Oy sınırlaması:30
yorum:15🍂
İyi okumalar :)))
🍂
Hemen bende arkasından gittim.
Beni gerçekten seveni bulmuşken bu kadar kolay bırakamam yapamazdım.
Belki onu sevmiyor olabilirim ama belki zamanla severim onu.
Ama onun bana kırgın olmasına izin veremem.
Bir odanın önünde durunca nefes nefese yanın da durdum.
Sinirlenince bu kadar hızlı yürür müydü?
"Bu odan,yarın görüşürüz." dediğinde hemen kolundan tutum.
"Gitme." dediğimde şaşkınlıkla bana baktı.
Derin bir nefes aldım.
"Elimi tutmandan rahatsız olmadım sadece herkesin içinde tutunca utanıyorum ve utanınca saçma sapan hareketler yapıyorum." dediğimde gözlerinde buzlar kalkmış kırgın bir şeklide bakıyordu.
Kalbim sızladı.
Asla ama asla kendimden beklemediğim birşey yaptım.
Albert uzun olduğu için parmak uçlarımla yükselip yanağına bir buse bıraktım ve geri çekildim.
Kesin yürek yedim ne bu cesaret,füze atsaydın elena!
Albert ise mutlu,şaşkın, şok ve o kadar tatlı bakıyordu ki...
"Niçin bu?" dedi merakla.
Gülümseyip," Herşey için." diyip hızlıca bana verilen odaya girdim.
Sırtımı kapıya yasladım ve kalp atışlarımın düzüne girmesini bekledim.
Yanaklarımın sıcacık olduğunu hissediyordum.
Elimle hava yaptım.
Ne diye öpüyorsun ki?
Şimdi yarın kesin bu yaptığımı hep yüzüme vuracaktır.
Odaya şöyle bir göz gezdirdim.
Sade beyaz boyamalıydı tüm duvarlar.
İki tane yatak üst üste ve iki masa,bir tane pencere vardı.
İki tane kapı vardı.
Biri lavabo biri banyodur.
O sırada onlardan bir kapı açıldı ve içinden bir kız çıktı.Bedenine sardığı havluyla anca bacaklarını kapatabilmişti.
Ben donup kalırken o beni fark ettiği an gözü büyüdükçe büyüdü ve çığlık attı.
Yüzümü buruşturudum.
"Özür dilerim." diyip arkama döndüm ve o sırada kapı kapanma ses geldi.
Arkama döndüğümde geri içeri girdiğini fark ettim.
Salak kafam ne diye kimse var mı deseydim ilk başta.
Nedir terör baskısı gibi içeriye giriyon ki.
Bir kaç dakika sonra tekrar banyo diye bildiğim kapı açıldı ve giyinik bir şeklide banyodan çıktı.
Saçından su damlıyordu.
"Şey yeni oda arkadaşınım.odada kimse yok sanıyordum affedersin." dedim utanarak.
O da utanarak başını eğdi,çok romantik değil mi?
"Sorun değil." dedi naif sesiyle.
"Ben elena." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA KUŞU'NUN KIVILCIMI(BİTTİ)
Novela JuvenilElena,Soysuz ve kimsesiz bir terzici. Her iki yılda bir yapılan Festivale yakın ve tek arkadaşının zorunluluğuyla gittiğinde,beklemediği bir olay yaşar. Aniden ve çıkmayı bekleyen bir "Güç dalgası." Bu güç bedenini Alev alıp adetta yuttu.Bu a...