İyi okumalar dilerim :)))
❤️
(Albert'en devam...)
Odama girdiğimde başıma bir ağrı girmişti.
Yatağın başlığına tutundum.
Az önce nolmuştu öyle?
Ben mi tüm o cümleleri elenaya kurdum.
İmkânsız!
Çünkü ben ölsem dahi elena'ma o cümleleri kurmazdım.
kendime lanetler okudum!
Tam kapıya gidiceğim an baş dönmem arttı.
Geriye sendelenerek düştüm.
Kahretsin!
"John elenanın ruh hayvanına söyle neredeler diye!" dedim öfkeyle.
Çünkü o cümleleri kuran ben değildim, istem dışı bir şeydi.
Biri zorla bana söyletiyordu.
kendimi durdurmaya çalıştıkça daha da kırıcı sözler söylüyordum.
"İkisinde ulaşamıyorum.A-albert bedenim yanıyor ve bu yedi yıl önceki gibi canım yanıyor.Albert çok kötü kokular alıyorum,hem de çok." diyen Johna hak verdim.
"Y-yani elena tehlikede mi?" dedim korkuyla.
"Evet,ve gücüm kalmadı galiba..." diyip sessizlik oldu
"John!John!" dedim kükreyerek.
"Hele ki şuradan kalkayım! Bunu yapanı yaşatmam!" dedim öfke patlaması yaşayarak.
Elena'm güzelim beni duyuyor musun?
Sessizlik.
Bağırarak yere yumruk attım.
Çok kırmıştım onu hemde çok!
Ama konuşan kişi ben değildim, birileri büyüyüle bana söyletiyordu.
Çok düşmanım var,hangisi diye düşünemiyorum.
Gözlerime bir sıcaklık düştü.
Göz kapaklarım kapanmak için yer arıyordu.
Debelensemde karanlığa gözlerimi kapattım.
Çilek kokulum nerdesin...
(YAZARDAN DEVAM....)
Genç kızın yaptığı büyü her iki aşığa da yapılmış bir büyü ve tuzaktı.
Kara büyü...
Elenaya olan nefreti kalbine dahi bulamıştı.
kalbinde merhameti yok etmişti.
Genç kız büyülü küreden olanları keyifle izliyordu, onu da korku ve tedirginlikle izleyen bir kahin.
"Efendim bu kadar yeterli,eğer ki Gizli odaya gridiğimi duyarsalar yaşatmazlar beni." dedi kahin korkuyla.
"Korkma,çünkü o Sürtük elenadan sonra ben kraliçe,prenses ve tanrıça olacağım. Albertin karısı olucağım.Bunu herkese gösterecem." dedi hırsla.
Aşkının önüne geçen nefreti herkesi mahvedecekti.
Bunu farkında değildi.
"İyi uykular uyuyan güzel elena.Uyumayı diledin bende gerçekleştirdim dileğini.Ah! Üzgünüm üvey annen için,istemeyerek yaktım orayı.Sen başlatın bu savaşı." dedi sona doğru gözü kinden kararak.
Oysa ki bu kini ve nefreti,kendisinin ölümüne kadar sürükleyecekti...
Elciste durum vahimdi.
Tanrıça'nın elena olduğu öğrenilmişti.
Fakat...
Tanrıçadan haber yoktu ve denge bozulmuştu.
Güneş doğmaz,ay çıkmaz oldu.
Hayvanlar tek tek ölüyor insanlar acıdan kıvranıyorlardı.
İnsanları ise ölmemesi için kral dahi güç sarf ediyordu ama faydasız.
Çünkü doğa Tanrıçalarını istiyorlardı.
Denge tanrıçası,Acı tanrıçası,iyilik tanrıçası,mutluluk tanrıçası, bir gözyaşı değerli olan tanrıça.
Ama herşey için geçti.
"Tanrıça öldü!"
"Tanrıça kayıp!"
Gibisinden her yerde farklı görüşler vardı.
Herkes pişmanlıkla ağlıyor ve dua ediyorlardı.
Elenanın tanrıça olduğunu ilk başta inanmamışlardı ama dengenin,düzenin,doğanın,evrenin bozulmasıyla anlamışlardı.
"Tanrıça elena,bağışla bizi!" diye herkes alnını yere koyup kaldırıyordu.
ismi bile onlara huzur veriyordu.
Herkes korkuyor.
Çünkü savaşın yaklaştığı bir dönemde geri dönen tanrıçanın kaybolması büyük bir felaket demektir.
Kimisi beddua ettiği kıza şimdi dua ediyorlardı.
Kimisi ormanlarda tanrıçayı bulma umuduyla arıyorlardı.
Kimisi sokaklarda dua ediyordu.
Bunu ise duyan mia...
Pişmanlık yakasını tutmuştu.
'Annemi kaybetmiştim ama şimdi kendi ellerimle ablam dediğim kızı yok etmiştim.'
Pişmanlıkla kıvranıyor ve dua ediyordu.
Ağlayarak kraliyet okuluna doğru gidiyordu.
İsyancılar ise kralın şatosunda isyanlarını belirtiyordu.
Elcis büyük bir felaketeydi,hem de çok.
Tanrıçanın ölmesi ya da kaybolması o yer için 'ölüm' demektir...
❤️
SON.
🍂
Hikâyem hakkında ne düşünüyorsunuz???
OY VE YORUM ÇİLEK KOKULULAR!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA KUŞU'NUN KIVILCIMI(BİTTİ)
JugendliteraturElena,Soysuz ve kimsesiz bir terzici. Her iki yılda bir yapılan Festivale yakın ve tek arkadaşının zorunluluğuyla gittiğinde,beklemediği bir olay yaşar. Aniden ve çıkmayı bekleyen bir "Güç dalgası." Bu güç bedenini Alev alıp adetta yuttu.Bu a...