9

814 70 29
                                    

Kediye baktığımda aklıma abimin anneme yalvararak aldırdığı kedimiz gelmişti. Minho adını Mars koymuştu. Annem ve babamı kaybettikten sonra onuda barınağa bırakmışlardı. Derin düşüncelere daldığımdan Hyunjin'in bana seslediğini duymamıştım bile.

H:"Felix FELİX hey iyi misin"

"FELİX"

F:"ismi Mars olsun"

H:"Ne?"

F:"kedinin ismi Mars olsun"

H:"sen nasıl istersen balım"

Zaten yemeğini bitirmişti kediyi biraz sevip yine odadan çıktı. Ben hemen telefonu aldım o farketmeden ne kadar çok şey öğrenebilirsem o kadar işime yarardı. Tek tek haberleri okumaya başladım.

"Bay Lee Felix abisinin mezarına gitmek için planlarını iptal ettiği gün kaçırıldığı tahmin ediliyor. Onu kaçıran Hwang Hyunjin adlı suçlu polislerin önünde Bay Felixi vurdu. cesedine hala ulaşılamasada öldüğü tahmin ediliyor. Bir kaç gün önce ailesinin mezarının yanına cenazesi yapıldı. Onu seven hayranlarına baş sağlığı diliyoruz.

Evet gerçekten beni öldü sanıyorlardı. Kafayı yemek üzereydim cesedini bulmadığınız öldüğü kanıtlanmamış birinin nasıl cenazesini yapabilirdiniz???

Telefonu kurcalamaya devam ederken uygulamara baktım gözüm galeriye erişti ve ne olduğunu merak ettim.
Galeriye girdiğimde çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.

B-bu benim.

Galerisi tamamen benim çıplak fotorafkarimla doluydu???. Biraz sakinleştikden sonra düşünmeye başladım. Hepsinde uyuyordum üstümü cıkarırken nasıl hissetmemiştim? O anda kafama dank etti akşam yemek yedikten sonra her seferinde ani bir uyku çöküyordu en az yarım saate uyuya kalmış oluyordum ve gece asla uyanmıyordum. Normalde uykum çok hafiftir ama buraya geldiğimden beri geceleri hiç uyanmamıştım. Evet tahmin ettiğiniz gibi akşam verdiği yemeklerime ilaç koyuyordu.

Fotoraflara daha fazla bakamadım. Kendi bedenimdi ama fotoraflara bakarken tek düşündüğüm şey Hyunjin'in beni o hale getirmesi, benim fotoraflarımı çekmesi ve fotorafa almadan bana yaptığını tahmin ettiğim şeylerdi...

Belkide bi şey yapmamıştır sonucta kanıt yok. Ahh kimi kandırıyorum ben,
Böyle birinin rahat durması mümkün mü?Artık daha da korkuyordum ayrıca kaçmak için hiç bir yolum yoktu.
ilk zamanlarda pencere açıktı ama artık onuda kitlemişti her türlü yolu düşünüyordu şerefsiz. Akşam yine geldi ve yemeklerimizi getirip sandalyeye oturdu. Tabiki yemeği yemiyicektim. Hyunjin bana döndü.

H:"bebeğim neden yemeğini yemiyorsun"

Farketmesin diyo yiyormuş gibi yaptığımda gülümsedi. Yemeği ona farkettirmeden bir yere tıkıştırmalıydım. Ben ne yapıcağımı düşünürken Hyunjin konuşmaya başladı

H:"bebeğim masanın üzerine bıraktığım telefonumu geri verir misin"

Tabiki farketmişti. Zaten telefonu alıcaktı bende bunu fırsat bilerek Telefonu yastığın altından aldım ve Hyunjin'e uzatırken bilerek yere düşürdüm.

H:"tatlım biraz daha dikkatli olmalısın"

O telefonu almak için eğildiğinde yemeğin bir kısmını yatağımın yanında duran çekmecenin içine boşalttım. Çekmece zaten boştu o yüzden sorun olmazdı. Hyunjin telefonu aldı ve eğildiği yerden kalktı ardından yemek yemeye devam etti. Kalktım ve tabağı masanın üstüne bıraktım ardından

F:"Hyunjin çok uykum var izin verirsen uyuyabilir miyim?"

Hyunjin kafasını salladı ve mutlu bir suratla odadan çıktı. Eminimki birazdan geri gelicekti ama ben uyanık olucaktım. Artık farkedene kadar akşam verdiği yemekleri yememeye karar vermiştim.

Ben yatakta otururken Hyunjin kapının kilidini açtı ve içeri girdi. yüzdündeki sinsi gülümseme bir anda şaşkınlığa dönüştü yüzünün ifadesinden uyanık olmamı beklemediği çok açıktı.

H:"bebişim sen hala uyumadın mı?"

F:"neden sordun uyumam mı gerekiyordu"

H:"uykum var demiştin ondan sordum tamam iyi geceler"

Diyerek odadan çıktı. Tekrardan emin olmuştum bu gece ve mümkünse hiç bir gece uyumucaktım. Aradan 1 veya 2 saat geçmişti. Mars ile oynamıştım ama oda uyuya kaldı. Düşüncelere dalmıştım yine, ne zaman burdan kurtulucağımı hayal ediyordum taki kapının kilidinin açılma sesiyle irkildim.

Hyunjin odaya girdi. Beni uyanık gördüğünde "nasıl hala uyumadın sen" diyerek sinirle bağırdı. "Uyku tutmadı neden bu kadar sinirlendin" diye sordum. Sınırları zorluyordum, gerçekten. Hyunjin sinirle yanıma geldi "yemeğini nereye sakladın" diye sordu.

F"Hyunjin ne yemeği"

Hala bilmemezlikten geliyordum ama yavaşça bozulmaya başlayan yemek odaya kokusunu zaten salmıştı. Hyunjin kolaylıkla buldu ve neden yemediğimi sordu. Midemin bulandığını ve yemek istemesiğimi söyledim. Tabiki bana inanmadı telefonunu aldığımı biliyordu o fotoğrafları görüp herşeyi anladığımın farkındaydı. "Bana yalan söyleme bebeğim" hala bebeğim diyordu ama sesi çok sinirliydi.

"Yalan söylemiyorum" diye itiraz ettiğimde yatağa çıktı ve bana doğru yaklaşmaya başladı. O yaklaştıkça geri kaçıyordum ama artık kaçıcak yerim kalmamıştı. Yüzünü yüzüme yakınlaştırdı. Onu itmeye çalışıyordum ama çok güçlüydü. Onu son kez ittirmeyi denedim ardından ellerimi tutup kafamın üzerinde duvara dayayarak birleştirdi. Tek eliyle 2 elimi tutuyordu. Kıpırdamamı nerseyse imkansızlaştırmıştı.

●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
En güzel yerde kesmezsem içimde kalırdı.

700 kelime yazdım yeni rekor.

Diğer bölüm için çok utanıyorum ama gende yazicam benden muhteşem bir smut beklemeyin ilk defa yaıcam.
Neyse o zaman görsürüz
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●

Today different will happen~HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin