1 hafta boyunca hiç bir şey olmamıştı her şey çok sakindi. Ne Jisung annesi hakkında konuşuyordu ne de ben soruyordum. Biraz daha iyi olmuş gibiydi. Sanırım unutmaya karar vermişti bende konuyu hiç açmadım.
Günler yine birbirini götürmeye başlamıştı. Ben yeni kıyafetler tasarlıyordum. Jisung ise 1 ay önce katıldığı oyuncu seçmelerini kazanmıştı ve ilk dizisinde baş rol olarak oynuyordu. Gerçekten harika bir iş çıkardı.
Her şey eskisi gibiydi içimde ne olduğunu bilmediğim boşluk dışında. Bildiğim tek şey bu boşluğun sebebinin Hyunjin olduğuydu.
Belki bu bir delilik olabilir ama ben Hyunjin delisiyim. Yeter artık gerçekten onu bulmalıyım. Bu kararı verdikten sonra onu araması için 100e yakın insan tuttum. Yaşadığım şehirden başlayarak gerekirse bütün kore'yi arıyıcaktım. Hyunjin'i o girdiği delikten çıkarmanın vakti gelmiş geçiyordu.
İşimi gücümü bırakıp sadece Hyunjin'i bulmaya odaklanmıştım. Neden daha önce böyle yapmadığımı bilmiyorum sanırım kabullenememiştim ama aşk bu insana her şeyi yaptırır.
2 gün geçmişti Hyunjin'den hala bir iz yoktu. Evet artık oraya gitmenin vakti gelmişti. Hyunjin'in beni kaçırdığı eve gidicektim. Özellikle oraya kimseyi göndermedim eğer Hyunjin ordaysa bir sürü koruma ile gidersem kaçmak istiyebilirdi.
Akşam üstü yola çıktık. 2 saat kadar bir yol vardı. Yanımıza hiç kormua almadık sadece Jisung ve ben. Jisung zaten yolu ezbere biliyordu. Sonuçta bir zamanlar oda buranın yakınlarında yaşıyordu.
Jisung arabayı evin biraz uzağına park etti. Arabadan çıkarken oda gelmek istedi ama izin vermedim. Çok dikkat etmemi söyledi ama ben zaten onun bana bir şey yapmıyıcağını biliyordum.Eve doğru ilerlemeye başladım. Hava çoktan kararmıştı. Kapıya yaklaştığımda kapının açık olduğunu farkettim. Yavaşça kapıyı ittirdim içerde kimse yok gibiydi. Işıkları açmaya çalıştım ama açılmadı. Bende telefonun fenerini açıp etrafa bakmaya devam ettim. Attığım her adımda aklıma eski anılar geliyordu. O zamanlar buranın iğrenç bir yer olduğunu düşünüyordum ama şuan o zamana geri dönmek için her şeyi yapabilirdim.
Alt katta kimse yoktu umudumu kaybetmeyerek üst kata çıktım. Evde nerdeyse hiç bir odada bir değişiklik yoktu benim eskiden kaldığım oda dışında. Odanın her yerinde çizimlerim vardı. Gerçekten ustalıkla çizilmiş harika resimler. Odanın yerlerinde(yere atılmış) duvarların üzerinde ve hatta tavanda bile çizimlerim vardı. Hyunjin gerçekten çok yetenekliymiş. Her çizimde farklı bir açıdan çizmişti beni. Gerçekten hepsi mükemmeldi.
Resimlere o kadar odaklanmıştımki nerde olduğumu bile unutmuştum. Odanın dışından gelen ses ile irkildim.
"K-kim var orda"
Seslendim ama hiç cevap gelmedi. Korkarak odadan çıktım. Bir saniye bu tavana çıkan merdiven hep açık mıydı?
Hemen merdivene doğru gittim. O kadar korkuyordumki anlatamam. Ordaki herkes olabilirdi. Belki evsiz bir insan, belki buraya geldiğimi gören bir hayran veya bana takıntılı başka bir insan o kadar gereksiz düşünüyordumki. Merdivenlerden yukarı çıktım. Çıkarken hic bir yeri göremiyordum sanırım o an kadar güvensiz hissettiğim bir an daha önce olmamışt-
Hayır olmuştu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Today different will happen~Hyunlix
Fanfiction"Beni bırakırsanız istediğiniz kadar para verebilirim" "istediğim şey para değil bay Lee" (...) Felix gözlerini kapatmıştı adamın nefesini yüzünde hissediyordu. Dudaklarına değen dolgunlukları hissetmesi çok sürmemişti... NOT: Fic eskiden kaldığı...