41.Bölüm. "Mesafe"

1.2K 98 30
                                    

Galiba bu son bölüm.Yarın yeni bölüm atacağım ama işim belli olmaz sjsjsj

İYİ  OKUMALAR :)))

🍂

"Elena'm iyi misin?" dedi albert az önceki söylediğimi es geçerek.

Sadece ona bakmakla kaldım.

"Su var mı?" dedim hepsine bakarak.

Albert önce düşen sürahiye sonra bana baktı.

Gözleri dalgındı.

Ve biraz da kırgın.

Duyguları anlayabiliyorsam niye birşey hissetemiyorum.

"Ben getiririm." dedi maya heyecanla ve koşarak odadan çıktı.

Ben ise bir şey olmamış gibi sakince ayağı kalktım ama yine başım dönünce küfür ettim.

"Siktirtme belanı!" dedim başıma hitaben.

Albert anında belimden ve kolumdan tutu.

Ağzı açık kalmış şeklide bana bakıyordu.

Ama sanki küfür etmem de hoşuna gitmiş gibi.

Diğerleride birbirlerine şokla baktılar.

Önce Albertin eline sonra yüzüne baktım.

Elimle elini tutup  geri ittim ve ondan iki adım uzaklaşıp yatağıma oturdum.

"Bana dokunmamya çalışın hatta dokunmayın dahi.Sarılımayın,temas ve dokunulmaktan hoşlanmıyorum" dedim ifadesizce ve saçımı arkama attım.

Albertin eli savurduğum gibi kalakalmıştı.

Mavi gözü dalgalandı.

Sonra ise orada ki kırgın küçük ççocuğu gördüm.

Sadece bakmakla kaldım.

Odaya ise rose ve Michael girdi.

Rose beni görünce genişçe tebessümle etti ve yanıma geldi.

"Geçmiş olsun tatlım." dedi elimi tutarak.

Eline uzun uzun bakıp elimi çektim.

"Sağolun." dedim soğuk bir sesle.

Rose bozulsada birşey demeden geri çekildi.

Sevgilisi de gelip önümde durdu.

Ben ona dik dik bakıyordum o ise şefkatle.

"Geçmiş olsun elena.Gözümüz yollarda kaldı." dedi sona doğru alaylı sesiyle.

Göz devirip yerime oturdum.

"Ne bu,herkes sırayla mı geçmiş olsun diyip bana sarılıcak elimi tutucak bir öpmediğiniz kaldı?" dedim sırıtarak ve elimi göğsümde birleştirdim.

Hepsi,Elinde suyla gelen maya bile şaşkınlıkla ve sinirle bana baktı.

Kapı da ise dikkatimi çeken kişi olivia oldu.

Ona baktım.

Gözlerim ve sırıtışım korkutucu bir hal aldı.

Olivia yutkunarak anında oradan çekildi.

Amacım gitmesi değildi sadece onunla arkadaş olmak istemiştim.

Ama korkup gitmesi işime gelmedi.

"Derdin ne senin elena! Uyandığından beri bir ters davranıyorsun,soğuksun,tepkisiz ve duygusuz bakıyorsun.Bir sıkıntın mı var ya da ben mi birşey yaptım?" dedi maya.

Ona doğru yürüdüm.

Albertin yoğun bakışları üzerimdeydi.

Ama aldırmadan mayanın yanına gittim.

Sahte bir şeklide güldüm ve elindeki suyu alıp içtim sonra tekrar eline koydum.

Boğazımdaki yanma hissi geçince kendime biraz daha gelebilmiştim.

Boğazımı temzileyip hepsinden bir adım uzaklaştım.

"Sıkıntı sen değilsin.Sıkıntı hepinizsin.Yapış yapış sarılmalarınız,eleşmeniz,aşk gibi bakmanız,sürekli yana yana durmanız.Hoşlanmıyorum bu tarz şeylerden. Lütfen ben olduğum yerde kendinize çeki düzen verirseniz sevinirim." dedim yapmacık bir şeklide gülümseyerek.

"üzgünüm elena ama her istediğin olmuyor ya da alamazsın." dedi Rose homurdanarak.

Bakışlarım anında ona döndüm.

korkutucu bakışlarımı görünce bir kaç adım gerildi.

"İstediğim herşeyi ne olursa olsun alırım,alamazsam istememişimdir.Bilmem antabildim mi rosecim." dedim alayla.

Yüzü sinirle kıpkırmızı olup Michaelin yanına gitti.

Michael anlamsızca bana bakıyordu.

Herkes bana sinirli ve kırık bakışlar attıyordu.

Özellikle mia ve Albert.

Mia adrianın elini sımsıkı tutmuş ağlıyordu.

Göz devirdim aman ne romantik sahne.

Albert ise özlem,kırgınlık, öfke,sinir, pişmanlık ve anlamsız bakışlar attıyordu.

Umrumda olduğu söylenmez.

"Elena bize kırgın olabilirsin ama bize böyle davranma. Lütfen!" dedi mia ve bir kaç adım bana yaklaştı.

Başımı omzuma yatırdım.

"Size kırgın olduğumu kim söyledi." dedim dudak bükerek.

"Nasıl yani bizi affetin mi?" dedi sevinçli sesiyle.

"Benim tabiatımda herkesi affetmek bir onurdur.Siz de herkes olduğunuza göre sıkıntı yok.Şimdi bir az yorgunum.Dinlenmem lazım." dedim ve yatağıma geçtim.

Hepsi mal görmüş gibi bana baktılar.

Ne var anlamında başımı salladım.

"Dinlen." dedi Michael tok sesiyle ve herkese baktı.

"Herkes dışarı, dinlesin yarın konuşuruz." dedi ve ilk o dışarı çıktı.

Sonra maya kırgın bir şeklide bana bakıp dışarı çıktı.

Rose ise triple ve hızlıca çıktı.

Mia ise ağlamaktan astımı tutmuştu.

Adrian korkuyla onu kucağına alıp bana sinirli bir bakış attıp çıktı.

"Of of!" dedim ve başımı ovaladım.

Odada kalan albert baktım ters ters.

"Sen niye kalıyorsun? Onlardan bir üstünlüğün olmadığına göre." dedim soru sorar gibi.

Albert ise seri adımlarla kapıyı kapatıp üzerime doğru yürüyünce geri gittim.

Albert beni belimden tutup bana sımsıkı sarıldı.

"Naparsan yap, döv,söv,küs ama beni sensiz bırakma..."

                                   ✦

Hihi burada bitirdim.Sövenler olacaktır amaa bölümler böyle..

Aklınıza takılan soru varsa sorabilirsiniz!!!

(((OY VE YORUM ALBERTİN ÇİLEK KOKULULARI🍓🍓🍓)))

ANKA KUŞU'NUN KIVILCIMI(BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin