Uyandığımda Hyunjin odanın hiç bir yerinde yoktu. Onu göremediğim her an beni bırakıp tamamen gittiğini düşünüyordum. Neden bilmiyorum sanırım eskiden olanlar yüzünden. Yerimden kalkıp odadaki tuvalete baktım belki Hyunjin oradadır diye ama orasıda bom-boştu. Endişeyle kapıya doğru gittim. Kapıyı açtığımda Hyunjin ile karşılaştık.
"Bebeğim napıyorsun burada"
"Seni odada göremeyince çok endişelendim seni arıyordum."
"Endişelenmene gerek yok ben hep yanındayım ve bak kim geldii"
Jisung koşarak geldi yanıma ve bana sımsıkı sarıldı. Sanırım onuda çok korkutmuştum.
"Seni çok özledim Felix. Lütfen bir daha benden uzak kalma olur mu?"
"Söz veriyorum hep sizinle olucam bir daha olmayacak böyle bir şey"
Jisung'un gözünden bir damla yaş aktı omzuma. Gerçekten bana çok değer veriyor. Du-dur bi saniye o abim mi??? Jisung'a sarılırken kapıdan dışarı baktığımda biri beni izliyordu ve tam çıkaramasamda abime benziyordu. Ya haberi alıp beni görmeye geldiyse?
"ABİ"
Bağırdığım anda jisung arkasını döndü. Adam da bağırdığımı duymuş olucak ki koşmaya başladı. Bende arkasından tabi.
Çok hızlı koşuyordu. Merdivenlerden inip gitmişti bile. Bende peşinden gidiyordum ki dengemi kaybettim. Merdivenlerden aşağı yuvarlanıcakken bir el beni belimden kavradı.
"Jisung"
"Felix dur artık sana bir şey olucak diye çok korktum hasta halinle ne diye koşuyorsun adamın arkasından"
"A-abime çok benziyordu"
"Felix bi düşün abin yaşıyorsa bile nereden haberi olucak hadi gir odana geri, dinlenmen lazım"
Bütün insanların gözü üstümüze toplanmiş hatta bir kac tanesi vidromu çekmişti. Ahh ünlü olmak gerçekten zor. Jisung'a döndüğümda Çok kızmış gibiydi. Sanırım onu yine korkuttum. Hyunjin yanımıza gelip elimi tutarak odaya doğru götürdü.
"Doktor ile konuştum 1 saate gidebilirmişiz"
"Dirket abimi aramaya gidicez dimi"
"Sen eve dinlenmeye gidiceksin jisungda sana bakar ben abini arıyıcam merak etme"
"Bende gelmek is-"
"Hasta halinle hiçbir yere gidemezsin dimi Hyunjin"
"Katılıyorum dinlenmen lazım"
"Oofff"
Hastaneden çıktıkdan sonra Hyunjin bizi evime bıraktı. Jisung beni zorla yatağıma yatırıp yemek hazırlamya gitti. Ne diye zorluyordu ki beni? İyiyim işte bi anlıkdı o ama tabi anlatabilirsen.
Aradan saatler geçmişti. Hyunjin ne yapıyordu acaba? Abimi nerede arıyıcaktı ki? Aslında o gün beni bulduysa belki abimi de bulurdu. Bu konuda çok yetenekli belliki. Onu düşünürken kapı çaldı. Hizmetlileri ve Jisung'u geçip koşarak kapıyı açtım. Hyunjin karşımda yalnız şekilde duruyordu.
"Ne oldu bulamadın mı abimi?"
"Civcivim sakin ol. Daha ilk günden bulmam çok zordu zaten. Şehrin herhangi bir yerinde olabilir. Mucizeler gerçek değil ise en az 1 ayda bulabilirim. Şimdiden çok heveslenme"
"Oofff yarın beraber atamaya çıkalım ben sabredemem"
"Ahh ta-"
"Olmaz tabiki otur oturduğun yerde hastasın sen kimseyi aramaya falan gidemezsin"
"Sana sorduğumu hatırlamıyorum Jis"
"Bende sana izin verdiğimi hatırlamıyorum, hem Hyunjin gelemez dimi seninle"
"Aslında geleb-"
"Bak oda gidemezsin diyor"
"YAA JISUNG"
hyunjin iç ses:
Sinirlenmesi bile çok tatlı. Küçük sinirli bir civciv gibi duruyor."Tamam bebeğim sakin ol. 1 hafta dinlen sonra her gün sende gelirsin."
"Ama Hyunjin anlamıyorsun, abim benim için her şey demek onu kaybettiğim günden beri her gün onu düşünüyorum. İmkansız olduğunu bilerek her gün gelmesini bekledim ben. Bir mucize oldu ve geri geldi Hyunjin. Abim benim için geri geldi."
Yine ağlayarak kollarım arasında buldum onu. Sarılmak onu çok rahatlatıyordu. Her sarılışında kokumu içine çekiyordu. Farkedilmeyecek gibi değildi. Yukardan minik burnu kızarmış, gözleri dolmuş civcivime baktım. O da bana bakıyordu ne diyiceğimi merak ederek. Ben daha konuşamadan Jisung atladı.
"Tamam gidebilirsin"
Göz yaşlarımın yerini yüzümdeki gülümseme aldı. Zıplayıp bağırmak istiyordum mutlulukdan ama tek yaptığım hala Hyunjin'e sarılmakdı. Benim için bu dünyadaki en güzel iki şeyden biriydi bu. Onun kollarında huzur buluyordum aynı abim de olduğu gibi.
"Aşk kuşları biraz daha sarılırsanız sizin yemeklerinizi de ben yiyicem"
H:"Tamam yiyebilirsin bizi bekleme"
Birbirimizden ayrılmadan Hyunjin'in kontrolü ile gittik odamıza. Yatağın başına gelince kısa süreliğine ayrıldık birbirimizden ve yatakda geri buluştuk.
Hyunjin'in dudağıma küçük dokunuşlar ile başlayan öpücükleri giderek hızlanmaya ve serteşmeye başladı. Yanımdaki konumundan yavaşça üzerime doğru geçmişti bile. Aşağıdan da elleri rahat durmuyor bedenimin üzerinde gezdiriyordu. Dudaklarımdan ayrıldığında kısaca soluklandık. Minik bir öpücüğün daha ardından altımdaki eşofmanı çıkarmaya başladı.
Hyunjin'in çok hızlı olduğunu söylemiş miydim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Today different will happen~Hyunlix
Fanfiction"Beni bırakırsanız istediğiniz kadar para verebilirim" "istediğim şey para değil bay Lee" (...) Felix gözlerini kapatmıştı adamın nefesini yüzünde hissediyordu. Dudaklarına değen dolgunlukları hissetmesi çok sürmemişti... NOT: Fic eskiden kaldığı...