürüdük.
"İyi değilim sanırım," dedim. Bayan Karol başını salladı.
"Neden acaba?"
"Neden olacak. O öldü...ve o ölen kişide Mario'du. Onun ölmesi beni çok üzdü."
Üzülmüyorum.
"Ona, kim bunu neden yaptı?...bilmiyorum," diye kendi kendine konuştu. Ağacın yanına geldiğimiz zaman eğilip oturdum. Bayan Karol da yanıma oturup yerde duran çimenlerle oynamaya başladı.
"Hemşireler, onun kendini bu hale getirdiğini söyledi ama."
"Öyle de olabilir ama o öyle birşey yapmazdı."
Bayan Karol inanmayacak gibiydi. Stresten tırnaklarımı yemeye çalıştım.
"Mario, bana kendini öldüreceğini söyledi," dedim.
Şöyle birşey vardı aslında; sevimli Mario'nun cesedi bulunduğu zaman kimse onun neden böyle yaptığını umursamadı. Sadece Bayan Karol'un umrunda oldu. Bir ay boyunca Mario'yu düşünüp durmuştu. Zaten ne zaman yanına gitsem Mario'dan bahsedip duruyordu.
Oysa bilmiyordu kendi ölümünü kendisi yapmıştı.
Belkide o makas benim elimde değildi.
"Öyle mi dedi sana?"
Başımı salladım hemen.
"Neden bana söylemedin?" dedi Bayan Karol öfkeyle.
"Ahh şey..." duraksadım. "Mario izin vermedi," dedim yalan uydurarak. Bayan Karol bir şeyler anlamış gibiydi sanki.
"Doğru diyorsun değil mi?"
"Evet," dedim. İyice strese girdim işte. Turnağımı yemeyi bırakıp ayağa kalktım.
"Benden birşey mi saklıyorsun?"
"Hayır," dedim hızlıca.
Ne meraklı bu da!
Burdan çıkmak istiyordum. Kendimi yatağa gömek istiyorum.
"Ben gideyim artık," dedim. Daha bir adım bile atmamisken Bayan Karol ayağa fırladı ve kolumu tutu.
"Benden birşey mi saklıyorsun Sara?"
Ona döndüm ve omuz silktim. Boğazımı temizleyip, "neden bunu deyip duruyorsunuz?" dedim telaşla.
"Çok garip davranıyorsun...ayrıca gözlerini sürekli kaçırıyorsun."
"Aslında," dedim emin olamayarak. "Jude benim çok sinirimi bozdu bugün. Belki bu yüzden garip davranıyorum."
"Emin değilim..."
"Kimden?" dedim merakla.
"Jude'den...garip davranıyor."
Hele ki bana!
"Doğru," dedim.
****
(20.30)
Sıklıkla yaptığım bir hatta vardı. Burada kaldığım sürece doğruları yanlış yaptığım. Emin değilim, belkide yanlışları doğru yapıyordum. (Tabii, kendi dünyamda).
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yardım (ARA VERİLDİ)
EspiritualDüzelmeyi bekliyorum. Ancak sen gelirsen düzelebilirim. . Beyfendi: ona bakarak, ona gülümseyerek, elinden tutarak güç vermeye çalıştı. Yıldızların Ay'ı, Bulutların Güneş'i oldu. Onun acısının geçmesi için ilaç oldu. Kapalı olan gözlerini mahrumlukt...