☾︎☯︎|Dolunay

202 21 4
                                    

Genelde iyi şeyler yaşamasa da, bazen şansı getiriyordu Artemis'in. Evan'ların Bağıran Baraka önüne gidecekleri zaman tam da Astronomi dersinin bitişine denk geliyordu. Onları takip edebilirdi.

Sabahtan beri kafasını kurcalayan şeylerden nihayet kurtulacağı bilincinde olan Artemis, Regulus'u ufak yalanlarla gönderdikten sonra öğrencilerden geride kalmak için eşyalarını yavaş yavaş topladı.

Son öğrenci de aşağı indiğinde kuleden aşağı baktı.

Dolunay, tüm bahçeyi aydınlatıyorken bir ulama sesi duydu Artemis, ardından bir ulama daha.

Okul arazisinde bir kurtadam olduğu söylentisini duymamıştı, yerine Bağıran Baraka'daki ruhların geceleri insanları rahatsız ettiği efsanesi dolaşırdı etrafta.

Lakin Artemis emindi, bu bir kurt ulayışıydı.

Şamarcı söğütün altına doğru ilerleyen dört çocuğu gördü, sarışın olanı hemen tanıdı-nişanlısı Evan'dı. Diğer üçü de onun ayrılmaz arkadaşları olan Lucius Malfoy, Rabastan Lestrange ve çapulcuların ezeli düşmanı Severus Snape'ti.

Koşarak aşağı indiğinde neredeyse bileğini burkacaktı. Aldırış etmemeye çalışarak ilerlerken tepeden aşağıya doğru ilerlemeye devam etti.

Yaklaşmasına az kaldığında Severus'un ağaç gövdesine bir sopa vuruşunu ve gövdede büyük bir delik açıldığını gördü. Diğerleri de onun peşinden girerken Artemis de kendini yetiştirmişti.

Evan, adım sesleri duyduğuna net emin bir şekilde arkasını döndüğünde Artemis'le burun-buruna geldi. İçerideki ulama sesleri yükselirken "Senin burada ne işin var?" dedi şaşkınlıkla. O kadar şaşırmıştı ki, ona her zaman ettiği gibi sevgilim diye hitap etmeyi bile unutmuştu.

"Severus'un bir grup öğrenciyi okuldan kovdurtma hevesinde olduğunu duydum da," diye açıkladı Artemis, yalana başvurmayacaktı, "görmek istedim."

"Görmen iyi olurdu," oyuğun içine girip Artemis'e elini uzattı, "nihayet o bulanık çocuk okuldan gidecek, temelli."

Artemis, Evan'ın elini sadece içeri girebilmek için tuttuğunda 'bulanık' diye bahsettiği kişinin Remus'un ta kendisi olduğunu anlamıştı. Bir şey söylemeden Evan'ın onu içeri geçirmesine yardım etmesini izlerken zihni düşünceler selinden ibaretti.

Evan'ın yararına dokunabileceği asla aklına gelmezdi fakat şimdi istisna durumdu.

Şimdi tüm parçalar yerine oturuyordu.

Remus'un yüzündeki çizikler, sabahları yorgun gezmesi, ay ışığından hoşlanmaması, her ayın belirli bir günü- Artemis onu tanıdığı 2 ay sürecinde bunun ayın ortalarına tesadüf ettiğini farketmişti- hastalanması, kurt ulayışları...

Remus Lupin, bir kurtadamdı.

Ve şimdi Artemis, onu nasıl göreceğini düşündü.

Onun tatlı yüzüne alışmıştı, artık aklından bile çıkmıyordu ancak kurtadamlar hakkında az da olsa bilgi sahibiydi.

Eğer Remus iksirsiz dönüşüm geçiriyorsa?

Artemis, kalbinin acıdığını hissetti.

Bunun çok ağır olduğunu okumuştu, kendisine zarar verebilecek kadar ağır.

"Sıkı tutun bana," Evan'ın sesi onu düşüncelerinden ayırırken sarışın oğlana daha yakın durduğunu gördü. Barakaya giden koridor oldukça dardı ve böyle ilerlemek zorundalardı.

İlerledikçe koridor daralırken Artemis, onu bıraktı, "Ben önden yürüyeyim."

"Nedenmiş o?" Evan, asasının ucu koridoru aydınlatırken toprağa bulaşan kıyafetlerini umursamamaya çalışıyordu.

Can I Take Your Book? ☾︎R.J.L☽︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin