Tiktok;elvinnxw0
İYİ OKUMALAR DİLERİM BEBİŞLER :))) ❤️❤️❤️💖💖💖
"Akrep kadının evine gitmek..."
Herkes bana baktı sonra patika gibi olan ıssız yere.
Gerçekten bu orman çok korkutucuydu.
İlk kez böyle bir yerle karşılaşıyordum.
"İyi çok iş az konuşmak." dedi rose.
Sakince ona döndüm.
Galiba kelimelerin yerlerini karıştırdı.
"Yalnız o öyle söylenmiyor hocam. Az konuş çok çalış olacak." dedi maya ciddiyetle.
"Bak bak! Aynı şey ne fark eder?" dedi rose bozularak.
"Konuşucağınıza gidelim." dedi Michael uyarı dolu sesiyle.
"Gidelim hocam."
"Gidelim hayatım."
Yürüdükçe yürüdük.
Her yer birbirine benziyordu.
"Durun burası!" dedi Michael.
Etrafa baktığımda, yazın olmasına rağmen kuru olan ağaçlar ve hafif sis dışında bir şey göremiyordum.
"Emin misin?" dedim tek kaşımı havaya kaldırarak.
"Eminim." dedi emin sesiyle.
"Biraz etrafı inceleyin." dedi Michael.
Ben ise ağaçlık alana doğru yürüdüğüm an mianın çığlığıyla hemen sesin geldiği yöne baktım.
Az önce durduğumuz yerin hemen ilersinde geniş bir çukur vardı.
Mia ise etrafta olmadığına göre o çukura düşmüştür.
Koşarak o tarafa gittim.
"Mia!" Adrianın kükremesi ormanda üç defa yankılandı.
Adrian düşünmeden mianın düştüğü çukura atladı.
Şaşkınlıkla arkasından baktım.
Adriana hak verdim eğer ki elenada buraya düşseydi bende hemen arkasından atlardım.
Aşk işte...
Bir an hüzünledim.
"Albert büyük ihtimal akrep kadının evdir.Bizde gidelim. Ne olur ne olmaz diye ruh hayvanlarımızla iletişim halinde olalım.Rose elimi tut." dedi Michael ve rose elini tuttuğu gibi ikiside atladı.
Mayaya baktım.
O da bana baktı.
"Neyse bende gideyim burada kalacağıma..." dedi ve çukura yaklaştı.
Atladığı gibi bende etrafa bakıp atladım.
Önce içime bir boşluk hissi,mide bulantısı,baş dönemesi gibi şeyler yaşadım.
Sonra aniden sert bir yüzeye çarpmamla ağırca inledim.
Gözüm karanlıktan aydınlık bir yere gelice gözüm kamaştı.
Gözümü ovuşturdum.
"İyi misin?" Adrianın sesiyle kendime geldim.
Ona dönüp, "İyiyim sen,siz iyi misiniz?" dedim etrafa bakarak ama sadece ben ve Adrian vardı.
Kaşlarım kendiliğinden çatıldı.
"Noluyor?diğerleri nerde?" dedim ayağı kalkarak.
"Ruh hayvanımın dediğine göre rose ve maya başka bir yerde,Mia ve Michael de başka bir yerde.Michael ise diyor ki zihinimiz üzerinden iletişim kuralım." dediğinde başımı salladım.
"Michael?" dedim içimde konuşarak.
"Albert iyi misiniz, bir sıkıntı var mı?" dedi telaşla.
"Yok ben ve Adrian iyiyiz.diğerleri?" dedim merakla.
"Hocam istemeden üstünüze düştüm diyorum!" bu mayanın sitem eden sesiydi.
"Umrumda değil saçımı Bozdun sonuçta!"dedi rose kızgın sesiyle.
"Keşke kafana düşseydim belki azıcık beyniniz çalışırdı." dedi maya sinirle.
"Terbiyesiz!haddini bil!"
"Kavga ettiklerine göre gayet iyiler." dedi Michael alayla.
"Peki şuan burada napıyoruz?" dedi mia.
"Tuzağa düştük."Michaelin sinirli sesiyle uzun,dar karanlık ve sadece meşalelerle aydınlatılan yere baktım.
Herkes farklı koridor şeklinde olan yerlere düşmüştü.
" Ben ve Adrian buradan devam edecez.Başka yol yok,hadi Adrian. " önden yürüdüm.
"Haklısın." dedi maya.
Her ilerlediğimizde iğrenç ve kötü bir koku geliyordu.
Ayağımın değdi şeyle ve tökezlemem bir oldu.
Yer baktığımda Adrian kadar bende şok oldum.
İnsan iskeleti vardı!
"İnsan isketleri var burada. bir değil iki tane!" dedi adrian şaşkınlıkla ve korkuyla.
Demek bu tuzağa düşenler vardı.
"Bizde de aynı şey geçerli." dedi Michael.
"İşte şimdi gerçekten korkmamız lazım." dedi mia korku dolu sesiyle.
"Burası bir labirent gibi.Farklı yollar tek çıkış." dedim ve üç tane farklı yollara ayrılan yerde duraksadım.
"Burada üç tane yol var!" rosenin ardından Michael de aynı şey söyledi.
"İyi de hangisinden geçecez?" adriana döndüm sonra tekrar üç farklı yolla.
Baştan üçüncü olan yol tozlu ve örümcek ağıyla kaplıydı.
Diğerleri ise az toz az örümcek ağı vardı.
Demek oluyor sadece baştan üçüncü yoldan hiç kimse geçmemiş.
"Herkes beni dinlesin.Yollara dikkatli bakın.Az tozlu,kirli olanlar yanlış yollardır, ama örümcek ağının fazla olduğu, tozun fazla olduğu yol ise doğru yoldur.Çünkü kimse oradan geçmemiş." dedim son kez üçüncü kapıya bakarak.
"Albert sen bir dahisin!" dedi rose sevinçle.
"İlk biz giriyoruz." dedim ve o yoldan yürümeye devam ettik.
Yürümeye devam ettik,her yer aynıydı.
Meşaler sönmeden yanıyordu.
İlginç!
İlerde az bir aydınlık alan görünce adımlarımız hızlandı.
İlerledikçe ağaçların yaprakları ardından içeri sızan güneşin ışıklarını fark ettim.
Başarmıştık!
Hemen kendimizi dışarı attığımız an Michael ve mia,maya ve rose de farklı üç koridordan çıktılar.
Maya ve mia sarılınca rose de Michaele sarıldı.
"Başardık!"dediler hep bir ağızdan.
" eee biz kaldık? Sarılalım mı sevgilim?" dedi Adrian.
"Siktir şuradan Adrian!" dedim sinirle.
"Sakin! Şaka yaptık!" dedi gülerek.
"Ah! İnsancık misafirlerimiz tuzağı geçebilmiş..."
🍂
SON.
🍂
oy ve yorum.
SEVİLİYORSUNUZ ❤️❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA KUŞU'NUN KIVILCIMI(BİTTİ)
Teen FictionElena,Soysuz ve kimsesiz bir terzici. Her iki yılda bir yapılan Festivale yakın ve tek arkadaşının zorunluluğuyla gittiğinde,beklemediği bir olay yaşar. Aniden ve çıkmayı bekleyen bir "Güç dalgası." Bu güç bedenini Alev alıp adetta yuttu.Bu a...