Maç, tahminlerinden bile kötü gitmişti.
Artemis bile binası kazansa da hile yapıldığının farkındaydı ve daha kötü olanı, hilenin bir çeşit karanlık büyü oluşuydu.
Slytherin, 290-270 farkla kazanmıştı ve yıllık kupayı kaldıracaktı.
Gryffindor takımı, 20 puanla nasıl yenildiklerini anlamazken James ilk defa bu kadar sinirli görünüyordu. Siniri ise takımına değil, karşı takımaydı. Bunun üzerine takımın yanına inen Sirius'un madam Hooch'a "Gözünüzde sorun mu var?" diye sormasıyla binadan 20 puan da kaybetmişlerdi, şimdi de Lily onlara kızıyordu.
Tribünlerde oluşan gergin ortamı profesörler yatırmaya çalışırken onların da her zamankine göre daha sert tavrı dikkat çekiyordu.
Remus, tribünlere göz atarken Artemis'i görmediğinde genç cadının ona yaklaştığını gördü. Maçı kaybettikleri için üzgün ve kızgın hissediyordu. Yine de Artemis yanına geldiği an hemen "Hile yaparak kazansalar bile gurur duyuyor olmalısın," dedi burukça gülümseyip, "kupa bu sene sizin anlaşılan."
Artemis'in yüzündeki endişeli ifade ise kafasını karıştırdı. Diğerleri olmasa muhtemelen yanaklarını okşayacağı cadıya merakla bakarken "Ne oldu?" diye sordu.
"Remus... Onlara bak." Artemis, önce Gryffindor takımını, sonra ise Gryffindor, Hufflepuff ve Ravenclaw bina öğrencilerini gösterdi. Remus, hiç bir şey anlamayarak omuz silkerken Artemis gerginlikle "Kötü bir şey var," dedi, "bir büyü."
"Ne büyüsünden bahsediyorsun?" Remus, Artemis'in ifadesiyle gerginleşmeye başlamıştı.
"Hissetmiyor musun? Burada karanlık büyü yapılmış! Bu yüzden herkes bir-birine öfkeli davranıyor."
"Kafa karıştırma büyüsü gibi mi?" Remus, Artemis'in sözlerini kafasında birleştirip bu sonuca vardı.
"Öyle gibi ama daha kuvvetli." Asasını yavaşça çıkarıp Gryffindor'lara doğrulttuğunda "Hile yapmanız yetmedi şimdi de takımımıza mı saldırıyorsun?!" sesini duydu.
Remus, Artemis ile birlikte arkasını döndüğünde Peter'i gördüler. Artemis asasını hala havada tutarken "Ne saçmalıyorsun sen?" dedi öfkeyle ona bakarak.
Öfkelenmemesi gerektiğini biliyordu, öfkelenirse büyü ona da bulaşırdı, kendini kontrol etmeye ve sakin kalmaya çalıştı. Yanındaki Remus'tan destek alabilirdi.
"Kargaşa çıkarmaya bayılıyorsun değil mi? Onları rahat bırak artık! Binanın yanına dön!" Peter, Artemis'in tam önünde durduğunda duruşunu dikleştirdi, mavi gözlerinde küstah bir bakış vardı.
Artemis başını bulayıp tekrar önüne döndüğünde "Protegus Esparta," diye mırıldandı. James yavaşça sakinleşip takıma bakarken Lily de birden bire öfkesinin saçmalığını düşünmeye başlamıştı. Onların kafa karışıklığını normal karşılayan Artemis, konuşmaya devam eden Peter'a baktı. "Derdin ne senin?"
"Karanlık büyüyü etkisiz hale getirecek kadar karanlık büyüleri bilen birinin arkadaşlarımla takılmasını istemiyorum!"
Artemis'in yüzünde iğrenen bir ifade belirirken Remus kendini tutamayıp "Bunun karanlık büyü olduğunu nereden biliyorsun ki?" diye sordu.
Peter'in bakışındaki küstahlığın yerini endişe alırken Artemis iddiayla sırıttı. "Tam 12'den bir soru! Küçük kıvrımlı sorununu açıklamak ister misin, Peter?" Peter'in üstüne bir adım attığında sarışın oğlan hızlıca "Karşı büyü uygulayacak kadar bilgili olabileceğin tek şey bu olur," dedi.
"Öyle mi?" Artemis güldü. Remus, bu gülüşün farklı olduğunu sezmişti. Samimiyetten uzak, daha alaycı.
Daha soğuk. "Senin gibi boş kafalı, işeyaramaz, aptal yardakçı birinin uydurduğu yalana inanmamı beklemiyorsundur umarım..." Hızlı bir hamle yaparak asasını atıp Peter'in koluna yapıştığında Peter kendini geri çekmeye çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can I Take Your Book? ☾︎R.J.L☽︎
Fanfic☾︎Remus'un alıştığı klasik hayatı, Flourish Blotts kitab etkinliğinde bir kızla karşılaşması ile değişmişti.☽︎ Kitaptakı altı çizili cümleleri döne-döne okudu Remus. Büyük anlamlarla dolu olan bu cümleler Remus'a kızın ne yaşadığını defalarca düşünd...