Elena,Soysuz ve kimsesiz bir terzici.
Her iki yılda bir yapılan Festivale yakın ve tek arkadaşının zorunluluğuyla gittiğinde,beklemediği bir olay yaşar. Aniden ve çıkmayı bekleyen bir
"Güç dalgası."
Bu güç bedenini Alev alıp adetta yuttu.Bu a...
Bembeyaz olan yüzüne renk gelince rahat nefes aldım.
Etrafımızda sadece bir kaç kişi kalmıştı.
"Vah yavrucaklar kimsesiz kaldılar." dedi bir kadın ve acıyan gözlerle bize bakıyordu.
Acıyan gözlerle bakmayın!
Yanan eve bir kaç adım attım.
Ama yere düştüm hemen.
"Layla teyze..." dedim zar zor.
Gitmişti bizi bıraktı.
"Anne!" diye acıyla bağıran miaya baktım.
İçim yine yandı.
"Anne! Annemi getirin! Elena sen tanrıçasın birşeyler yapsana!" diye nefretle bana bakan miayla ağzım açılıp kapandı.
Yutkundum,boğazıma bir yumruk oturmuştu.
Kızaran ve aynı zamanda kararan gözlere üzerime doğru gelen miaya engel olmadım.
Yanıma çöküp tırnaklarını elime batırdı.
"Birşeyler yap!Yüce Tanrıça Elena! Birşeyler yap!" dedi ve beni sarsamaya başladı.
Diğer insanlar ise fısıldaşmaya başlayıp dağıldılar.
"Ah tabi ya soysuz ve piçsin ya! Bir boktan farkın olmadığı için yapamıyorsun bir şeyler!" dedi ve öfkeyle bana baktı.
"Annem seni benden çok sevdi sustum.Babamdam kalan yadigâr kar küresini kırdın sustum. Herkes seni sevdi sustum. Kraliyet okuluna aldındın sustum. SUSTUMDA SUSTUM! ama şimdi sana acımam! Ben annem değilim elena ezerim seni!" dedi.
Gözleri kin,nefret, hırs, intikam,acı,öfke ve sinirle parlıyordu.