Remus'un göz bebeği Artemis Jane Dolohov'u nihayet takdim edelim bakalım...
Çapulcular uyandıklarında Remus'u yatakhanede görmemişlerdi. Gece nöbette olsa da, sabaha doğru gelmesi gerekirdi ama yoktu. Bunun üzerine meraklanan çocuklar, hızlı bir şekilde hazırlandıktan sonra Büyük Salon'a indiler.
Bu gün pazar'dı ve derslere girmeden rahat bir gün geçirebileceklerdi.
Sirius, gülümseyerek yanlarına gelen Lysandre'ye dil çıkarıp yanını işaret etti. Lysa, onun bu hallerine gülüp yanına geçtiğinde yanağını öptü ve "Günaydın," dedi, "çok neşeli görünüyorsun."
"Ve yakışıklı," diye tamamladı Sirius. "Bu gün derssiz rahat bir hayat yaşayacağım, üstelik yanımda mükemmel derecede güzel olan sevgilim var, bir bütün gibiyim ve yıldız gibi parlıyorum!"
"Bak sen," Lysa sırıttı, "demek o yüzden bu kadar mutlusun. Maç yüzünden değil yani?"
"Maç? MAÇ!" Sirius heyecanla masaya göz gezdirdi, James'in aceleyle yemek yiyor oluşunu şimdi anlamıştı. Nasıl unutmuştu bilmiyordu ama bu gün büyük gündü.
Yılın final maçı gerçekleşecekti: Slytherin-Gryffindor maçı.
Skor açısından Gryffindor 135 puan öndeydi, Slytherin'lerin geçmesi imkansızdı. Hesaba James'in 'mükemmel' adlandırdığı taktikleri de katılacak olursa, Kupa bu sefer Gryffindor'undu.
"O kadar iyi hazırlandık ki! Alfred'in konumu şahane, Arthur da kovalayıcı olarak mükemmel bir oyun çıkaracak, ben de çevik ve müthiş ellerimle Snitch'i yakalayacağım, sonra kupayı kaldıracağız!" James, omletinden koca bir ısırık alıp balkabağı suyunu içti, "Lily çiçeğim de bana muazzam şanslar dilediği için kesinlikle kazanacağım."
Konuşurlarken yanlarına gelen Remus'u görünce ona dikkat kesildiler. Remus hiç olmadığı kadar mutlu görünürken gözleri parlıyordu. Yürürken bir kere yerinde dönüp ellerini yumruk yaparak havaya kaldırdı ve gülerek Lily'nin yanına oturdu. "Günaydın çocuklar!"
"Sana da günaydın, ne bu neşe?" Lysandre, dikkatle Remus'u inceledi, "Gören de hazine buldun sanır."
"Buldum zaten," Remus, gülümsemeyi sürdürerek kızarmış ekmek alıp üstüne çikolata sürmeye başladı.
"Yine mi Artemis'i öptün?" James tahminde bulundu.
"Öyle olsa utancından girmeye yer arardı, James," Lily de meraklanmıştı.
"Öptüm," Remus'un sözü arkadaşları arasında bir şaşkınlık dalgası yayarken Sirius "Ve çok mutlusun?" diye sordu, "Hayret! Bu işte bir şey var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can I Take Your Book? ☾︎R.J.L☽︎
Fanfiction☾︎Remus'un alıştığı klasik hayatı, Flourish Blotts kitab etkinliğinde bir kızla karşılaşması ile değişmişti.☽︎ Kitaptakı altı çizili cümleleri döne-döne okudu Remus. Büyük anlamlarla dolu olan bu cümleler Remus'a kızın ne yaşadığını defalarca düşünd...