Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Geçen bölümde elenanın giydiği elbiseyi koymayı unutmuşum
❤️
İçtiğim masaya doğru ilerlediğimde,albert dahil o masada oturan hepsinin de bakışları beni buldu.
Hepsi benim yüzümdeki sırtışa anlam veremiyordu.
Albert gözüme uzun uzun baktı ve aniden ayağı fırladı.
Gözü şaşkınlıkla açılmıştı.
Bense hepsine otuz iki diş sırıtıp masama oturdum.
Tertemiz iş!
Bacak bacak üstüne attım.
Koşarak lavaboya giden albert,Adrian, mia ve mayaya sadece gülümsedim.
Tam bir içki isteyeceğim zaman başıma düşen gölgeyle başımı yukarı kaldırdım.
Karşımda yeşil gözlü,siyah saçlı,uzun boylu,daha fazla özellikleri vardı ama umrumda değildi.
Ona bakıp önüme döndüm.
"Bir tane alkolü kokteyl! " dedim bağırarak.
Huzursuzluk benimde bir uyuşturucu gibi dolaşıyordu.
Daha fazla kan istedim.
Herkes ölsün istedim.
Geriye kalanlara baktım.
Fena olmaz.
Bir tane alev topu atsam yarısı yok olur.
"Hanımefendinin istediği koktyelden bir tane alayım!" dedi karşımda ki erkek.
Göz devirdim ama bakmadım.
Bu sefer içimde ki kötü canavar savaş istedi.
Yerimde huzursuzca kıpırdandım.
"Buyurun!" diyen barmenin elinden kokteyl aldığım gibi ayağı kalktım.
Hızlı adımlara dışarı yürüdüm.
Nefesim daralıyor gibiydi.
Elim titremeye başlayınca kokteylim birazcık yere düşmüştü.
Arkamdan birinin geldiğini hissediyordum.
Kendimi barın sıkıcı ve bunaltıcı havasından attığım için derin derin nefes aldım.
Elimin titreyişi arttı.
Kalbim ise yerini beğenmiyor gibi hızlı hızlı atmaya başladı.
Elimi duvara yasladım.
Elimdeki kokteyl yeri boyladı.
Midem kasılıyor ve başım dönüyordu.
Ne zaman iğleşeceğim?
Birinin nefesini boynumda hissedince öne doğru bir kaç adım attıp hemen arkama döndüm.
Bar da gördüğüm erkekti.
Bana gülümseyerek bakıyordu.
Kaşlarım çattıldı.
"Napıyorsun?" dedim sinirle.
Omuzlarımı dik tutmaya çalıştım.
Başardığım muammaydı.
"Kanın çok güzel." dedi ve dudağını yaladı.
Yüzümü buruşturdum.
Kan kokusu yoktur sadece bunu vampirler koklayabilir.
Yani bir vampir bu.
"Sizin kan emicilerin soyu tükenmemiş miydi?" dedim ifadesizce.
Güldü ve bir kaç adım bana yaklaşınca ben geri gittim.
"Tükenmez.Merak etme." dediği an ışık hızında arkamda nefesini hissettim.
Elimi havaya kaldırıp hava elementiyle onu ittim.
Bir kaç metre sürüklendi ve kırmızı olan gözleriyle bana baktı.
Dişlerini çıkarıp hırladı.
Adi herif!
Bana bir mor ışık atınca belimi yay gibi geriye attıp eğildim.
Üstümden alev gibi geçen mor elemente baktım.
Hemen eksi dengemi sağlayıp ona döndüm.
Bense hazır bir şeklide elimde alev alan iki küreyle ona bakıyordum.
"Ah! Canım da kan istiyordu ne tesadüf!" dedim sırıtarak.
Işık hızlıya etrafımda dönmeye başladı.
Gözlerimi sakince kapattım.
Soldan sağa doğru dönüyor ve sürekli benim sol tarafımda biraz duraksıyordu.
O kadar hızlı gidiyordu ki saçlarım uçuşuyordu.
Nerden saldıracağını anladım.
Sağ tarafımda durdu an ona iki alev küresini attıp havaya sıçradım.
Atmamla sertçe sokak lambasına çarpıp sürtünerek yere düşmesi bir oldu.
Alnından oluk oluk akan kana baktım.
Ayaklarım yere değince elimi iki yana açıp sahte üzüntüyle konuştum.
"Acıyor mu?" dedim bumbuz sesimle.
Bana gözünü kısarak baktı.
Sonra ise gözlerine korku ileşti.
"S-sen!" dedi ve yutkunarak geri kaçtı.
"Ben ne?" dedim üzerine yürüyerek.
"Sen!O tanrıçasın!" dedi bağırarak.
"Neyse senide bekleyen güzel bir ahiret hayatı var.Hoşçakal!" diyip elimi havaya kaldırdığım an elimin bağlanması ve geriye Uçmam bir oldu.
Sırtımın sert bir gövdeye çarpmasıyla ve kokusu burnuma ulaştığı an akan sular durdu gibi.
"İkinci katilama gerek yok elena." dedi Albert kızgın sesiyle.
Kulağıma değen dudağı ve nefesiyle gözümü kapattım.
ellerim arkamda bağlanmış, ve bir elimi tutuyordu.
"Öldü mü o?" dedim oliviadan bahsederk.
"Öldü de albert." dedim yalvaran sesimle.
Albertin derin bir nefes aldığını işittim.
Bağlı kolumu açtı ve ona dönmemi sağladı.
Gözleri o kadar yoğun ve güzel bakıyordu ki altında ezilmemek elde değildi.
İçimdeki huzursuzluk uçup gitmişti.
Mavi gözleri aşıkla bakıyordu.
Dudaklarından alkol kokusu geliyordu.
Eminim benimde öyleydi m
Yüzümü inceledi.
"Ölmedi, yaşıyor." dediğinde dünyam başıma yıkıldı sanki.
SON.
(Oy ve yorum)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA KUŞU'NUN KIVILCIMI(BİTTİ)
Novela JuvenilElena,Soysuz ve kimsesiz bir terzici. Her iki yılda bir yapılan Festivale yakın ve tek arkadaşının zorunluluğuyla gittiğinde,beklemediği bir olay yaşar. Aniden ve çıkmayı bekleyen bir "Güç dalgası." Bu güç bedenini Alev alıp adetta yuttu.Bu a...
