Sıkıcı bir SBD sınavı, ardından iş seçme gibi işlerden sonra iyi bir tatil geçiren öğrenciler 6.seneleri için tekrar Hogwarts'a döndüklerinde, bu senenin içaçıcı olmayacağını bilmiyorlardı.
Lord Voldemort, ideolojisini Avrupa'ya yayacak derece güçlendirmişti ve günü günden can almaya devam ediyordu. Bu gidişle savaş kaçınılmaz olacaktı. Çünkü bakanlığın yaptığı tek şey halka "Her şey yoluna girecek." demekten ibaretti ve acınası ki, Lord'un yandaşları bile hiç bir şeyin yoluna girmeyeceğinden çok emindiler.
Bu nedenle Dumbledore hazırlanıyordu, "Zümrüdüanka Yoldaşlığı" adını verdiği toplumla birlikte Lord'un saldırı bölgelerine giderek ellerinden geldiğince can kurtarmaya çalışıyorlardı. Ve Yoldaşlığın üye sayısı her saldırıda azalsa da, yeni katılanlar sayesinde Dumbledore ümidini kaybetmemekteydi.
Ne olursa olsun, bir gün kazanacaklarına ve "Tom'u" durdurabileceklerine inanıyordu Dumbledore.
Yoldaşlık üyeleri arasına katılanların yanısıra katılmak isteyenler de epey çoktu. Katılamama sebepleri ise henüz reşit olmamalarıydı.
Bunlardan 4-ü de "Çapulcular"dı. Çapulcular 4 Gryffindor'lu arkadaş ve okulun en popüler grupuydu. Herkesin içini bir karamsarlık sarmışken en azından ortalığa neşe saçarak insanları hüzün ve kederden uzaklaştırabiliyorlardı.
James Potter, haylaz ve eğlenceli bir yapısı olmasının yanısıra hem de derslerinde de başarılı bir çocuktu. Kendine has bir çekiciliğe sahipti ve bu yüzden bir çok kız ona kalbini açmıştı. Fakat gözü Lily Evans'tan başkasını görmeyen James, tüm bu sevgilere kördü. Lord'un ideolojisine şiddetle karşıydı ve reşit olacağı günü sabırsızlıkla bekliyordu. Yoldaşlığa katıldığında başta 2 senedir peşinde koştuğu Lily Evans olmakla bir çok muggle doğumluyu korumak için savaşacaktı. Kendisi safkandı, yine de safkanın üstünlüğüne değil, tüm insanların barış altında yaşaması gerektiğine inanıyordu.
Sirius Black, Black ailesinde pek sevilmese de, okulda çok sevilirdi. Genellikle sosyal ve pozitif olmasının yanısıra kendisini de çok severdi ve bunu belli etmekten asla kaçınmazdı. Ailesinin aksine Gryffindor binasına yerleştirilmesinden gurur duyuyor ve bununla gurur duyduğunu söylemekten de asla kaçınmıyordu. Bunlar dışında oldukça yakışıklıydı ve döneminin gözde çocuklarındandı Sirius. Yine de önceliği asla aşk olmayan bu büyücü, vaktinin çoğunu arkadaşları ile geçirmekten zevk alırdı.
Peter Pettigrew, bu grupa sonradan dahil olmuştu. Genellikle dışlanan ve pek sevilmeyen Pettigrew'a 3 arkadaş kucak açmış, sonucunda onların bir üyesine dönüşmüştü Peter. Sessiz ve tuhaf biri olsa da, grup şakalarından asla geri kalmazdı. Üstelik ağzı fazla iyi laf yaptığından cezalardan kılpayı kurtulma görevini Peter üstlenirdi.
Ve Remus Lupin.
Remus, diğerlerine göre daha ağırbaşlı, içinekapanık ve çekingen olsa da, ilgi gören büyücülerdendi. Zeki ve başarılı olmasının yanısıra yakışıklıydı. Arkadaşlarına fazla bağlıydı, vaktini onlarla ve ders çalışmakla geçirirdi. Bir de her ay hastalanması vardı tabii.
Remus, 5.doğum gününde Fenrir Greyback tarafından ısırıldığından beri her dolunayda Kurtadama dönüşüyordu. Bu onun bedenini bir kaç gün zayıf düşürüyordu ama sonra toparlardı. Bedeninde Kurtadam oluşunun yara izlerini de taşıyordu ve bunlardan nefret ediyordu Remus. Evet, Sirius, James ve Peter Remusa destek olmak için animagus'a dönüşmeyi öğrenmiş ve dolunay gecelerinde onu yalnız bırakmamaya alışmışlardı, yine de Remus bu lanetolası şeyden kurtulmayı dilerdi her doğum gününde.
Ne yazık ki kurtulamazdı.
Ama her zaman bir umut vardır, değil mi?
_____________________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can I Take Your Book? ☾︎R.J.L☽︎
Fanfiction☾︎Remus'un alıştığı klasik hayatı, Flourish Blotts kitab etkinliğinde bir kızla karşılaşması ile değişmişti.☽︎ Kitaptakı altı çizili cümleleri döne-döne okudu Remus. Büyük anlamlarla dolu olan bu cümleler Remus'a kızın ne yaşadığını defalarca düşünd...
